Din kavramını açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Dinle ilgili vurgulanması gereken ilk nokta, dinin kaynağıyla ilgilidir. Dinin kaynağıyla ilgili çeşitli görüşler olsa da Müslüman âlimlere göre dinin kaynağının ilâhî olduğunda şüphe yoktur. Seyyid Şerif el-Cürcânî’nin (1340-1413) din tarifi bu konuda güzel bir misaldir. Buna göre “Din, akıl sahiplerini peygamberin bildirdiği gerçekleri benimsemeye çağıran ilâhî bir kanundur.” [Tümer, Günay, (1994). “Din”, İstanbul:TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt: 9: 312-320.].
Muhammed Hamdi Yazır ise, dinle ilgili klasik tarifleri de dikkate alarak dini; “Akıl sahiplerini hüsn-i ihtiyarlarıyla bizzat hayır ve nimete sevk eden bir vaz‘-ı ilâhî, şeriat ve millet, beşerin ihtiyarî fiillerinin hayır ve saadet gayesine doğru cereyanını temin eden bir yol, bir kanun, bir âmil-i ma‘nevî” şeklinde tarif eder (Tümer, 1994.).
Açıkgenç'in aşağıdaki tanımı bu konudaki görüşleri kapsayıcı bir şekilde özetlemektedir:
"Kur’anî bir açıdan bakıldığında ilâhî dinlerin kaynağı Allah’tır. Din göndermeye yetkili tek otorite O’dur. Dinler insanlar tarafından uydurulmuş ve zamanla gelişerek günümüze kadar gelmiş bir insanlık ürünü değildir. Aksine ilahî kaynaktan Allah tarafından seçilen ve bizim peygamber dediğimiz ancak Kur’an tarafından “elçi” (rasûl) ya da “haberci” (nebî) diye isimlendirilen insanlar vasıtasıyla gönderilmiştir." [Açıkgenç, A. (2006). İslam Medeniyetinde Bilgi ve Bilim, İstanbul: İSAM.].
Tanımdan da anlaşıldığı gibi, din akıl kaynaklı olmadığı halde, akla zıt veya akıl dışı bir nitelikte de değildir. Bundan hareketle “Freud, Durkheim ve Marx gibi düşünürlerin söylediklerinin aksine din, insanların, toplumsal, psikolojik, aklî ve benzeri etkenlerin müdahalesi ile geliştirdikleri bir kurum değildir.” (Açıkgenç, a.g.e., 13).
Din kavramını Kur’ânî bağlamda tahlil eden Açıkgenç’e göre üç türlü “din”den söz etmek mümkündür:
Vahiy dini: saf olarak vahiyde yorumlanmamış bir şekilde bulunan din.
Kurumlaşmış din: vahiy dininin, doğru içtihatlarla yorumlanarak topluma mal edilmesi.
Bozulmuş (Muharref) din: İlk iki din anlayışının yanlış yorumlanması, insanların arzularına, hevâ, heves ve menfaatlerine yönelik değişikliklerle ortaya çıkan uygulamalar (Açıkgenç, a.g.e. s. 18.).
Din-Bilim ilişkisiyle ilgili çatışma ve problemler daha çok son iki şıktaki yorumlarla ilgili olarak ortaya çıkmaktadır. Yukarıdaki tasnifte görüldüğü gibi birinci anlamda “Din, yani sadece vahiyle geldiği şekliyle ve insanlar tarafından yorumlanmadan mevcut olan din mutlak, tarih üstü ve ilahî olduğundan aklımızla buna müdahale edemeyiz. Ancak onu aklımızla anlamaya çalışırız.”
İkinci anlamdaki din, içtihatlarla geliştiği için toplumsal bağlamı bulunmaktadır ve tarihsel özelliklere sahiptir. Bunu yorumlamakta ve gerektiğinde reddetmekte problem yoktur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- SAİD NURSİ'DE DİN-BİLİM İLİŞKİSİ
- Bilim, tamamen izafi bir etkinlik midir?
- Protestanlık nedir? İslam dininde reformist değişime ihtiyaç var mıdır?
- Din, cihad ve zorlama: İslam barış dini midir?
- DİN
- Hristiyanlık ve Yahudilik bugün hak din midir?
- Eski dinlerin tabileri nasıl isimlendiriliyordu? Onlara da Müslüman mı deniyordu yoksa Hristiyan Yahudi gibi isimler mi alıyorlardı?
- BUDİZM, BUDDİZM (Budist)
- Dinin isminin önemi nedir?
- BÂTIL DİNLER