Ezan okunurken yiyip içtim, orucuma kaza gerekir mi?

Tarih: 01.06.2021 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Yanlış bilgi nedeniyle, ezan okunurken yiyip içtim kaza gerekir mi?
- Ramazan orucunu tutarken (sahurda) ezan bitinceye kadar yemeye içmeye devam ettim. Ezan başlayınca orucun başlayacağını bilmiyordum. Diyanet fetva sayfasında şöyle deniliyor:
“Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ezan da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezan başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.”
- Buna göre benim oruçlarım bozuldu mu, kaza etmek gerekir mi?
- Bana ramazanda sahur yaparken ezan bitene kadar yemek yenebileceği öğretilmişti, ben de 2 ramazan boyunca bazı günler ezan bitene kadar yedim içtim. Tabi bunu kaç gün yaptım bilmiyorum. Ezan okunurken yiyip içilmeye devam etmememiz gerektiğini bir sohbet dinlerken yeni öğrendim. Şimdi ben bu oruçları kaza etmeli miyim?
- Eğer kaza etmem gerekiyorsa, kaç gün ezan okunurken yiyip içtiğimi hatırlamadığımdan kaç gün kaza tutmalıyım? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konu tartışılmış.

Bazı kimseler "Ezanın sonuna kadar yiyip içmek oruca engel değildir." demişler. Fetva mercileri ise “Ezan 'Allahu…' deyince, 'Ekber' demeyi de beklemeden, ağzındaki lokmayı geri çıkarmak gerekir, yoksa oruç bozulur.” demişler.

Bu sorunun doğru cevabını vermek için kişinin bulunduğu yerde tan yerinin ağarmaya başlaması (fecrin tulû’u) kavramına bakmak gerekir. Takvimlerdeki kayıtlara göre (görmeye değil, hesaba göre) ağarmanın saniyelik başlama anında ezan da okunuyorsa (bu esnada ufuktaki fecir insanlar tarafından rahatça görülemeyeceği; yani tebeyyün oluşmayacağından) ezan sonuna kadar yiyip içmekle oruç bozulmaz, kazası gerekmez.

TDV İslam Ansiklopedisinden (bk. md. İMSAK) alacağımız şu açıklama da bu kanaatimizi teyit ediyor:

“Fıkıh alimlerinin çoğunluğu, imsakin ikinci fecrin doğuşuyla başladığını ve Güneş'in batışına kadar devam ettiğini kabul etmiştir. Bunlardan fecrin ilk doğuş anını sınır kabul edenler ihtiyatı, aydınlığın biraz yayılıp belirmesini benimseyenler de kolaylığı esas almışlardır. (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 51, 194; İbn Âbidîn, II, 371; Çiçek, sy. 7-10 [1989-92], s. 187-188) Zira Hz. Peygamber (asm) sahurun mümkün oldukça geciktirilmesini tavsiye etmiş, ashabın uygulaması da bu yönde olmuştur. İmsak vaktinin, ufuktaki beyazlığın ortalığı tamamen aydınlatması ve ardından kırmızılığın belirmesiyle başlayacağına dair bazı sahabi ve tabiîn alimlerinden nakledilen görüş rağbet bulmamıştır…”

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun