''Atın evriminin'' değerlendirilmesini yapabilir misiniz?

Tarih: 16.05.2020 - 13:32 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Yüksek Yapılıların Evrimine Misal Olarak İleri Sürülen At

Yüksek yapılı canlılardaki evrime, atın filojenisi esnasında ge­çirdiği iddia edilen değişiklikler misal verilir. Weller’in iddiasına göre, Eosen devrinde yaşamış, “İlkel at” olarak ele alınan Eohip­pus’­­un ön ayakları dört, arka ayakları üç toynaklı idi. Yü­rür­ken bütün toynakları yere yapışıyordu (Weller, M. J. The Course of Evolution. New York. 1969, pp. 689.).

Johnson’a göre, atın üçüncü toynağı gelişirken değerleri gitgide indirgenerek kay­bolmuştur. Buna sebep olarak da, erken devirlerdeki atların orman ağaçlarının genç dal ve yapraklarıyla beslendiği, fakat Miyosen’den itibaren otlakların dominant hâle gelmesiyle otla beslenmeye başladıkları ileri sürülür.

Besin kaynağını çayırların teşkil ettiği açık düzlüklerde düş­mandan korunmanın ancak süratli koşmakla mümkün olacağı, bunun da üçüncü toynağın genişleyip gelişmesine, diğerlerinin de kaybolmasına sebep olduğu varsayılır. Üçüncü toynağın haricindekiler körelmiş ve artık işe ya­ramayan organ hâline gelmiştir (Johnson, W. H., Laubenga, R. A. and De Lanney, L. E. General  Biology. Third Edition. New York. 1965, 788 pp.)

Atın Evriminin Değerlendirilmesi

Toynak sayısının azalması, beslenme şekli ve dolayısıyla koşma ve düşmanlarından kaçmaya bağlanmaktadır.

“Kullanılan organın geliştiği, kullanılmayanın köreldiği” kurgusu, “La­marck Prensibi” olarak bilinir. Son 20 yıldır, Lamarck Prensibi’nin mo­difikasyona dayandığı, yani soma hücrelerindeki değişikliğin yavrularına intikalinin mümkün olmadığı, ancak eşey hücrelerindeki bir değişikliğin kalıtımla geçtiği anlaşılmıştır. Kaldı ki, aynı mantıkla hareket edilirse, düşmanlarından kaçan tavşan başta olmak üzere pek çok hayvanın benzer bir değişikliğe niçin maruz kalmadığının da izahı gerekecektir.

Wells de bu konuda şunu söyler:

“Atın evrimiyle ilgili olarak Darwin’in 1882’de ölümünden üç yıl önce, Yale Üniversitesi paleontoloğu Othniel Marsh, modern tek toynaklı atların, küçük dört toynaklı atadan nasıl geldiğini göstermek için at fosillerini ihtiva eden bir çizim yayınladı. Sadece ayak kemiklerini ve dişleri ihtiva eden Marsh’ın çizimi, çok geçmeden kafatasıyla desteklendi ve at fosillerinin resimleri biyoloji ders kitaplarında ve müzelerde ‘evrimin delili’ olarak hızla yerini aldı." (Wells, J. a.g.e. s. 181.).

Atın ayağındaki çıkıntıların lüzumsuz organ olduğu da tar­tışmalıdır. Zira bunların bazı görevleri vardır. Cousins’e göre bu görevler şunlardır:

1. Bacağı kuvvetlendirme görevi yapar.

2. Birçok bacak kasının tutunma noktasıdır.

3. İncik kemiğiyle meydana getirdiği oluğa topuğun üst destek kirişi yapışır ve atın ağırlığını taşıma görevini yerine getirir (Cousins, F.W. Creation Research Society Quaterly. 1971, Vol. 8. P. 99.).

Dunouy ve Goldschmidt, tek toynaklı atın, günümüzden 130 milyon yıl önce Mesozoik devrinde, yani çok toynaklı attan evvel yeryüzünde mevcut olduğunu belirtir. Onlara göre, çok toynaklı atların ilki ise Eosen devrinde, 55 milyon yıl önce ortaya çıkmış, sonuncusunun nesli de Miyosen’de yaklaşık 25 milyon yıl önce ortadan kalkmıştır (Dunouy, L.Human Destiny.The New American Library. New York.1947,P.74. Goldschmidt, R.B. American Scientist. 1952, Vol. 40.p.97.)

Evrimci biyologlardan Boyce Rensberger, atın evrimini belirten fosil serilerinin gerçekte bulunmadığını, farklı canlılara ait iskeletlerin yan yana dizilerek bu serilerin elde edildiğini belirtir ve şöyle der:

“Yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış dört toynaklı, tilki büyüklüğündeki canlılardan silsile hâlinde birtakım değişmelerle günümüzdeki atın evrimleştiği’ iddiası, geçerliliğini yitirmiştir. Kademeli değişim yerine, her türün fosilleri tamamen farklı olarak ortaya çıkmakta, hiç değişmeden kalmakta, sonra da bunların soyu tükenmektedir. Dolayısıyla bunlar ara form değil, her birisi ayrı yapıya sahip farklı birer formdurlar.” (Rensberger, B. Houston Chronicle, 5 Kasım, 1980, Bölüm 4, s.15.).

İngiltere Doğa Tarihi Müzesi yöneticilerinden evrimci Colin Patterson da benzer görüşü dile getirir ve şu değerlendirmeyi yapar:

“Elli yıl önce hazırlanmış olan ve hâlâ müzenin alt katında duran atın evrimi sergisi, hayalî kötü bir hikâyeden başka bir şey değildir! Atın evrimi, birbirini takip eden yüzlerce ilmî kaynak tarafından ‘büyük bir gerçek’ gibi sunulmuştur. Ancak bu tip iddiaları ortaya atan kişilerin yaptıkları, spekülasyondan başka bir şey değildir.” (Patterson, C. Harper’s.  Şubat, 1984, s.60.).

Atın evriminin dayandığı fosillerin Hindistan, Güney ve Kuzey Amerika ile Avrupa’da değişik zamanlarda yaşamış, farklı tür canlılara ait fosillerin küçükten büyüğe doğru dizilmesiyle meydana getirildiği belirtilir. Bu hususta evrimciler ara­sında da görüş birliği yoktur. Birbirinden farklı 20’den fazla atın evrim şeması vardır. Bu sıralamalardaki ortak nokta, 55 milyon yıl önce Eosen Devri’nde yaşamış Eohippus (Hyra­cotherium) adlı köpek benzeri bir canlının “atın ilk atası” olduğuna inanılmasıdır. Hâlbuki Hitching, “atın atası” olarak sunulan bu Eohippus’un, günümüzde Afrika’da yaşayan ve atla hiçbir ilgisi olmayan “Hyrax” isimli hayvanın aynısı olduğunu belirtir. (Hitching, F. The Neck of the Giraffe: Where Darwin Went Wrong? New  York.Ticknor and Fields, 1982, s.30-31.)

Evrimcilerden Gordon Taylor,The Great Evolution Mystery” adlı eserinde, at serileriyle ilgili olarak şunu belirtir:

“Paleontologlar, evrimciler tarafından ileri sürülen at serileriyle ilgili fosilleri ortaya koyamamışlardır. At serisi ‘evrim konusunda çözüme kavuşturulmuş örnek’ olarak takdim edilir, ama gerçek öyle değildir. Eohippus’tan günümüzdeki at Equus’a kadar uzanan sıralama çok tutarsızdır. Farklı kaynaklardan gelen canlılara ait fosillerin bir araya getirilip arka arkaya dizilmesi mümkündür, fakat canlılar tarihinde bu sıralamayı doğrulayacak hiçbir delil yoktur.'' (Gordon, R.T. The Great  Evolution  Mystery. London, Sphere Books, 1984, s.230.).

Öyle anlaşılmaktadır ki, çok toynaklı at tiplerinin her birisi ayrı bir formdur ve belirli bir devre yaşayıp ortadan kalkmıştır... Tek toynaklı atın nesli de tek toynaklıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+

Yorumlar

fatihcnn

Allah sizden razı olsun böyle ayrıntılı şekilde sorulan bir soruya bu konuda bilgimiz yok kusura bakmayın gibi bir cevapla da geçiştirebilirdiniz ama ayrıntılı bir şekilde bir sürü kaynaktan bilgileri toplayıp darwinci görüşü izah edip sonrasında ise yine delillerle bunun olmadığını açıklamışsınız hele şu anda ilahiyatçıların bile evrimi kabul ettikleri bir dönemde bu hizmetiniz inşAllah akıldaki soruları çözer. Allah yaptığınız bu hizmeti kabul etsin.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun