Alt varlık ile iletişim kuramazken, sonsuz olan Allah ile nasıl iletişim kurabiliriz?
“Bizden alt seviyede olan hayvanlarla iletişim kuramaz iken, siz Müslümanlar nasıl oluyor da bir insanın sonsuz güç ve kudret sahibi biri olan Allah ile konuştuğuna, iletişim kurduğuna ve bir nevi tercümanlık yaptığına inanıyorsunuz.”
- diyor ateist, buna nasıl cevap verilmeli?
- Yani bu metafor karşısında ayetlerden delil göstermekten daha ziyade karşıt bir metaforunuz var mı, örneğin hayvanlarla iletişim kurmak mümkün veya Allah bizden daha zeki, bizimle iletişimi kuran O'dur gibi birşeyler mi demeliyiz?
- Kısacası iddia: Akıllı insan varlıkları ile hayvanlar arasında %1-2 lik genetik fark var iken, %10 %20 veya %40 50 dahi olsa, bir benzerlik var olduğu halde hayvanlarla konuşup, onlarla oturup dertleşemez iken, onlara nasılsın dostum diyemez iken, nasıl oluyor da bizden sonsuz kat güçlü, zeki, iradeli birisi ile iletişim kurup anlaşıyoruz, daha insanlar olarak hayvanlarla anlaşamazken Yaratıcı olan Allah ile nasıl anlaşacağız, iletişim kuracağız?
Cevap: Size yöneltiyorum...
Değerli kardeşimiz,
"İletişim" kavramının kapsamı oldukça geniştir. İşaret dilinden yazı diline, hayvanlarla iletişimden insanlar arası iletişimin çeşitli türlerine değin uzanır.
İletişimde ileten, iletilen ve ileti olmak üzere karşılıklı taraflar arasında çalışan üç bölüm vardır. Bu üç yapı da bilgi ile alakalıdır. İnsanlar ile hayvanlar arasında ya da farklı türler arasında bu üçlü yapıyı birlikte ve karşılıklı gerçekleştirecek sağlıklı bir iletişim söz konusu değildir.
Öte yandan vahiy ise belli başlı ve kendine özgü bir kavramdır. Vahiyde karşılıklı iletişim değil de doğrudan Allah’ın bildirmesi ve var etmesi söz konusudur. Bu nedenle o iletişim değil vahiy ile ifade edilir.
Alt varlık, üst varlık gibi sözde ve görece kategorilerin anlamı olmaz. Vahiy yalnızca bilgi iletmek anlamında olmayıp, belli hedefler ve maksatlar için var etmek anlamına da gelir.
İletişimin konusu olan her varlık yaratılmıştır. Ve yaratılmış olması ile tıpkı yazılmış bir kelime ya da söylenmiş bir kelam gibidirler.
Bu bakımdan Kur'an’da arıya bal yapmasının vahyedildiği, yani ona göre programlanarak yaratıldığı anlatılır.
İnsanın yaratılması kün (ol) emrinden gelen mecburiyet ifade eden bir vahiy olduğu gibi, Cenab-ı Allah’ın dilediği peygamberini seçmesi ile yine tek taraflı olarak yapıp edilmesi gerekenlerle ilgili zorunluyu bilgiyi ifade eder.
Dolayısıyla var edenin istediği gibi var etmesi ve gerekli gördüğü bilgiyi peygamberinin kalb, ruh ve dimağına zorunlulukla yüklemesi olarak vahiy iletişim kavramından çok farklıdır.
Allah, yarattıklarına kendilerine özgü konuşmayı ve iletişim vasıtalarını verendir. Dolayısıyla dilediği ile dilediği konuşmayı yapabilir. Biz ise kendi sınırlılığımız ile bizi sınırlandıranın varlığını anlarız...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Bilgi-iletişim çağı, sözü doğru mu?
- Tanrının sevilmeye, görülmeye, bilinmeye ihtiyacı mı var ki varlıkları yarattı?
- Bir hücre kendi kendine meydana gelebilir mi?
- Nasıl bir konuşma örneği olmalı?
- Varlıkların mevcut halleri evrimle açıklanabilir mi?
- Varlıkların yaratılması evrimle açıklanabilir mi?
- Evrimi sadece dine inananlar kabul etmemektedir. Evrimi kabul eden bu bilim adamları nasıl yanılıyor olabilir?
- Sicim teorisi hakkında bilgi verir misiniz; varlık ile yokluk hakkında Kur'an ne diyor?
- Allah neden deli insanlar yarattı?
- Alemin kadim oluşu hakkında filozof ve kelamcıların görüşlerini açıklar mısınız?