Din parlamak için karanlığa mı ihtiyaç duyar?
"Dinler ateşböcekleri gibidir: Parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Tüm dinlerin koşulu yaygın olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yaşayabilirler ancak..." diyen birisine nasıl cevap vermeliyiz?
Değerli kardeşimiz,
- Önce şunu belirtelim ki, kişilerin üslubu, onların kişiliklerini temsil eder ve yansıtır.
Mühendislerin hendeseden, doktorların tıptan, mimarların inşaattan misal vermeleri bunun bir yansımasıdır.
Dinler için “ateş böceği” misalini verenler de kimliklerini ele veriyorlar. Oysa ilahi/semavi dinler bir güneş gibidir, cehalet gecesinin karanlığını ortadan kaldırmak için vardır.
- Hak dinler, özellikle en son doğan İslam dini, bir güneş gibi on beş asırdan beri müntesipleri olan insanların gecesini gündüze çevirmiştir.
- Hak dinlerin karanlık ortamlarda geldikleri doğrudur. Fakat geldikleri andan itibaren karanlığı ortadan kaldırdıkları ve hakikat ışıklarıyla her tarafı aydınlattıkları da bir hakikattir.
“Allah iman edenlerin yardımcısıdır, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin dostları ise tağutlar olup onları aydınlıktan karanlıklara götürürler. İşte onlar cehennemlik kimselerdir ki orada ebedî kalacaklardır.” (Bakara, 2/257)
mealindeki ayet ve benzerlerinde hak dinlere iman edenlerin cehalet karanlığından kurtulup ilmin aydınlığına çıktıkları gerçeğinin altı çizilmiştir.
- Özellikle İslam dini gibi, baştan sona kadar aydınlatıcı ilimlerle dolu, ilk emri “Oku” olan Kur’an gibi bir kitaba dayanan bir dini “ancak cehalet ortamında barınır” türünden nitelemek, İslam’ı, Kur’an’ı hiç bilmeyen yahut da ön yargı fanatizmiyle vicdanı karanlığa gömülen bir dinsizin işi olabilir.
Tarih boyunca, bu gibi heriflerin meftun oldukları Batı dünyasının din ve bilim adamlarından birçok insan Kur’an’ın aydınlattığı iklimin zemininde imanla rahat bir nefes aldığı güneş gibi açık bir hakikattir. Bugünkü Avrupa’nın fen bilimleri konusunda ulaştığı seviyede İslam’ın /Endülüs İslam devletinin payının büyük olduğu yine vicdanlı Batı aydınları tarafından itiraf edilmektedir.
Devasa bir ilim literatürüne sahip olan İslam âleminin asırlarca bir güneş gibi etrafını aydınlattığını görmezlikten gelmek; insafa, vicdana sığan bir şey değildir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kur'an-ı Kerim'in şifa kaynağı olması ve insanları karanlıktan ...
- "O'dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İslam ne zaman parlaklığını gösterecek?
- Şia, Şiilik ve Alevilik Ehl-i sünnet ve cemaatten midir?
- İncil'in tahrif süreci hakkında bilgi verir misiniz?
- Komünizim ve sosyalizm nasıl ortaya çıktı; bunların savunduğu görüş nedir?
- Sahabelerin makamı mı üstün, mehdinin makamı mı daha üstündür? Peygamberlerden sonra en üstün insanlar peygamberimizin sahabeleridir...
- Öldükten sonra ya İslam'ın dediği çıkmazsa?..
- "Allah hiçbir yerde olmadığı gibi her yerdedir." sözünü nasıl anlamalıyız? "Allah bize gayet yakın, biz ise ona çok uzağız." deniliyor, bu nasıl oluyor?
- Dâbbetü'l-arz nedir, çıkmış mıdır?
- Müslümanlar arasındaki ırkçılık olaylarına karşı tavrımız nasıl olmalıdır?
- İnsan takvasını her zaman nasıl koruyacak?