Allah'ın isimlerini zikretmenin önemi nedir?

Tarih: 15.03.2018 - 01:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Esma-i Hüsna okuyanlara ismin özellikleri görülebilirmiş.
- Ayrıca Kabirde de yardımcı olurmuş doğru mudur?
- Ve Esma-i Hüsna'nın sınırı var mıdır?
- Fazla çekmek (el-Batin-el-Ahir) gibi isimleri tehlikeli diyorlar doğru mudur?
- Detaylı bilgi verirseniz sevinirim.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Kişinin sürekli zikrettiği bir ismin tecellilerine mazhar olmak mümkündür. Bu da zikreden kimsenin bilinci, bilgisi, salahati ve ihlasına göredir.

Örneğin, ehil olan bir kimsenin “Hakîm” ismini vird edinmesi, birçok hikmeti görmeye vesile olabilir.

Keza, sürekli “Vedud” ismini vird edinen kimse de Allah’ı çok sevebilir, emir ve yasaklarını çok sevebilir, -şekli ne olursa olsun- kaza ve kaderinin tecellilerini çok sevebilir.

- Allah’ın isimlerini zikreden kimse, her şeyden önce ciddi bir mümindir. Allah’ın güzel isimlerini vird edinen kimse, sürekli imanını güçlendirdiği gibi, salih amel de işlemiş olur. Kabirde imandan sonra salih amellerin de şefaatçi olacağı bilinmektedir.

- Allah’ın güzel isimleri manasına gelen “el-Esmau’l-hüsna / esma-i hüsna”nın okunması elbette çok sevaplıdır. Kur’an’da Allah bu isimleri için “Lehu’l-Esmau’l-hüsna” (Güzel isimler Onundur-Taha, 20/8) ifadesini kullanmıştır. Bu ise bütün isimlerinin güzellikle tecelli ettiğini, okunmasının yalnız fayda temin ettiğini göstermektedir.

- Kuran’da bizzat Allah “el-Batın, el-Ahir” (Hadid, 57/3) isimlerini kullarının nazarına vermiştir. Hem de başında her şeyin kendisini tesbih ettiğini (isim ve sıfatlarıyla her türlü noksanlıktan münezzeh olduğunu) bildirdiği bir surede zikretmesi, bu iki ismin de kusurdan münezzeh olduğunun göstergesidir.

Kaldı ki, bu iki ismin manası da, tehlike, zarar diye bir şey ifade etmiyor.

- İnternette çokça dolaşan bazı bilgiler tamamen doğru değildir. Örneğin, Allah’ın bir isminin “Bu kadar sayıda zikredilmesi şu neticeyi hasıl eder.” gibi ifadeler hakikati ifade etmiyor. Zira, Allah’ın isimlerinin zikredilerek sözlü veya kalbi olarak bir şey istemek, bir duadır. Diğer dualar için geçerli olan “duanın kabul şartları, kabul şekilleri, -aynısının verilmesi konusunda- kabul edilip edilmemeleri” gibi hususlar bunlar için de geçerlidir.

Eğer siz “el-Esmau’l-hüsna”dan şu isimle dua ederseniz, bunu kesin sonucu şudur” diye kesip atarsanız, bu yargı hem dinen, hem aklen, hem realite olarak doğru olmaz.

Hayal kırıklığına uğrayanların dinden soğumaları, tereddüt göstermeleri gibi büyük tehlikeleri nazara almadan hüküm vermek son derece yanlıştır.

- Kaldı ki, “böyle yaparsan, şöyle olur” demekle, Allah’ın meşietini, iradesini ve tercihini de yok sayıyorsunuz. Bu ise Kur’an’ın ruhuna aykırıdır.

- Belli isimlerin belli sayıda, -genellikle ebced değerlerinin gösterdiği sayıda- okumak eskiden beri alimler, evliyalar tarafından kabul gören bir metottur. Fakat kesin sonucu garanti etmek haddi aşmaktır.

- Şu da bilinmelidir ki, arzumuza uygun bir ismi şefaatçi gibi zikretmek önemlidir. Günahların affedilmesi için “Afuv, Ğafur” gibi isimleri; Hastalığın gitmesi için “Şafi, Muafi” gibi isimleri, dosdoğru yolu bulmak için “Fettah, Hadi” gibi isimleri zikretmek uygun olur.

- Esma-i hüsna’dan herhangi bir ismi veya oradaki bütün isimleri tekrar etmenin belli bir sayısı yoktur.

Bununla beraber -yukarıda ifade edildiği üzere-, bu işin erbabı olanlar, genellikle her ismin ebced değerine göre (şayet matematik değeri çok fazla ise, onun alt katlarından biriyle) tekrar edilmesinin daha uygun olduğunu söylemişlerdir.

- Bediüzzaman Hazretleri de tekrarların ebced değerine uygunluğuna dikkat etmekle beraber, bir çok zikirde de “Sünnette yeri alan Tesbihatın adedi olan 33 sayıya uygunluğu” esas almıştır.

Bu sebeple, belli bir ismin ebced değerine zikretme sayısı fazla ise, 33 sayısını esas almakta bir sakınca yoktur, belki daha da güzeldir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun