Allah neden tüm canlıları erkek veya dişi olarak yarattı?

Tarih: 19.05.2023 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Allah neden sadece melekler ve mikroskobik canlılar dışında tüm canlıları erkek veya dişi olarak yarattı?
- Neredeyse tüm hayvanların bitkilerin insanların ve cinlerin neredeyse hepsinin sadece erkeği veya dişisi var yalnızca bir meleklerin bir de mikroskobik canlıların cinsiyeti yok geri kalan tüm canlıların erkeği ve dişisi var.
- Allah isterse bazı canlıları cinsiyetsiz olarak da yaratabilirdi ya da Allah isterse bazı canlıları farklı cinsiyetli olarak da yaratabilirdi. Neden hiç cinsiyetsiz canlılar veya yüzlerce veya binlerce cinsiyetli canlılar yok?
- Nurani ve cismani neredeyse tüm canlıların 2 cinsiyeti var. Allah'ın neden tüm canlıları erkek veya dişi olarak yarattığını bana açıklayabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Allah, varlıkların çoğunu erkekli ve dişili yaratmıştır.

Bunun birinci sebebi canlıların yavru sahibi olarak çoğalmasıdır.

İkincisi de sosyal bir topluluk olan ailenin meydana getirilmesidir.

Bu sosyal aile yapısı insanlarda olduğu gibi hayvanlarda ve hatta bitkilerde de vardır.

Ailede karşılıklı sevgi ve muhabbet, o aile fertlerini mutlu eder. Dünyadan daha iyi zevk almasını sağlar. İnsanlar pek çok konuda acizdir. İhtiyaçlarını yalnız başına temin etmekte zorlanır. İnsan karşılıklı yardıma, sevgi ve şefkate muhtaçtır. Özellikle yavrular mutlaka belli bir devre yardıma ihtiyaç duyar. Anne ve babanın ailede bulunması, bu istek ve ihtiyaçların karşılanmasını sağlar.

Anne ve babadaki evlat sevgisinin yerini hiçbir şey tutamaz. Bazı aileler çocuk sahibi olamıyor. Bütün hayatları evlat sevgisi hasretiyle geçiyor.

Aynı şekilde bazı evlatların küçük yaşta anne ve babası vefat etmişse, onların sevgi ve muhabbetlerinden mahrum kalmanın hasretiyle ömür geçiriyor.

Bunlar bize farklı cinsiyetteki anne babanın bir araya gelerek kurdukları aile yuvasının ve o evlilik sonucu meydana getirilen çocukların ehemmiyetini gösteriyor.

Karı ve kocanın anne ve babaları sebebiyle aileleri arasında dostluk ve hısımlık bağları da toplum fertlerinin akrabalık bağlarını genişletir. Ayrıca onların çocuk ve torunları arasında da şefkat, muhabbet ve kardeşliğe dayanan bağlar kurulur.

İşte bütün bunlar farklı cinsiyetteki anne ve babanın bir araya gelmesinin ürünüdür. Bu evlilik bağı ile ortaya çıkan, geriye doğru nene, dede ve onların ataları ile aşağıda doğru çocuk, torun ve onların nesilleri arasındaki ailevi bağların en mühim sebebi, anne ve babanın farklı cinsiyette yaratılmış olmasıdır.

Millet de büyük bir aile gibidir.

Milleti teşkil eden ailelerin arasındaki sevgi, şefkat ve merhamete dayanan aile ve akrabalık bağları ne kadar kuvvetli ise o milletin kederde ve sevinçte bir aile gibidir.

Bunun da başlıca sebebi farklı cinsiyet sebebiyle evliliğin hasıl ettiği akrabalık bağlarıdır.

Farklı cinsiyetten dolayı ailelerdeki sevgi ve muhabbete dayanan manevi bağlar sadece dünyada değil ahirette de anne, baba ve evlatlar arasında en önemli hayat kaynağıdır.

Allah insanları farklı cinsiyet sebebiyle anne baba ve kardeşler arasında akrabalık bağlarını kurmayıp her canlıyı müstakil yaratsaydı, o zaman her fert tesbih taneleri gibi kendi başına yapayalnız kalacaktı. Keder ve sevincini paylaşabileceği yakını olmayacaktı. Herkes birbirine yabancı olacaktı.

Bu durum insanda böyle olduğu gibi hayvanlarda da böyledir. Onlar da belli bir devre yavrularını korur, onların ihtiyaçlarını temin eder. Bazı kuşlarda anne yumurtaların üzerinde belirli bir süre oturur, sonra annenin beslenmesi için onun yerine baba geçer. Yavrulara dışarıdan besini anne ve baba münavebeli getirir. Çünkü Allah anne ve babaya yavruyu verdiği gibi, yumurtalara ve yavrulara sahip olmaları için şefkat, merhamet ve muhabbet de vermektedir. 

Bitkilerin farklı cinsiyette yaratılmış olmasının pek çok hikmetlerinden birisi de erkek organlarda üretilen çiçek tozlarının dişi organ üzerinde rüzgâr, arı veya diğer kuşlar vasıtasıyla taşınmasıdır. Bu sayede farklı cinsiyetteki bitkilerin döllenmesiyle meyveler yaratılır.

Canlıların farklı cinsiyette yaratılmasının hikmet ve gayeleri elbette sadece bu sayılanlardan ibaret değildir. Bunlar denizden bir damladır.

Allah ne yaratmışsa, muhakkak en güzel surette ve pek çok hikmet ve gayeye uygun yaratmıştır. İnsana düşen vazife de;

- Yarlıkların yaratılış gaye ve hikmetlerini düşünerek, bunların boşuna yaratılmadığını, her bir varlığın yaratılışıyla evvel emirde Allah’ın isimlerine ayna olduğunu bilmesidir.

- Alla'ın yarattığı her eseriyle, sonsuz ilim, irade, kudret, rahmet ve şefkatini gösterdiğini, bütün nimetlerini insanın emrine verdiğini düşünmesidir. Bunun karşılığında ona hamd ve şükretmek olduğunun idraki içinde kulluğun gereği olan ibadeti yapmasıdır.

En geniş, en külli hamd, şükür ve ibadetin de namaz olduğunu bildiğinden bütün mahlukatın ibadetlerini de kendi ibadeti içine katarak namazda Allah’a takdim eden, mahlukatın en şereflisi insan, böylece Alay-ı İlliyin’e yani cennetin en yüksek makamına çıkacaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun