Cennetliklerin birbirilerini ziyaret etmesiyle ilgili hadisn manası nedir?

Tarih: 19.10.2015 - 02:05 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Sıfatu’l-Cenne'de geçen Cennetliklerin ziyaretleşmesi hadisi?
- Ebu Nuaym, Sıfatu’l-Cenne, 2, 242 geçen Hadis-i Şerifi ravileri, tam metni ve manası ile tefsirini yazar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Sizin verdiğiniz kaynağın ilgili yerinde (bizdeki nüsha: tarihsiz, Dımaşk baskısıdır) çok uzunca bir hadis vardır. Ravilerin senedi baş tarafı şöyledir:

“حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ حُبَيْشٍ، ثنا إِبْرَاهِيمُ بْنُ شَرِيكٍ، ثنا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ، ثنا الْمُعَافَى بْنُ عِمْرَانَ، وَكَانَ مِنْ خِيَارِ النَّاسِ، قَالَ: حَدَّثَنِي إِدْرِيسُ بْنُ سِنَانٍ، عَنْ وَهْبِ بْنِ مُنَبِّهٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيٍّ، قَالَ: ثُمَّ لَقِيتُ مُحَمَّدَ بْنَ عَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ ابْنِ فَاطِمَةَ فَحَدَّثَنِي قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ فِي الْجَنَّةِ شَجَرَةً يُقَالُ لَهَا طُوبَى، لَوْ سُخِّرَ الْجَوَادُ الرَّاكِبُ أَنْ يَسِيرَ فِي ظِلِّهَا لَسَارَ فِيهَا مِائَةَ عَامٍ، قَبْلَ أَنْ يَقْطَعَ وَرَقَهَا، وَبُسْرُهَا بُرُودٌ خُضْرٌ وَزَهْرُهَا رِيَاطٌ صُفْرٌ وَأَمْنَاؤُهَا سُنْدُسٌ وَإِسْتَبْرَقٌ، وَثَمَرُهَا حُلَلٌ أَحْمَرُ، وَصَمْغُهَا زَنْجَبِيلٌ وَعَسَلٌ، وَبَطْحَاؤُهَا يَاقُوتٌ أَحْمَرُ، وَزُمُرُّدٌ أَخْضَرُ، وَتُرَابُهَا مِسْكٌ وَعَنْبَرٌ، وَكَافُورٌ أَصْفَرُ،

- Burada Tuba ağacının büyüklüğü, uzunluğu, meyvelerinin şekli, bulunduğu havzanın kırmızı yakut ve yeşil zümrütten; toprağının ise misk-anber, sarı kâfurdan olduğu belirtilmiştir. Çok uzun olan bu hadisin tefsirini/açıklamasını yapamayacağız; üzgünüz. Zaten fazla açıklanacak tarafı da yoktur. Bu rivayetin sahih olup olmadığını da tespit edemedik…

- Ancak soruda  ifade edilen “Cennetliklerin ziyaretleşmesi hadisi” bizdeki baskıda 2/258. sayfada yer almaktadır.

Bu hadisin rivayet zinciri ve metni şöyledir:

حَدَّثَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ الْحَسَنُ بْنُ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ إِسْحَاقَ، ثنا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَضْرَمِيُّ، ثنا الْحَسَنُ بْنُ حَمَّادٍ، ح، وَحَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ أَحْمَدَ، ثنا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدُوسِ بْنِ كَامِلٍ، ثنا الْحَسَنُ بْنُ حَمَّادٍ، ثنا جَابِرُ بْنُ نُوحٍ، عَنْ وَاصِلِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ أَبِي سَوْرَةَ , عَنْ أَبِي أَيُّوبَ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ وَسَلَّمَ قَالَ: إِنَّ أَهْلَ الْجَنَّةِ يَتَزَاوَرُونَ عَلَى النَّجَائِبِ الْبِيضِ مِنَ الْيَاقُوتِ، وَلَيْسَ فِي الْجَنَّةِ شَيْءٌ مِنَ الْبَهَائِمِ إِلَّا الْإِبِلُ، وَالْخَيْلُ

Manası: "Cennet ehli yakuttan yapılmış beyaz/boz asil/küheylan atlar üzerinde birbirlerini ziyaret ederler. Cennette deve ve attan başka hayvanlar yoktur."

Hadiste ifade edilen at tasviri, cennette at şeklindeki bazı araçları anlamak mümkündür.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun