Bu dünyada tatmış olduğumuz -meşru gayrimeşru- nimetlerin ahiret nimetlerini noksanlaştırması doğru mudur?..
Değerli kardeşimiz,
"İnkâr edenler ateşe sunuldukları gün, (onlara şöyle denir:) 'Dünyadaki hayatınızda güzelliklerinizi bitirdiniz, onların zevkini sürdünüz. Bugün ise yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı, alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız.' ” (Ahkaf, 46/20)
İki kısımdan cennetliklerle hüsrana düşenlerden hirbir kısım için amellerinden dereceler var, işledikleri hayır veya şer amellere göre çeşitli dereceleri vardır. Cennetliklerin de dereceleri farklıdır. Kendilerine azap hak olanların da. Çünkü gerek mahiyet, gerekse şekil itibarıyla amelleri farklıdır. Onun cezası olan dereceleri de ona göre farklıdır. Bunun için buyuruluyor ki: Bu da onlara hiçbir zulüm edilmeksizin amellerinin kendilerine tamamen ödenmesi içindir.
Onun için kimininki dünyada tamamlanır, kimininki ahirette. Bu şekilde kâfirler sırf dünya için çalıştıkları ve yaptıkları iyi amellerin mükâfatını hemen dünyada alacakları için O küfredenler ateşe arz olunacağı günde -ki kıyamet günüdür- şöyle denecektir:
"Siz bütün iyiliklerinizi dünya hayatınızda giderdiniz."
Hz. Ömer (r.a)'de rivayet edilmiştir.
"İstesem ben sizin en hoş yemekliniz en güzel giyimliniz olurdum. Fakat gördüm ki Allah Teâlâ bir kavme iyiliklerinin yok olduğu haberini vermiş. "Siz bütün iyiliklerinizi dünya hayatında giderdiniz." buyurmuştur. Ben iyiliklerimi geriye bırakmak isterim demiştir.
Yine rivayet olunur ki Şam'a geldiği vakit ona misli görülmemiş bir yemek yapılmıştı. Buyurdu ki: Bu bizim, fakat vefat etmiş olan Müslüman fakirler için ne var, onlar arpa ekmeğinden doymuyorlardı. Halid b. Velid, onlara cennet var, dedi. Deyince Ömer'in gözleri doluktu da vallahi bizim nasibimiz bu dünyanın geçici menfaatlerinde olup da onlar gittiler ise!.. Dedi ki: Allah daha iyi bilir ama, cennette aramız ne kadar uzak olur demektir. Resul-i Ekrem (s.a.v.) bir gün suffe ehlinin yanlarına girdi. Elbiselerine yamalık bulamadıklarından deri ile yapıyorlardı.
Buyurdu ki siz bugün mü daha hayırlısınız yoksa her biriniz sabah süslü bir elbise, akşam süslü bir elbise giyeceğiniz ve sofranızda tabakların biri gidip biri geleceği ve evi Kâbe örtülür gibi örtüleceği gün mü? Biz bugün daha hayırlıyız dediler, evet buyurdu, bu gün daha hayırlısınız.
İbnü Zeyd bu âyetin tefsirinde şu âyetleri okumuş:
"Kim dünya hayatını ve zinetini isterse biz onlara amellerinin karşılığını burada tamamen öderiz, bu hususta onlara cimrilik yapılmaz." (Hud, 11/15) ve
"Her kim ahiret sevabını isterse onun sevabını artırırız. Ve her kim dünya menfaatini isterse ona da dünyalık veririz. Fakat ahirette ona hiçbir nasip yoktur." (Şura, 42/20),
"Her kim acele geçen dünyayı isterse dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar dünyalık peşin veririz. Sonra da ona cehennemi tahsis ederiz." (İsrâ, 17/18)
Ve demiştir ki, işte dünya hayatında iyiliklerini giderenler bunlardır.
İnsan meşru daire içerisinde tattığı nimetlerden dolayı hesaba çekilmez. Ancak bu dünyanın nimetleri insanı bir nebze dahi olsa gaflete götürmektedir. Buda o insanın cennetteki makamını etkileyecektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ahkaf Suresi 20. ayette, dünya hayatındaki bütün güzel şeyleri harcadınız onların zevkini sürdünüz, denilmektedir. Buna göre helal dairesinde dünyadan istifade edenlerin, ahirette alacağı lezzet ve zevk azalır mı?
- "Yetmiş muhtelif hulleyi giydirip, nefisteki bütün hasseleri memnun edecek, okşayacak yetmiş enva-ı hüsünle vücudunu süslendirip, her biri ruhlu küçük birer cennet hükmünde olan huriler…" ifadesini izah eder misiniz?
- İftar sofrasına ağlayan sahabi kimdir?
- İslam'da riyazet var mıdır? İnsanın kendini dünyadan soyutlaması gerekir mi?
- Cennette pişmanlık ve gıpta var mıdır?
- Elhüccet-üz Zehra:149
- Temsildeki sanatkâr zatın, kitabın sadece zahiri ve nukuşu ile meşgul olan felsefecinin yazdığı eseri reddedip kabul etmemesini; "Kim zerre kadar hayırlı iş işlerse onu görür..." hakikati ile nasıl bağdaştırabiliriz?
- Günahkâra kâfir denilir mi?
- Peygamberimiz'in ifk (iftira) hadisesi ile alakalı Hz. Aişe validemize "Eğer böyle bir günaha yaklaştınsa, Allah'dan af dile ve Ona tövbe et." sözünü nasıl anlamalıyız?
- Ahkaf Suresi 20. ayette, "Dünya hayatındaki bütün güzel şeyleri harcadınız, onların zevkini sürdünüz..." denilmektedir. Buna göre helal dairesinde dünyadan istifade edenlerin, ahirette alacağı lezzet azalır mı?