Ezgi ve ilahi söylemek beste yapmak caiz midir?
Değerli kardeşimiz,
Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Hicret edip Medine’ye teşrifleri sırasında Medine halkı, çoluk çocuğuyla tam bir bayram havasına bürünmüşlerdi. Şiirler okuyorlar, İlâhîler söylüyorlardı. Bugün de hâlâ dillerden düşmeyen ve koro halinde söylenen “Talaa’l-bedrü aleynâ” ile başlayıp devam eden ilâhî, Medineli Müslümanların hep birlikte söylediği bir manzumeydi. Türkçesi şöyledir:
“Veda yokuşundan doğdu dolunay bize.
Allah’a yalvaran oldukça şükretmek gerekir mes’ut halimize.
Ey bize gönderilen yüce Peygamber, sen,
taat etmemiz gereken bir emirle geldin bize!..”
Neccaroğullarının mâsum kız çocukları da defler çalarak Peygamber Efendimize (asm) “Hoş geldin” diyor, hep birlikte şunları söylüyorlardı:
“Nahnü cevârin min benî’n-Naccar/ Yâ habbezâ Muhammedün min câr.”
(Biz Neccaroğulları kızlarıyız/ Muhammed’in komşuluğu ne hoştur!)(1)
Evet, İslâm tarihinde koro halinde söylenen ilk ilâhi budur diyebiliriz. Hristiyanlıkta dinî mûsikinin olması, koro halinde ilâhi söylenmesi, bugün büyük bir repertuar teşkil eden tasavvuf mûsikimizdeki bize has edâ ve ifadenin onlardan kaynaklandığını söylemek, dayanaktan mahrum bir sözdür.
Ayrıca unutulmamalıdır ki, Hristiyanlık da semavî bir dindir. İtikatta bazı müştereklikler olması gibi, usülde de müştereklik olması fark etmez. Meselâ onlar da âhirete inanır, biz de, onlar da meleklere inanır, biz de...
Mevlid ise, Peygamberimizden (a.s.m.) üç dört asır sonra icad edilen İslâmî bir âdet olmakla birlikte, bid’atın hasene (güzel) olan kısmına girmektedir. Büyük hadis ve fıkıh âlimi olan İbni Hacer, mevlid merâsiminin meşrûiyeti hakkında şu hadisi zikreder:
İbni Abbas’ın rivayetine göre, Resûl-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Medine’ye hicret ettiklerinde Aşure gününde Yahudilerin oruç tuttuklarını öğrenir. Oruç tutmalarının sebebini sorduğunda Yahudilerden şu cevabı alır:
“Bu çok büyük bir gündür. Bugünde Allah, Mûsâ ile kavmini kurtardı. Firavun ile kavmini suda boğdu. Mûsâ da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz.”
“Bunun üzerine Peygamberimiz,
'Öyleyse biz Mûsâ’ya sizden daha yakın ve evlâyız’ buyurdu.
O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de tutulması için tavsiyede bulundu.”(2)
İbni Hacer bu nakilden sonra şöyle der:
“Bundan anlaşılıyor ki, böyle bir günde, mevlid gecesinde Allah’a şükretmek tam yerindedir. Fakat mevlid merasiminin Peygamberimizin doğum gününe denk getirilmesi yerinde olur.”(3)
Bugün birçok İslâm ülkesinde Peygamberimizin doğumunu yâd etmek, ona salât ve selâm getirmek maksadıyla çeşitli dillerde okunan mevlidler vardır. Arapça “Bâned Suâd, Bürde ve Hemziyye” kasideleri birer mevliddir. Türkçede ise yirmiden fazla mevlid manzumesi vardır. Fakat bunların içinde en çok tutulan ve okunanı Süleyman Çelebi merhumun 1409 yılında yazdığı "Vesiletü’n-Necât" isimli mevlid kitabıdır.
Önceleri yalnız Peygamberimizin doğum gününde okunan ve tertip edilen mevlid merâsimleri, daha sonra bütün mübarek gecelerde tekrarlanmış, bilhassa memleketimizde daha da yaygınlaşarak, ölüm, hastalık ve daha birçok vesilelerle okunagelmiştir. Bazı İslâm âlimleri mevlidi bid’at sayarak karşı çıkmışlarsa da, Bediüzzaman, bu konuda şöyle buyurur:
“Mevlid-i Nebevî ile Miraciyenin okunması gayet nâfi (faydalı) ve güzel âdettir ve müstahsen (iyi, hoş) bir âdet-i İslâmiyedir. Belki hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyenin gayet lâtif ve parlak ve tatlı bir medar-ı sohbetidir (sohbet sebebidir). Belki hakaik-i imaniyenin ihtarı (hatırlatılması) için, en hoş ve şirin bir derstir. Belki îmanın envarını ve muhabbetullah ve aşk-ı Nebevîyi göstermeye ve tahrike en müheyyic (heyecan uyandıran) ve müessir bir vasıtadır.”(4)
Kaynaklar:
1. İbni Mace, Nikâh: 21.
2. Müslim, Siyam: 127.
3. el-Hâvî fi'l-Fetevâ, ı: 190.
4. Mektubat, s. 281-285.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İlâhi ve mevlidin kaynağı nedir? Koro hâlinde söylenen ilâhî ve mevlid gibi manzumelerin Hristiyanlıktan kaynaklandığı öne sürülüyor. Bunun doğruluk derecesi nedir?
- Ölen kişinin arkasından mevlüt okumanın dinimizdeki yeri nedir? Ölünün elli ikinci gecesinde okutulması gerekir, gibi bir hüküm var mı?
- HATİM VE MEVLİT
- Evlenmeden önce, nişanlılık döneminde görüşmenin (telefonlaşma, bilgisayarla görüşme) ölçüsü nedir?
- İbn Revâha, Kur'an yerine şiir mi okumuş?
- Kutsal kitapta Hz. Musa’yı sudan çıkaranın Firavun’un kızı olduğu belirtilmişken, Kur’an’da onu çıkaranın Firavun’un karısı olduğunun söylenmesi nasıl açıklanabilir?
- Pantolonun paçası ve gömleğin kolları kıvrılmış biçimde namaz kılınabilir mi?
- İnternetten indirdiğimiz ya da arkadaşlarımızdan kopyaladığımız mp3 formatlı ilahi, film vb. şeylerin hükmü nedir?
- Mevlid Kandilini kutlamak bidat mıdır?
- Peygamberimiz (asm)'in doğum gününü / Mevlid kandilini kutlamak bid'at mıdır?