Baba oğluna vasiyet edemez mi?

Tarih: 04.01.2021 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Muhtelif kısa suallerimi yanıtlar mısınız?
​1) “la vasiyyete li varis - Varis olana vasiyet olmaz." Neden olmaz delil nedir? Ayrıca vasiyetten kastedilen nedir, baba oğluna vasiyet edemez mi?
2) Hanefilere göre mürted olan erkek öldürülür fakat kadın öldürülmez. Bunun ayet veya hadisteki delili nedir?
3) "Engel ortadan kalkarsa engellenen şey geri döner" ilmi kaidesini örnekle açıklar mısınız? Bir de Arapça okunuşunu yazar mısınız?
4) Peygambere teheccüd namazının farz olduğu görüşünü kabul edersek, Ramazan ayının son 10 günü teravih kıldığında teheccüdü kılmıyor muydu/nasıl kılıyordu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Soru 1:
“la vasiyyete li varis - Varis olana vasiyet olmaz." Neden olmaz delil nedir? Ayrıca vasiyetten kastedilen nedir baba oğluna vasiyet edemez mi?

Cevap 1:

“…Varise vasiyet yoktur.” mealinde hadis vardır. (bk. Tirmizî, Vesaya 5; Nesai, Vesaya 5; Ebu Davud, Büyu 90)

Varislerin mirastan ne kadar alacaklarını Allah belirlemiştir. Bir kısmı vasiyet yoluyla da alırsa denge bozulur. Varisler arasına soğukluk, hatta fitne girer.

Eğer baba, meşru bir sebeple çocuklarından birine mal vermek istiyorsa, bunu sağlığında bağış yoluyla yapabilir. Sebep meşru ve makul olunca, diğer çocukların ve varislerin buna itirazları meşru olmaz.

Soru 2:
Hanefilere göre mürted olan erkek öldürülür fakat kadın öldürülmez. Bunun ayet veya hadisteki delili nedir?

Cevap 2:

Mürted kişinin öldürüleceği konusunda hadis vardır. (bk. Buhari, Cihad, 149)

Bu Hadisi yorumlayan az sayıdaki fıkıh alimi “öldürme gerekçesini mürted kişinin Müslümanlara karşı savaş durumuna geçmiş olmasına” bağlamışlardır.

Buna göre barışçı olan mürted öldürülmez.

Kadın savaşçı olmadığı için Hanefîler “Kadın mürted öldürülmez.” demişlerdir.

Mürted kadına kural olarak ölüm cezası uygulanmayacağını savunan Hanefîler, savaşta kafir kadınların öldürülmesini yasaklayan Hz. Peygamber (asm) Efendimizin bunu onların savaşa katılmaması gerekçesiyle açıklamasına dayanır. (Ebu Davud, Cihad, 111)

Onlara göre bu uygulama, aslî küfürle arızî küfür (irtidad) arasında bir ayırım yapmamakta, dolayısıyla irtidad edenlerin öldürülmesiyle ilgili hadislerin anlamını "savaşmayan kadınlar dışındaki mürtedler" şeklinde sınırlandırmaktadır.

Hanefîler bu görüşlerini, İbn Abbas’ın irtidad eden kadının öldürülmeyeceği yönündeki ifadesi (İbn Ebu Şeybe, 6/585) ve Ömer b. Abdülazîz’in irtidad eden bir kadına ölüm cezası vermediği rivayetiyle (Abdürrezzak es-Sananî, el-Mebsuṭ, 10/176) destekler.

Ancak mürtedin cezalandırılmasını dinden çıkma değil savaşçı olma gerekçesine dayandıran Hanefîlere göre, irtidad eden kadın fikirleriyle etkili ve yandaşları bulunan biri olduğunda ona da ölüm cezası verilir (bk. Mebsûṭ, 10/111; İbnü’l-Hümam, 6/71-72)

Soru 3:
"Engel ortadan kalkarsa engellenen şey geri döner." ilmi kaidesini örnekle açıklar mısınız? Bir de Arapça okunuşunu yazar mısınız?

Cevap 3:

Mecelle Madde 24: “Mâni’ zâil oldukda, memnû’ avdet eder."

Yani: Bir özür sebebiyle uygulanamayan asli bir hüküm, özrün kalkmasıyla önceki konumuna döner.

Mecelle şarihlerinin verdikleri örnekler:

Örnek: Bir davada çocuk veya kör olan birinin şahitliği çocukluk veya körlük sebebiyle reddolunduktan sonra, söz konusu şahıs baliğ olsa ve gözleri açılsa, bu kişinin daha sonra aynı dava için yapacağı şahitlik kabul edilir.

Birisi, görme muhayyerliği ile bir at satın alsa, at yanında doğursa, müşteri atta bulduğu bir ayıp sebebiyle atı geri veremez, zira doğurmakla mebide (satılan şeyde) fazlalık hasıl oldu; amma yavrusu ölse, mani yok olduğundan müşteri ayıp sebebiyle atı geri verebilir.

Soru 4:
Peygambere teheccüd namazının farz olduğu görüşünü kabul edersek Ramazan ayının son 10 günü teravih kıldığında teheccüdü kılmıyor muydu/nasıl kılıyordu?

Cevap 4:

Teheccüd ile teravih vakitleri arasında çatışma yoktur. Gece yarsından önce teravih kılınır, biraz yatılır, sonra sabah namazının vakti girmeden teheccüd kılınır.

Peygamberimiz (asm) teravih namazını, yatsıdan sonra birkaç gün Mescidde kıldı, sonra hane-i saadetlerinde kıldılar. Teheccüdü de vakti geldiğinde kıldılar.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun