Teknoloji harikası olan robot, insanı insan yapan özelliklere sahip midir?
Değerli kardeşimiz,
Ruh, madde-dışı ve dolayısıyla zaman ve mekân üstüdür ve fizik kanunları gibi maddenin tâbi olduğu hiçbir kısıtlamaya maruz değildir.
Maddeden ibaret bir beden olarak bakıldığında, insanın ulaşabileceği en yüksek seviye gelişmiş bir robotluktur. Teknoloji harikası bir robot yürür, belli işleri gayet iyi yapar, emir alır ve gittiği yeri mekanik olarak görür. Hatta mekanik bir sesle kahkaha bile atar. Ama hiçbir şey hissedemez ve yaptığı hiçbir şeyin farkında olamaz. Kütüphane dolusu bilgi yüklü olsa bile ne bildiğini bilemez. Çünkü harika bir işlemcisi olsa bile, şuuru yoktur. Aklına aniden bir şey gelemez. Başka robotları sevemez veya onlara kızamaz ve onları imha etme planları yapamaz. Güzel bir çiçeği seyredip ondan zevk alamaz, yeni yerler görmeyi arzu edemez. En iyi müziği çalabilir ve bir orkestranın işini görebilir, ama güzel müzik dinlemenin hazzını bilemez. Küçük bir robotu bağrına basıp şefkat gösteremez. Tükettiği bir yakıt veya enerjinin tadına varamaz. Başka bir robota acıyıp ona yardım etmeye kalkamaz. Olup biteni kavrayamaz ve iyi haberle sevinip kötü haberle üzülemez. Depresyon nedir bilemez. Bir gün yaşlanıp robot mezarlığına terk edileceğim diye tedirgin olamaz ve uzun yaşama arzusu nedir bilemez. Geçmişi düşünemez ve gelecek hakkında telaş edemez. Hayal kuramaz ve rüya göremez. Başka robotların komik hareketlerine gülemez. Kendisine birkaç dakikada kitaplar dolusu bilgi yüklenebilir ve bir anda yabancı bir dili öğrenebilir, ama yeni şeyler öğrenmekten zevk alamaz, hayrette kalamaz ve yorum yapamaz. Yeni bilgi üretemez ve insiyatif kullanıp programında olmayan şeyler yapmayı deneyemez. Başka bir robotla iletişim kurabilir, ama zevkli bir his alışverişi olan sohbet yapamaz, en gelişmiş bir elektronik beyne sahip olsa bile.
Yani teknoloji harikası bu robot insanı insan yapan hiçbir özelliğe sahip olamaz. Çünkü bunların hiçbirinin kaynağı madde değildir. İnsan ile insan bedeni harikalığındaki bir robot arasındaki her fark, madde-dışı yani manadır. Ve ışığın elmasa yayılması gibi insanın bedenine nüfuz eden bu manaların tamamı ruhtur.
1998 Fizik Nobel Ödülü sahibi Robert Laughlin bedene nüfuz eden manayı şöyle ifade eder:
“Eğer basit bir fiziksel hadise efektif olarak kendisinin gelmiş olduğu daha temel kanunlardan bağımsız olabiliyorsa, biz de olabiliriz. Ben karbonum, ama öyle olmaya muhtaç değilim. Benim yapılmış olduğum atomlara nüfuz eden bir manam var.” (Laughlin, R. B., A Different Universe – Reinventing Physics from the Bottom Down, Basic Books, New York, 2005, p. xv.)
Bediüzzaman’ın dediği gibi, beden ruh ile kâimdir ve bedene kıymet veren de ruhtur. Ruh madde-dışı ve dolayısıyla zaman ve mekân üstüdür ve fizik kanunları gibi maddenin tabi olduğu hiçbir kısıtlamaya maruz değildir. İnsanın gerçek mahiyetini anlamanın başlangıç noktası, içine çakılıp kaldığımız maddeden sıyrılıp nazarları madde ötesine çevirmek olacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Fizik kanunları hükmettikleri maddeden mi kaynaklanırlar?
- Kâinatta her şeyin ilim ile yapılıyor olması ne anlama gelmektedir?
- Hayal, Rüya ve Altıncı His
- Materyalist bakış açısı beden ve ruha nasıl bakmaktadır?
- Maddede iradenin olmaması ne demektir?
- 21 Aralık 2012 tarihi neden büyütülüyor?
- Tasavvuf büyüklerinin bahsettikleri kaf dağı, meşmeşie gibi durumları nasıl değerlendirmeliyiz?
- İbn Arabi gibi zâtların eserlerinde geçen bilime aykırı görüşlere ne dersiniz?
- Zamanda yolculuk mümkün mü?
- Madde nedir; onu nasıl anlamamız ve nasıl değerlendirmemiz gerekir? Madde mi aklı yönetir, yoksa akıl mı maddeyi yönetir?