Tefekkür ile düşünmek arasındaki fark nedir?
Değerli kardeşimiz,
a) Bu konuda işin özü şu olsa gerektir. Tefekkür Arapça fikir kökenli bir kelimedir ve “düşünce / düşünme” anlamındadır. Düşünce ise, Türkçe kökenli bir kelime olup tefekkür anlamına gelir.
Seyyid Şerif Cürcaniye göre, “Fikir: Bilinmeyenlere ulaşmak için bilinen işlerin (zihinde) düzenlenmesi ve bir tertibe tabi tutulması” anlamına gelir. (bk. et-Tarifat, 1/168)
“Tefekkür ise: Arzu edilen maksada ulaşmak için eşyanın manalarında kalbin tasarrufu anlamına gelir.” (bk. a.g.e, 1/63)
b) Kur’an-ı Kerim'de iyiler övülürken buyuruluyor ki:
“Onlar ayakta iken, otururken, yanları üstüne yatarken hep Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını inceden inceye düşünürler. ‘Ey Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın. Sen (boş, manasız şeyler yaratmaktan) münezzehsin. Bizi cehennem azabından koru.’ derler” (Al-i İmran, 3/191)
Bu ayetin mealinde “tefekkür” kavramı, “düşünce” olarak tercüme edilmiştir.
c) Bu konuda şu kavramlar da önemlidir:
Tahayyül: Hayal etmek olup, ikamet mahalli kuvve-i hayaliyedir. Yani hayal kuvvesinde gerçekleşir.
Tefekkür: Fikretmek ve düşünmek olup, mahal ve mekanı kuvve-i akliyedir. Yani akıl kuvvesinde cereyan eden bir olaydır.
Tasavvur: Soyut manalar üstüne elbise dikmektir. Yani mücerret manaları resmetmek ve somut hâle getirmek demektir. Bu tefekkürün bir ileri merhalesi olup, mahal ve mekânı yine dimağ ve zihindir.
Tevehhüm (Vehim): Kelime olarak müphem ve manasız korku, belirsiz fikir ve düşünce anlamlarına geliyor. Aynı zamanda cüzi ve ince manaların anlaşılmasına yarayan bir idrak kuvveti. Günümüzün tabiri ile asılsız ve mesnetsiz kuruntu demektir. Akıl ve iradenin terbiyesine girmeyen ve insanı sürekli taciz eden bir duygudur. İnsan bu duygu sayesinde fikren ve manen teyakkuzda durur ve terakki eder.
d) Arapça’da düşünmeyi ifade eden kelimelerin başında nazar, tefekkür, tedebbür, itibar ve taakkul (akletmek) gelmektedir. Asıl anlamı “gözle bakmak” olan nazar, “kalp gözüyle bakmak, düşünmek” manasında kullanıldığı gibi “bir şey hakkında tefekküre dalmak, nazarî araştırmalarda bulunmak” anlamına da gelir. Fikr kökünden türeyen tefekkür de aynı anlamdadır. (bk. Lisanü’l-Arab, “nẓr”, “fkr” md.leri)
Buna göre nazar ve tefekkür “bir işin akıbeti konusunda düşünmek”, tedebbür ise “bir işin sonucunu başından hesap etmek” anlamına gelir.
Aynı kökten gelen tedbir, tedebbürün sonucu olarak “gereken önlemi almak” demektir.
İtibarın da tedebbürle hemen hemen aynı manayı ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Düşünme, tedebbürde olduğu gibi geleceğe değil de geçmişe yönelik ise tezekkür adını alır ve “hatırlama, anma” anlamına gelir.
Zikir ve tezekkür sözlükte aynı anlamdadır. (Lisanü’l-Arab, dbr-abr-zkr maddeleri).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Araf Sûresi 179. Ayetini açıklar mısınız? Allah insanları cehennem için mi yaratmıştır?
- Araf suresi 179. ayetini açıklar mısınız?
- İslam’ın hak dini olmaması ihtimalini göz önünde bulundurmak gerekir, tezi ne kadar makuldür?
- Kalben / içimizden, dili kıpırdatmadan / oynatmadan Allah'ı zikretmek caiz midir?
- Namazda huşu ne demektir?
- Deniyor ki, "Bir kişinin hakikatlere gönlünün açık olup olmadığı, 'BİR'in içindeki hakikat nedir?' sorusunun cevabını bilmekten geçer." Bu konuda açıklama yapar mısınız?
- Kur'an-ı Kerim'de zikir hakkındaki ayetleri açıklar mısınız?
- Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu anlayamayacağımızı bildiren ayet ve hadisler var mıdır?
- İSTİŞARE
- İSTİŞARE