Günahlar insanı cezbeder mi?

Tarih: 18.12.2025 - 11:29 | Güncelleme:

Soru Detayı

Günah olan bir olay var diyelim. Günah olduğunu biliyoruz yaptığımız da şerrini de bereketsizliğini de hayırsızlığını da apaçık görüyoruz. Fakat yine de içimizde bu duruma meyil var. Hâlâ cezbedici geliyor. Bu normal mi? Mesela alkol içen birinin sarhoş olacağını bilmesine rağmen yine de içmesi gibi.. günahlar cezbedici mi? Öyleyse, günahların cezbediciliğini kaybetmesi için ne yapabiliriz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Günahlar insanı mıknatıs gibi cezbeder. Artı-eksi kutuplar gibi, nefs-i emmare ile kalb-i selimin cazibe merkezi vardır.

Günahlar insanı cezbeder mi? Bu normal mi?

Evet, günahların cezbedici olması insan fıtratının bir parçasıdır ve bu durum anormal değildir. Kuran, şeytanın ve nefsin insanı “süsleyerek” aldatacağını açıkça haber verir:

“Şeytan onlara yaptıklarını süslü gösterdi.” (Enam, 6/43; Nahl, 16/63)

Yani günah, çoğu zaman çirkin yüzüyle değil, geçici lezzet, rahatlık veya haz kılığına girerek gelir. Alkol örneğinde olduğu gibi, kişi zararını bildiği halde yine de meyleder; çünkü nefis peşin lezzeti, akıl ise uzak sonucu görür.

Neden cezbedicidir?

İnsanda üç ana merkez vardır:

Nefis, peşin, kolay ve dünyevî lezzeti ister.

Akıl, sonuçları, zararı ve hesabı görür.

Kalp/Ruh, Allah’a yakınlığı ve ebedî kazancı ister.

Günahlar, özellikle nefs-i emmâreye hitap eder. Çünkü, günah peşindir, bedelini sonraya bırakır, lezzeti hemen, pişmanlığı gecikmeli gelir.

Bu yüzden Kuran: “İnsan aceleci yaratılmıştır.” (İsrâ, 17/11) buyurur.

Günahın çekiciliği neden geçmez gibi olur?

Çünkü, günah tekrar edildikçe sıradanlaşır, kalp karardıkça uyarı hissi azalır, nefis, günahı hak gibi göstermeye başlar.

Nitekim, “Hayır! Bilakis onların kazandıkları günahlar kalplerini paslandırmıştır.” (Mutaffifîn, 83/14) mealindeki ayette günahların kalbe ve ruha verdiği zarara dikkat çekilmiştir.

Günahların cazibesini nasıl kaybettirebiliriz?

Bu tamamen mümkündür; hatta imanın kemâli buradadır:

1. Günahın hakikat yüzünü düşünmek

Her günahın arkasında, bereket kaybı, kalp darlığı, duada kesiklik, huzursuzluk vardır.

Lezzet kısa, bedel uzundur.

2. Helal daireyi geniş tutmak

Nefsi tamamen aç bırakmak değil, helâl lezzetlerle doyurmak gerekir. Aksi hâlde nefis harama kaçar.

3. Günah ortamından uzak durmak

Günahın cazibesi ortamdan güç alır; bu nedenle insanın kendini günah ortamından uzaklaştırması gerekir.

Örneğin, ayette, zina etmeyin yerine zinaya yaklaşmayın emri verilmiş (İsra 17/32), hadiste ise “Sakın bir erkek, yanında mahremi olmadıkça yabancı bir kadınla yalnız kalmasın.” buyurulmuştur. (Buhârî,  Nikâh 111)

Günah, nefs-i emmare ve dünya zevkleri nedeniyle insan için cazip gelebilir.

Cazibeyi kırmak için, fizikî ortamdan uzaklaşmak, tevhid ve ahiret bilincini güçlendirmek, helal meşguliyetle meşgul olmak gerekir.

4. Tövbe ve istiğfarı geciktirmemek

Günahın cazibesi, tövbe edilmezse artar.

Tövbe ise kalbi yeniden hassaslaştırır.

5. Ahiret şuurunu canlı tutmak

Nefsin cazibesi peşin, ahiretin cazibesi veresiyedir. Ama veresiye olan sonsuzdur.

Özetle

- Günahların cazibesi normaldir,

- Bu cazibe nefs-i emmarenin özelliğindendir.

- Günahı cazip görmemek değil, ona rağmen terk etmek fazilettir,

- Günahlar cazibesini iman, ilim, tövbe ve çevre temizliğiyle kaybeder.

- Asıl zafer, günahın cazibesinin kalpten sökülmesidir; bu da ancak Allah’a yakınlıkla olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun