Cennete bulunan bir annenin evladı cehenemde yanarken ve bunu görürken cennette nasıl elemsiz bir hayat yaşayabilir?
Değerli kardeşimiz,
1. Allah adildir. Kimseye zulmetmez. Bu hakikati dünyada mükemmel okuduğumuz gibi ahirette ve mahşerde hakkalyakin göreceğiz.
2. Ahirette herkesin istihkakı ne ise tamamıyla adilane alacağı bilinmektedir. Dolayısıyla cehenneme gidenler de cennete gidenler de adalet-i ilahiyeye hayran olacaklar.
3. Ehl-i cehennem mutlak yokluğa atılmayacak, cehennem dahi olsa hayatları ebedileşecek. Bundan kendileri de memnuniyet hissedecekler.
4. Ehl-i cennet kendi hallerinden memnun oldukları gibi, kendi dost ve akrabalarının cehenneme gitse bile, yok olmadıklarını onların hayatta olduklarını ve bir nevi rahmete mazhar olduklarını bildiklerinden, Allah'a ayrıca şükredecekler ve Allah’ın mahşerdeki mutlak adaletini gördüklerinden onların müstehak olduklarını bileceklerdir.
5. Cennete giren insanların taşıyacakları hissiyat, tamamıyla cennetlik olan hissiyatlardır. Yani, cennette kıskançlık, elem, hastalık, hased, yersiz merhamet gibi cennete yakışmayan hissiyatlar olmayacaktır. Bu noktadan düşünüldüğünde babası veya herhangi bir yakını cehenneme giden bir insanın, onlara şefkati olmayacaktır.
6. Ehl-i cennetin, kendi cehennemlik dostlarını veya yakınlarını görme hususunda şu kaideler ihtimal dairesinde olabilir:
a) Allah ehl-i cehennemi ehl-i cennete hiç hatırlatmayacak.
b) Hatırlasalar bile, Allah ehl-i cehennemin suretindeki melekleri yaratıp onlara gönderecekleri söz konusu olabilir.
Gaybı ancak Allah bilir...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Cennet ve cehennem nerededir?
- Kâfirler için ahiret gününde, tartı, terazi, mizan var mıdır yok mudur?
- Gayri müslim mucitlerin ahiretteki durumu nedir?
- Öldükten sonra sadece Müslümanlar mı cennete girecek?
- Hristiyanlığın dini hakikisiyle amel edenler kurtulur mu?
- Ahirette, cennetliklerle cehennemlikler görüşebilirler mi?
- Kafirlerin başına gelen felaketler günahlarına kefaret olur mu? Bizler (Müslümanlar) başımıza gelen olayları bazen imtihan bazen günahlarımızın kefareti olarak yorumluyoruz.
- Cennet ve Cehennem Ebedi midir, Delilleri Nelerdir?
- Delilerin ahiretteki / kıyamet günü durumları ne olacak? Araf ehli olacağına dair görüş bildirenler var, siz ne diyorsunuz?
- Bir kuruş hak için bir kulun bütün sevapları gider mi?
Yorumlar
Selamun Aleyküm '3- Ehl-i cehennem mutlak yokluğa atılamayacak, cehennem dahi olsa hayatları ebedileşecek. Bundan kendileri de memnuniyet hissedecekler. 'demişsiniz hocam.Fakat kuranda cehennemdekilerin azap içinde olduğu ve yok olmayı diledikleri geçiyor.Siz daha iyi bilirsiniz.O zaman yukarıda saydığınız bu madde çelişkili değilmi.Ayetlerimize karşı inkara sapanları şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tadmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten, Allah, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (NİSA SURESİ / 56)Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramıyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardından daha katı bir azab olacak. (İBRAHİM SURESİ / 17) ve hocam daha bir çok ayette dayanılmaz azaplar olacağı geçiyor.Böyle bir madde eklemeniz insanları atalete düşürmezmi?
EDİTÖRÜN CEVABI: Cehennemdeki azabın büyüklüğü tartışılmazdır ve kafirler ve zalimler elim bir azab çekecektir. Ancak burada değinilen husus yokluğa gitmektense cehennem de olsa varlığın nimet olduğu belirtilmiştir.
Bediüzzaman Hazretleri, "Kâfirin Cehennemde ebedî olarak kalması Cenab-ı Hakkın merhamet ve şefkatine nasıl sığabilir?" şeklindeki bir suale verdiği cevapta, sözünü ettiğimiz bu meseleye ışık tutmaktadır.
"O kâfir hakkında iki ihtimal var. O kâfir ya ademe (yokluğa, hiçliğe) gidecektir veya dâimi bir azap içinde mevcut kalacaktır. Vücudun (var olmanın), velev Cehennem de olsa ademden daha hayırlı olduğu vicdanî bir hükümdür. Zira adem şerr-i mahz (sırf şer ve çirkin) olduğu gibi, bütün musibet ve mâsiyetlerin de merciidir. Vücut ise velev Cehennem de olsa hayr-ı mahzdır (mutlak hayırdır). Maahâzâ kâfirin meskeni Cehennemdir ve ebedî olarak orada kalacaktır.
Aslında, idamı hak eden bir suçluya, müebbet/ömür boyu hapis cezasının verilmesi, soruda geçen konuya ışık tutacak mahiyettedir.
Ancak biz de dahil insanların büyük çoğunluğu bu gerçeği kolay kolay hazmedemez. Çünkü, insanlar hiç bir zaman bu çok önemli -hayat-memat- konusunda, duygularından bağımsız olarak gerçeği olduğu gibi düşünüp tartamaz. Her akl-ı selim sahibi yanında varlık mutlak hayır ve güzellik, yokluk mutlak şer ve çirkinlik olarak kabul edilir.
Kafirlerin azaba karşı ölümü temenni etmeleri hisleriyle söyleyecekleri bir sözdür.