Ajanlar cennetlik mi?
- Uhud savaşında düşman tarafına sızıp casusluk yapana cennet vadedildiği doğru mu?
- Eğer doğruysa, ajanlık yapanlar cennetlik mi?
Değerli kardeşimiz,
Uhud savaşında casusluk yapan kişi, Hz. Muhammed (asm) Efendimizin müttefiki olan Huzaa kabilesinden Mabed b. Ebi Mabed isimli, henüz Müslüman olmayan biridir. Ancak müttefiklerden olduğu için Uhud yenilgisinden sonra Peygamberimize, “Ey Muhammed! Sana isabet eden bize çok ağır geldi.” diyerek onun yanından ayrılır.
O sırada Mekke’ye dönüş yolunda Ravha’da bulunan Ebu Süfyan’ın yanına gider. Ebu Süfyan, “Ey Mabed! Geldiğin yerden ne haber getirdin?” deyince, “Muhammed ve arkadaşları şimdiye kadar görülmemiş bir ordu ile takibinize çıktılar.” şeklinde cevap verir. Bunun üzerine Ebu Süfyan endişelenir ve “Eyvah! Neler söylüyorsun sen?” diyerek, Müslümanlar üzerine yeniden yürüme kararından vazgeçer ve hemen Mekke’nin yolunu tutar.
Müslümanlara bu şekilde hizmeti olan Mabed, kabilesinden biri ile Peygamberimize durumu bildirir.(1)
Efendimiz (asm) bu haber üzerine “Allah bize yeter, o ne güzel vekildir.” diyerek memnuniyetini bildirir.(2)
Soruda geçen konu Hendek savaşıyla ilgili olabilir.
Hendek savaşında Hz. Peygamber (asm) Efendimiz gecenin bir kısmını namazla geçirdikten sonra sahabilerine “Bizim için, gidip müşriklerin ne yaptığını gördükten sonra yanımıza dönecek biri var mı? Ki ben onun cennette bana arkadaş olmasını Yüce Allah’tan dileyeyim..." buyurur. Sonra Hz. Huzeyfe b. Yeman'a şu emri verir:
“Git, müşrikler hakkında bilgi topla. Yanıma dönüp gelinceye kadar da onlara ne ok ne taş atacaksın ne mızrak ne de kılıç kullanacaksın.” buyurur ve “Allah'ım! Onu önünden arkasından, sağından, solundan, üstünden, altından koru.” diyerek dua eder.(3)
Peygamberimiz (asm) Hz. Huzeyfe'ye teminat verir, ona hiçbir zarar dokunmayacağını ve ne açlık ne soğuk ve ne de öldürülme tehlikesinin olmayacağını söyler.
Huzeyfe kılıcını, yayını alır, müşriklere doğru yola koyulur. Endişe edecek hiçbir şey kalmamıştır. Uzun bir maceradan sonra müşriklerin içine girer, bütün malumatları alıp Peygamberimize (asm) getirir. Şiddetli açlık ve soğuğun onlara da isabet ettiğini; Ebu Süfyan’ın başında toplanmış birkaç kişiden başka hepsinin dağılıp gittiğini bildirir. Peygamberimiz de ona iltifatta bulunur.
Rivayetlerden anlaşılacağı üzere Peygamberimiz (asm) bu görevi üstlenecek sahsı cennetle müjdelemiş ve Huzeyfe b. Yeman’ı bizzat kendisi seçerek göndermiştir. Huzeyfe de bütün zor şartlara rağmen görevini Hz. Peygamber Efendimizi memnun edecek şekilde yapmıştır. Böylece Peygamberimizin duasına mazhar olmuştur.(4)
Şu hâlde, bütün ajanların cennetlik olması gibi bir durum söz konusu değildir.
Kaynaklar:
1) İbn Hişam, Sire, 3/102; Zehebi, Siyer, 1/440.
2) Diyarbekri, Tarihu’l-Hamis, 1/449; Halebi, İnsanü’l-uyun, 2/259.
3) Diyarbekri 1/491; Sire, 3/242-243.
4) Vakıdi, Megazi, 2/489-490; Köksal, İslam Tarihi, 12/294, 298.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Müslüman ülke, bir gayrimüslim ülkeyle ittifak yapabilir mi?
- Fethedilen Mekke...
- Uhud
- Peygamber Efendimizin bütün eşleri Müslüman mıydı?
- En büyük Allah olduğuna göre, Ebu Süfyan’ın Uhud savaşında "En büyük Hübel" diye bağırması nasıl açıklanabilir?
- Ebu Süfyan Bin Haris (r.a.)
- Boykot!
- Peygamber Efendimizin kızı Hz. Zeyneb'in hayatı hakkında bilgi verir misiniz?
- Sünnetin bağlayıcılığı, örnek alınması ve kaynağının vahiy olup olmadığı konusunda bilgi verir misiniz?
- TEBÜK GAZÂSI