Afrika'da dinden habersiz yaşayan bir insan sorumlu mudur?

Tarih: 28.07.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Afrika'daki bir kabilede dinden habersiz yaşayan bir insan veya başka dine mensup aileden doğan bir insan ibadetten sorumlu tutulmaz deniyor. İslam ulaşmayan veya başka dine mensup aileden doğan biri neden dünyaya gönderildi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Eş'ari'ye göre, Allah'ın vahiy mesajını alamayan, peygamberlerin tebliğlerine muhatap olamayan bir kimsenin sorumluluğu yoktur.

"Biz bir peygamber göndermeden kimseye azap etmeyiz." (İsra, 17/15).

Maturidi'ye göre ise, Allah'ın varlığına inanmak, -peygamber gönderilmeden de- gereken bir görevdir. Buna göre, bu insanlar da Allah'a iman etmekle imtihan edilmektedir.

Ayrıca, bu insanların yaratılması, din, ekonomi ve benzeri yönlerden diğer insanlar için bir imtihan olabilir. Ancak her şeyin en önemli gayesi ve neticesi onu yaratanına bakar.

Varlıklar, Allah'ın sonsuz kudretini, ilmini ve diğer sıfatlarını göstermektedir. İmtihana katılamamış olanların bu açıdan varlıkları önemlidir.

Her eser sahibi kendi eserini önce kendisi temaşa eder ve sanatını kendisi takdir eder. Sonra da başkalarına göstererek onların takdir ve tebriklerini alır. Misal de hata olmasın, Allah Teala Hazretleri yarattığı her mahlukunu, yazdığı her mektubu önce Kendisi Zatına uygun olarak temaşa etmektedir. Ayrıca bu eserini ve sanatını diğer şuurlu varlıklara da göstermektedir.

Bu açıdan İslamiyet'ten haberi olmayan insanlar da aynı şekilde boşuna yaratılmamıştır.

"Her cemal ve kemal sahibi, kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi sırrınca..." ifadeleri de bize her sanatkarın, her ustanın ruh halini yansıtır. Demek ki insana bu duyguyu veren Allah da kendi sanatını görmek ve göstermek istiyor.

"Hüner sahibi her sanatkâr, sanatını teşhir etmekle ve sanatının tasavvur ettiği tarzda işlemesiyle ve istediği neticeleri vermesiyle iftihar eder." (bk. Nursi, Otuzuncu Lem'a)

Yine "Malumdur ki, her bir cemal sahibi, kendi hünerini teşhir ve ilan etmekle nazar-ı dikkati celb etmek ister ve sever. Ve hüneri gizli kalmış bir güzel hakikat ve güzel bir mana, meydana çıkmak ve müşterileri bulmak ister ve sever."

İşte İslamiyet'ten haberi olmadığı için sorumlu olmayan o insanlar, büyük bir sanat eseridir. Bu yönüyle onun Yaratıcısı o sanatını kendine layık mukaddes ve münezzeh olarak temaşa ediyor, seyrediyor. Ayrıca melaike gibi şuurlu varlılara da seyrettiriyor.

Diğer taraftan her varlığın iki yönü vardır. Biri Yaratıcıya diğeri ise yaratılana bakar. Var olmak yaratılan hakkında tam bir rahmettir. Zira varlık mutlak hayırdır. Yaratılan her şey, bu varlık nimetini tadıyor. Çünkü yoklukla mukayese ettiğimizde var olmanın bir rahmet olduğu muhakkaktır.

Allah'ın, sonsuz nimetlerinden bir tanesi de hidayettir. Bu nimetin verilmemesi, varlık nimetini anlamsız kılmaz. Camit olan bir taşın dahi varlığı yokluğuna tercih edildiği için, sadece var olması bile büyük bir nimettir. İslamiyet'ten haberi olmayan bir insana hidayet nimeti tattırılmasa bile, Allah'ın ona varlık mimetini, hayat nimetini, yaşama nimetini tattırmak için onu yaratması hikmet ve rahmetin gereğidir. Zira o insanın vücudu, hücreleri kafir olmadığı için yine lisanı halle Rablerine ibadet edeceklerdir. Nitekim bütün hayvanların ibadetleri de böyle değil midir? Bir çiçeğin, bir hayvanın varlığını gereksiz görmüyorsak, İslamiyet'ten haberi olmadığı için hidayeti bulamasa dahi bir insanın da yaratılışını anlamsız görmemek gerekir.

Hayvanların, bitkilerin varlık nimetinin dışında, insanlara ve diğer varlıklara faydası vardır, onlara hizmet ediyorlar denebilir. Bunun için de Fâtır-ı Hakîm: "İnanmayan insanları dünyanın imârâtı için halk etmiştir. Mü'min kullarına ihsan ettiği nimetlerin derecelerini bildirmek için, onları bir vâhid-i kıyasî yapmıştır." denilebilir.

Bilim ve teknoloji sahasında insanlığa hizmet etmek için iman etmek şart değildir. Nitekim nice bilimsel ve teknik buluşlar kafirlerin elleriyle insanlığın hizmetine sunulmuştur. Kısacası insanın yaratılışının tek gayesi, bilinçli bir hidayet değildir. Elbette insanın yaratılışının en önemli gayesi imandır. Ancak o gaye tahakkuk etmeyecek diye, insanın yaratılmasının diğer gayeleri yok olmayacaktır ve yaratılmasına engel değildir.

Bununla beraber, çocuklar gibi, Allah'ın bu insanları imtihana tabi tutmadan, hayatta çektikleri çeşitli sıkıntıları değerlendirmeye alarak onları cennete alması onun sonsuz rahmetini göstermekten başka bir şey değildir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Fetret ehlinin, İslam'dan haberi olmayanların sorumluluğu var mıdır?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun