Atalarımızdan gelen yükler bizi etkiler mi?
- Atalarımızdan hiç namaz kılan iyilik yapan yoksa ve bu hayatımızı kötü etkiliyorsa bunun için ne yapmalıyız?
- Bizden evladımıza geçen olumsuzlukları affettirmek için ne yapmalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Bu konuda birkaç noktaya dikkat etmekte fayda vardır:
a) Bilimsel olarak kabul edilen tevarüs / kalıtım yoluyla yukarıdan aşağıya gelen genetik etkilerin olduğunu kabul ediyoruz. Biyolojik bazı kalıtımlar gibi.
b) Fakat bireysel imtihan sorumluluğunu altüst edecek bir genetik geçişi kabul etmiyoruz.
c) "Eğer senin Rabbin dileseydi, dünyada ne kadar insan varsa hepsi imana gelirdi. Ama bunu irade etmedi. Şimdi sen mi, imana gelsinler diye insanları zorlayacaksın?" (Yunus, 10/99) mealindeki ayet de çok açıktır. Lakin hikmete aykırı olduğu için bunu istemedi. Çünkü Yüce Allah, kullarının kendi özgür iradeleri ile iman etmelerini ister, zorla iman etmelerini istemez. Nitekim söz konusu ayette Rabbimiz âdeta şöyle buyuruyor:
"Resulüm! Bu konuda kendini yiyip bitirecek bir noktaya gelmene gerek yok. Unutma ki eğer Rabbin dileseydi insanların tamamını Müslüman yapardı. Allah dileseydi bu insanların hiç birisi kâfir olmazdı, hiçbirisi müşrik olmazdı. Allah öyle dileseydi bu insanların hiçbirisi Allah’a şirk koşmaz, Allah’a kafa tutmaz ve Allah’a isyan içinde bir hayat yaşayamazdı. Eğer bu insanlar yeryüzünde şu anda küfrü, şirki tercih edebiliyorlar ve Allah’a rağmen, Allah’ın ayetlerine rağmen diledikleri gibi bir hayatı yaşama imkânı bulabiliyorlarsa, unutmayasın ki bu da Allah’ın yeryüzünde koyduğu bir yasası gereğidir. Allah’ın bunlara verdiği bir iznin sonucudur."
d) Eğer kalıtım yoluyla ataların yaptığı suç işleme potansiyeli nesillerine olduğu gibi yansımış olsa, bu takdirde imtihanın adil bir surette cereyan etmesi için gereken özgürlük, tercih etme serbestliği ortadan kalkar ve imtihan -haşa sonsu defa haşa- çirkin bir komplo olarak sahnelenmiş olacaktır.
“Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Günah yükü ağır gelen kimse onun taşınması için yardım çağrısında bulunsa -çağrılan yakını bile olsa- o yükten hiçbir şeyi başkası üzerine alamaz. Sen ancak, görmedikleri halde rablerinden korkanları ve namazı özenle kılanları uyarabilirsin. Kim arınırsa sadece kendi yararına arınmış olur. Her şeyin sonu Allah’a varır.” (Fatır, 35/18)
mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı…" ayetini nasıl anlamalıyız?
- Çocuklara gelen musibetler için dua etmeye gerek yok mu?
- Allah takdir ettiği için çaldım diyen yalan mı söyler?
- Bazı doğrulardan yanlış sonuçlara nasıl varılıyor?
- Biz her canlıyı sudan yarattık ayeti evrimle bağdaşır mı?
- Çift cinsiyetli yaratılanları neyle açıklayacağız?
- Epigenetik aktarım ve aile dizimi var mıdır?
- Allah'ı Görmek- Mutezilenin ikinci sözde deliline cevap
- Prosopagnozi olan, eşi sandığı kişiye yaklaşsa sorumlu olur mu?
- İmam Birgivi, yedi neslimizin affıyla ilgili bir şey demiş mi?