Allah, Firavun’un uyguladığı cezayı mı uyguluyor?
- Tâhâ 71’de firavun el ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim diyor.
- Maide 33’te ise Allah (cc.) el ve ayaklarını çaprazlama kesin diyor.
- Allah (cc.) firavunun uyguladığı cezayı mı uyguluyor?
Değerli kardeşimiz,
İlgili ayetlerin meali şöyledir:
“Allah’a ve peygamberine karşı savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası ancak ya öldürülmeleri veya asılmaları yahut el ve ayaklarının çapraz olarak kesilmesi ya da bulundukları yerden sürgün edilmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları aşağılayıcı cezadır. Ahirette ise onlar için büyük bir azap vardır.” (Maide, 5/33)
“Dedi ki: Ben size izin vermeden mi ona inandınız? Doğrusu o size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama olarak keseceğim ve sizi hurma kütüklerine asacağım. O zaman hangimizin azabının daha çetin ve devamlı olduğunu bileceksiniz.” (Taha, 20/71)
Birinci ayette, bir kısım seri katiller, yol kesiciler ve eşkıyalara verilecek cezalardan söz edilmiştir. Bu farklı cezalar, farklı suçlara göredir. Tefsir ve fıkıh kaynaklarında kaynaklarında bunların detaylarına bakılabilir.
İkinci ayette ise, Firavun’un iman eden sihirbazlara vereceğini söylediği cezadan söz edilmiştir.
Sorudaki soru şudur: “Allah (cc.) firavunun uyguladığı cezayı mı uyguluyor?”
Tabii böyle olunca da Allah Firavun’un yaptıklarını -haşa yüz bin defa haşa- aynen taklit etmiş oluyor.
Böyle bir vesvesenin insana gelmesi, imanî şuur ortamından uzaklaşmış bu asrın bir özelliğidir. Halbuki eğer böyle bir karşılaştırma yapılacaksa, mantık kurallarının penceresinden bakılarak yapılmalıdır. Örneğin çok basit bir karşılaştırma ile şunu diyebiliriz ki; “Eğer Allah’ın verdiği ceza ile Firavun'un verdiği cezalardan biri diğerinin tıpatıp bir taklidi ise, bu takdirde kimin kimi taklit ettiğini tespit etmek gerekir.”
Şu tartışmasız bir gerçektir ki, -önceden gelen sonradan geleni değil-, sonradan gelen önceden geleni taklit etmiş olur. Bir hezeyan da olsa şunu ifade etmekte yarar vardır: Acaba soru soranın nezdinde Allah mı, yoksa Firavun mu daha öncedir?
Demek ki, -eğer ortada bir taklit varsa- sonradan var olan ve yaratılan Firavun’un, ezeli ve ebedi olan Allah’ın ezeli kelamını taklit etmesi söz konusudur.
- “O zaman hangimizin azabının daha çetin ve devamlı olduğunu bileceksiniz” mealindeki ayette yer alan “hangimizin azabının...” ifadesinde -Kurtubi’nin ifade ettiği gibi-, “Allah ile Firavun arasındaki bir karşılaştırmadır” Yani Firavun bununla diyor ki, “Göreceksiniz benim azabım mı, yoksa Musa’nın Rabbinin mi azabı daha çetindir!” (bk. Kurtubi, ilgili ayetin tefsiri)
Bu da Firavun’un kendi cezasını daha önce -insanlık tarihi boyunca ara sıra tatbik edilmiş- Allah’ın cezasını bir misal olarak alıp karşılaştırma yaptığını göstermektedir.
Şunu da belirtelim ki, Kur'an’ın bize tanıttığı Allah tasavvurunun İslamî bakış açısını hakkıyla bilen kimseye bu tür vesveselerin gelmemesi gerekir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Biz de Firavun ve kavminin yapageldikleri sanat eserlerini ve binaları yerle bir ettik." (Araf, 7/137), ayetine göre Mısır Piramitleri´nin de yok olması gerekmez miydi?
- Kur'an-ı Kerim de büyü ile ilgili ayetler hangi surelerde yer almaktadır?
- Firavun'un bebekleri öldürmesinde, sorumlu Allah mı?
- Firavun’un cesedinin tam çürüdüğünü iddia edenler var?
- Peygamberimiz cennette evlenecek mi?
- Peygamberimizin Firavun'un eşiyle cennette düğünü olacağı söyleniyor, doğru mu?
- Kuran, Firavun’un etnik kökeni hakkında bir şey söylüyor mu?
- Hz. Musa'ya iman edenler, kendi kavminden mi, yoksa Firavun'un kavminden midir?
- Hz. Musa Firavun'un üvey oğlu muydu?
- Peygamber isimleri Kuran’da sıfat olarak mı geçer?