Allah, eskilerin hataları yüzünden Hristiyanların aralarına neden kavga salıyor?

Tarih: 01.04.2019 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Maide 14. ayette kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık deniliyor, o dönemdeki insanların hataları yüzünden neden sonraki ve şimdiki Hristiyanların aralarında kavga salıyor Allah?
- Allah kimseye zerre haksızlık yapmaz, bu durumda nasıl oluyor da tarihte yanlış yapan bir takım insanların vebalini sonraki ve şimdiki insanlarda ödüyorlar?
- Bu ayeti yanlış tercüme etmiş olamaz mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- İlgili ayetin meali şöyledir:

“'Biz Hristiyan’ız' diyenlerden de sağlam ahitlerini almıştık, ama onlar da kendilerine bildirilen şeylerden (İncil’in) önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple aralarına kıyamet gününe kadar sürüp gidecek olan kini ve düşmanlığı soktuk. Allah onlara yapıp ettiklerini ileride haber verecektir.” (Maide, 5/14)

- Bu  ayette Hristiyanların durumları ele alınmış ve peygamberleri vasıtasıyla Allah’ın onlardan bir söz aldığı bildirilmiştir. Hristiyanlar Hz. İsa’ya biat ederek her konuda kendisine itaat edeceklerine dair söz vermişlerdi. Ancak sözlerinde durmadılar, verilen emirleri unutup Allah’ın sözlerini işlerine geldiği gibi yorumladılar. Böylece kıyamet gününe kadar devam etmek üzere aralarına ayrılık, kin ve düşmanlık tohumlarını saçmış oldular.

- Kur'an’da geleceği geçmişe bağlayan sebepler zinciri anlatılırken, bazen iki cenah arasındaki benzer sebeplere işaret etmek üzere, suçun ayniliğine işaret edilir. Bununla aynı suçun devam etmesi halinde aynı durumun da devam edeceğine sosyolojik bir vaka olarak gündeme getirilir.

Örneğin bu ayette, “Hristiyanların, kendilerinden alınan sözlerin önemli bir kısmını unutup / unutmuş gibi göz ardı etmekle” suç işlediklerine vurgu yapılmıştır. Bu suçu işlemelerinin bir sonucu olarak aralarında ihtilaflar, kavgalar başladı. Çünkü, ilahi vahyin öğretileri dışına çıkmakla, herkesin kendi heva ve hevesine uygun bir çizgi takip etmiştir. Heva ve hevesler farklı olunca, aralarında çatışmaların olması kaçınılmazdır.  

Kıyamete kadar bu ihtilafların devam etmesine vurgu yapılması, bu suçların hep devam edeceğine bir işarettir. Aynı suçun tekrarı aynı sonuca götürür.

- Burada aslında insanların kendi düşünceleri ve eylemlerinin sonucu olarak ortaya çıkan bu kavgaların “Allah tarafından aralarına sokulduğunun” ifade edilmesinin bir-iki hikmetine şöyle bakılabilir:

a) Ekseriyetle insanlık camiasında uygulanan iyi veya kötü huyların, âdetlerin sonraki nesillerce de benimseneceğine işaret edilmiştir.

İstisnası olmakla beraber, “Üzüm üzüme baka baka kararır.” şeklindeki kelam-ı kibarda ifade edildiği gibi, çevrenin ahlak üzerinde büyük bir tesiri vardır. Nitekim;

“Kişi dostunun dini üzeredir. O halde her biriniz dost edineceği kimsenin durumuna dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45),

"Her doğan İslam fıtratı (İslam ahlakını yaşayabilecek bir kabiliyet) üzerinde doğar. Sonra anne-babası onu Yahudi, Hristiyan veya mecusi yapar.” (Buhari, Cenaiz, 92)  

manasındaki, hadis-i şeriflerde bu gerçeğin altı çizilmiştir.

b) Hz. Peygamber (asm)’in Tevrat ve İncil’de vasıfları açık olduğu halde, bu iki grup Ehl-i kitap onları yok saymıştır. Bir önceki ayetlerde Yahudilerden söz edilmiş, bu ayette ise Hristiyanlara yer verilmiştir.

Ehl-i Kitabın bile bile bu inkârları Hz. Muhammed (asm)’e çok ağır geliyordu. Bu sebeple, Allah onu teselli etmek babında, kendisinin onlara ceza verdiğini, aralarına ihtilaf soktuğunu belirtmiştir.

Bununla beraber, hayır-şer ne olursa olsun, her şeyi yaratan Allah’tır. Burada da suç işleyenlerin işlediği bu suçun sonucunu yaratan da Allah’tır. Hem teselli, hem her şeyin dizgini kendi elinde olduğu, azamet ve kudretinin sonsuzluğuna dikkat çekmek için insanların sebep olarak meydana gelmesini vesile oldukları eylemlerini zikretmeden kendi yaratma noktasını nazara vermiştir.

c) Her suçun bir karşılığı vardır. Bu, Allah’ın kâinatta cari olan bir prensibidir. “Sünnetullah / âdetullah” tabirleri bunu ifade etmektedir.

Birleştirici olan ilahi vahyin atmosferinden dışarı çıkanların işlediği bu suçun cezası, tefrika, itilaf ve kavgadır.

Bu suçların failleri insanlardır ve kendi özgür iradeleriyle bu ilahi prensibin yürürlüğe konulmasına sebebiyet verirler. Fakat kanun Allah’ındır. Bu sebeple, burada onların kendi özgür iradeleriyle sebep oldukları tefrika ve kavgaları Allah kendine isnat etmiştir. (krş. Meraği, ilgili yer)

İlave bilgi için tıklayınız:

Maide Suresi 14. ayette Allah'ın Hristiyanlar arasına kin ve ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun