Duada hissizleşmek normal mi?

- Önceden ağlayarak ettiğim, çok ısrarcı olduğum bir duam vardı duayı ederken içim titriyordu fakat şimdi eskisi gibi duayı ederken için titremiyor veya çok yoğun bir şey hissedemiyorum. Duada hissizleşmek normal mi?
- Tekrar eski halime nasıl kavuşurum?

Değerli kardeşimiz,

Duanın diğer ibadetlerden farkı, hem ibadet hem bir talep ve istek hem de kul ile Allah arasında yapılan gönülden bir mükâleme olmasıdır. Bundan dolayı dua ederken zaman zaman değişik ruh hâlinde olunması normaldir. Bazen heyecan ve duygu yoğunluğu yaşarız, bazen de durgun olabiliriz.

Bu durum, ruh hâliniz, duanızla ilgili beklentileriz, talep ettiğiniz şeye ihtiyaç dereceniz, duanın zamanı ve mekânı, süresi gibi birçok faktörden etkilenebilir.

Bu noktada size tavsiyelerimiz şunlar olacaktır:

İnsanın Ruh Hâlinin Sabit Olmadığını Kabul Edin

İnsan, nazik ve nazenin bir mahluk olarak yaratılmış ve ona bin bir çeşit duygu verilmiştir. Kâinattaki her hadise onun ruh halini etkilediği için   iç dünyasında sürekli inişler ve çıkışlara yaşarız.

Peygamber Efendimiz (asm) insanın bu özelliğine dikkat çekmek için, “İnsanın kalbi döner aynaya benzer.” der; yani her anı bir olmaz.

Bediüzzaman Hazretleri ise Lem'alar adlı eserinde bu durumu şöyle anlatır:

“Ey insan! Fatır-ı Hakîmin senin mahiyetine koyduğu en garip bir halet şudur ki:

"Bazen dünyaya yerleşemiyorsun, zindanda boğazı sıkılmış adam gibi 'Of, of!..' deyip dünyadan daha geniş bir yer istediğin halde; bir zerrecik, bir iş, bir hatıra, bir dakika içine girip yerleşiyorsun. Koca dünyaya yerleşemeyen kalp ve fikrin o zerrecikte yerleşir. En şiddetli hissiyatınla o dakikacık, o hatıracıkta dolaşıyorsun. Hem senin mahiyetine öyle manevi cihazat ve latifeler vermiş ki, bazıları dünyayı yutsa tok olmaz; bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor. Baş bir batman taşı kaldırdığı hâlde, göz bir saçı kaldıramadığı gibi; o latife, bir saç kadar bir sıkleti, yani gaflet ve dalaletten gelen küçük bir halete dayanamıyor. Hatta bazen söner ve ölür.” (Lem'alar, 17. Lem'a, On Dördüncü Nota)

Bu insani özelliğimizi aklınızda bulundurarak telaşlanmadan dua etmeye devam edin.

Önemli olan duanın bir ibadet olduğu ve ruh hâlimiz nasıl olursa olsun, niyetimize göre ibadetimizin inşallah kabul olacağı şuuru içinde olmaktır.

Duanın Amacına Odaklanın

Dua ederken dikkatimizi odaklamamız gereken en önemli şey duygularımızın yoğunluğu değil, her şeye kadir olan bir Allah’a sesleniyor olmamızdır. Çünkü dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli her şeye yetişir.

Bundan dolayı bazen hissettiklerinize değil, sadece Rabbinize yöneldiğinizi bilmeniz ve buna odaklanmanız yeterlidir.

Duaya Bakış Açınızı Genişletin

Duayı sadece bir “talep” olarak değil, Allah’a bir şükür, ona bir teslimiyet ve onunla irtibat hâlinde olmak için bir fırsat olarak görün.

Örneğin, şu şekilde dua edebilirsiniz:

"Ya Rab, sen benim için en hayırlısını bilirsin. Duamı kabul etmen ya da etmemenden bağımsız olarak, sana yönelmekten beni alıkoyma."

Farklı Yöntemler Deneyin

Dualarınızın yerini, içeriğini, zamanını değiştirerek alışkanlık perdesini yırtabilirsiniz.

Mesela, sessiz bir yerde veya secdede dua edin. Duanıza çeşitli Kuran ayetlerini ve Peygamber Efendimizin (asm) dualarını ekleyin...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet