Bana dua et, diyene ne diyelim?

Tarih: 28.09.2023 - 09:45 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bazen bana dua et, diyenler oluyor, böyle demek uygun mu, böyle diyene nasıl dua edelim, ne diyelim?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, "bana dua et" diyenin hâlini, maksadını, ihtiyacını... biliyorsak, ona uygun bir duada bulunmak en güzelidir. Örneğin evlenmek isteyen birine edilecek dua ile maddi sıkıntıları olan birine edilecek dua elbette bir olmaz. Edeceğimiz dua hikmete, rahmete ve muhatabın durumuna uygun olursa daha hoş olur.

Ancak böyle bir bilgiye sahip değilsek, en güzel dua "Allah razı olsun." demektir.

Soruda geçen konulara gelince:

Evet, "Bana dua et." demenin ve dua etmemizi isteyen kişiye dua etmemizin bir sakıncası yoktur, aksine sünnettir.

Nitekim Hz. Peygamber Efendimiz (asm), umreye gitmek için izin isteyen Hz. Ömer'e: “Kardeşim, bizi duadan unutma.” demiştir. (Ebu Davud, Vitir 23) 

Ayrıca, Hz. Yusuf’un kardeşleri: “Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile, biz muhakkak suçluyduk.” demelerine karşılık, Hz. Yakub Aleyhisselam: “Sizin için biraz sonra rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz o çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” diye cevap vermiştir. (bk. Yusuf, 12/97, 98)

Dua etmemizi isteyen kişiye nasıl dua edeceğimizi bildiren bir hadisi şerif şöyledir:

Bir adam Peygamber aleyhissalatü vesselama gelerek:

- Ya Resûlallah! Yolculuğa çıkıyorum; bana dua et, dedi.

Resûl-i Ekrem de:

“Allah sana takva nasib etsin.” buyurdu. Adam tekrar:

- Bana dua et, deyince:

“Allah günahını bağışlasın.” buyurdu. O yine:

- Bana dua et, deyince de:

“Bulunduğun her yerde, kolayca hayır yapmanı sağlasın.” buyurdu. (Tirmizî, Daavat 45)

Adını bilemediğimiz bir sahabi Peygamber (asm) Efendimizi ziyaret ederek sefere çıkmak istediğini söyledi ve “Bana azık ver!” dedi. Bu sahabînin Resulullah Efendimizden istediği, herhalde yiyecek, içecek türünden bir azık değildi. Onun istediği, bedene değil ruha fayda veren manevi azıktı. Bu sebeple Efendimiz (asm) ona “Allah sana takva azığı versin.”, yani Allah’ın emirlerine uymanı, yasaklarından kaçmanı sağlasın, diye dua etti.

Resûl-i Ekrem aleyhissalatü vesselamın bu güzel duası, “azığın en hayırlısının takva olduğunu”  belirten ayet-i kerimeye dayanmaktadır. (bk. Bakara, 2/197)

Sahabînin fakir olması, seyahate çıkacağı için de yiyecek türünden azık istemesi pekala mümkündür. O takdirde burada takvanın, insanlardan bir şey istememek manasını düşünmek daha uygun olur ve Efendimizin (asm) bu sahabîye “Allah seni kimseye muhtaç etmesin ve dilendirmesin.” anlamında dua ettiği söylenebilir.

Sahabînin ikinci defa dua istemesi üzerine, ilk duasına bağlı olarak, şayet Allah’a saygıda kusur edersen, “Allah günahını bağışlasın.” diye dua etti.

Üçüncü olarak da Efendimiz (asm) hem dünya hem ahiret saadetini içine alacak şekilde ve son derece kapsamlı bir ifadeyle, “Bulunduğun her yerde, kolayca hayır yapmanı sağlasın.” buyurdu.

İnsanın hayattaki en büyük gayesi çok hayır yapmak, bol sevap kazanmak olduğuna göre, Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) bu dua ile sahabîsine en güzel temennide bulunmuştur.

Buna göre:

- Manevi derinliği olduğuna inandığı kimselerden dua etmesini istemeli, onlar da bu kardeşlerine kapsamlı dualarda bulunmalıdır.

- Takva sahibi olmak, günahları bağışlanmak ve kolayca hayır yapabilmek kazançların en büyüğüdür. (İmam Nevevi, Riyazü's-Salihin Tercüme ve Şerh, H. No: 717)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun