"Bu adamın kulağına şeytan işemiştir." anlamına gelen bir hadis var mıdır; varsa ne demektir?

Tarih: 16.10.2011 - 10:27 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hz. Peygamber (asm)'in yanında, bütün gece sabaha kadar uyuyan bir adamdan söz edilince, Peygamberimiz şöyle buyurur:

“Öyleyse o adamın kulaklarına -veya kulağına- şeytan işemiştir.” (Buhârî, Bed’ü’l-halk 11; Müslim, Müsâfirîn 205)

Başka bir rivayette Hz. Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:

“Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere, 'Gecen uzun olsun, yat, uyu!' diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür. Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa, uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar.” (Buhârî, Teheccüd 12, Bed’ü’l-halk 11; Müslim, Müsâfirîn 207)

Hadiste, anlatılan kişinin ismi açıklanmamıştır. Ancak İbnu Hacer, hadisin başka rivayetlerinden hareketle bu şahsın Abdullah İbnu Mesud'un kendisi olduğunu, bir gece namaza kalkamaması üzerine durumu Resûlullah'a "bir adam" diye anlattığında Peygamber Efendimiz (asm)'in bu şekilde bir açıklamada bulunduğunu belirtir.

Ayrıca burada kılınamayan namazın gece namazı olan Teheccüd mü yoksa farz namaz olan Sabah Namazı mı olduğu açık değildir. Bu açıdan ikisinin de olabileceği belirtilmiştir.

Bu iki hadiste, geceleyin Allah’ı zikretmek ve O’na ibadet etmek üzere kalkmayan, sabaha kadar uyuyan kimseye şeytanın neler yapabileceği anlatılmaktadır.

Gece namazına veya sabah namazına kalkmadan devamlı surette uyuyan kimse hakkında Resûl-i Ekrem (asm) kinâyeli bir ifadeyle “Öyleyse o adamın kulaklarına -veya kulağına- şeytan işemiştir.” buyurmak suretiyle, şeytanın o kimseyi hükmü altına aldığını, tuzağına düşürdüğünü, onun da bu hâlinden âdeta memnun olduğunu ve şeytanın tuzağından kurtulmaya niyeti bulunmadığını, şeytanın da kendisine bu kadar boyun eğen ve bir dediğini iki etmeyen bu şahsı iyice hafife alıp kendisiyle alay ettiğini anlatmak istemiştir.

Şüphesiz boş ve mânasız işlerle uğraşan, faydasız sözlerle oyalanan kimselerin kulağı, ilâhî sözleri ve ezan sesini duyamayacak kadar kirlenir. Ona meleğin sesinden çok şeytanın sesi ve telkini hoş gelir. Bunun sonucu olarak vaktinde uyanıp kalkamaz ve ibadetini en değerli zamanda yapamaz.

"Şeytanın kulağa işemesi" meselesinin mecâzî bir anlatım değil gerçek olduğunu düşünen âlimler de bulunmaktadır.

Uyuyan kimsenin ense köküne şeytanın üç düğüm atarak ona uyumayı tavsiye etmesi de bir önceki hadiste olduğu gibi, büyük ihtimalle mecâzî ve temsîlî bir anlatımdır. Bu ifadeyle şeytanın insanoğlunu gece ibadet etmekten ve Allah’ı anmaktan alıkoymak istediği, “Hele yat, uyu; daha uykunu alamadın; vakti gelince kalkarsın.” gibi telkinlerle oyaladığı, uykuyu câzip hâle getirdiği, azim ve iradesini felce uğrattığı ve böylece o kimsenin kalkıp ibadet etmesine fırsat vermediği anlatılmaktadır.

Peygamber Efendimiz (asm)’in şeytanın telkinine kanmayan kimsenin hâlini anlatırken belirttiği üzere, geceleyin uyanıp Allah’ı anmak, dua ve zikretmek, abdest alıp Kur’an okumak, namaz kılmak insanın üzerine çöken gafletten, tembellikten ve uyuşukluktan kurtulmasına imkân hazırlar.

Geceleyin Allah’ı anan, sabah namazını vaktinde kılan bir Müslüman, Cenâb-ı Hakk’ın gönlüne vereceği huzur ve sükûn sebebiyle rahatlar; keder ve sıkıntıların yüreğine oturmasına fırsat vermez; gözü ve gönlü pırıl pırıl aydınlanmış olarak yeni bir günü kucaklar. Böylece şeytanın tesirinde kalmamanın tadını çıkarır.

Şeytanın bu oyununa düşmemenin yegâne yolu, geceleyin kalkıp ibadet etmek arzusuyla yatmaktır. Teheccüt namazı kılmak niyetiyle yatan, fakat uykuya yenik düşerek kalkamayan kimse, iyi niyeti sebebiyle şeytanın oyuncağı durumuna düşmez. Hatta tam aksine, onun uykusu Cenâb-ı Hakk’ın bir ikramı sayıldığı gibi, amel defterine de teheccüt sevabı yazılır. O gün kalkamasa bile, ertesi gün Allah’ın lütfuyla uyanıp kalkar.

Vaktinde kalkıp namazını kılan, seher vaktinin feyzinden istifade eden kimsenin, korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşacağını ve nice ilâhî lutuflara sahip olacağını şâir ne güzel anlatmıştır:

"Âlemin neş’eli sabâhında,
Göz açandan gider bütün korku.
Her seher feyz-i Hak olur taksîm,
Rızka mânidir ol zaman uyku."

Kaynak:

- Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 343.
- Riyâzü’s-Sâlihîn, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, hadis no: 1167-1168.
- İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Hadis no: 3009-3010.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun