Rih-i ahmer ve daü ekber duası nedir, kaynağı var mı?

Tarih: 05.04.2019 - 20:08 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Maddi ve manevi hastalıklardan kurtuluş için Rih-i Ahmer duası öneriliyor. Dua yaygın ancak anlamını hiç bir yerde bulamadım. Sahih bir bilgi midir?
​- Rih-i ahmer ve daü ekber duası ya da dahü ekber risalesi gibi farklı isimlerde ifade edilen bir duanın bütün bela ve hastalıklardan kurtuluş için okunması öneriliyor. Duanın anlamını maalesef hiçbir yerde bulamadım. İnternette birçok yerde Hz Süleyman ile rih-i ahmer ve daü ekber isminde biri arasında geçen bir konuşmadan bahsediliyor. Bir daha Efendimiz dönemine kadar görülmediği ve Hz Hasan’ın hastalığı sırasında Cebrail (asm)’ın Peygamberimize torununun rihi ahmer ile hastalandığını ve bu duayı okumasını söylediği yazılıyor.
- Tüm bu bilgilerin sahihliği hususunda ne dersiniz?
- Maddi ve manevi hastalıklardan şifa için bu duaya başvurmalı mıdır?
Bilgiler şöyle:
- Allah katında makbul buyurulan dehşetli dualardan ‘Rîhul Ahmar, Dâül Ekber’ duasıdır. Çünkü bu mübarek dua hem Peygamber Efendimizin hadisi şeriflerinde geçmektedir ve hem de içerisinde ism-i azam mertebesinde esmalar ve ayetler bulunmaktadır.
- Hadis-i şerifte "Rîhi Ahmer" duası şöyle cereyan etmektedir; Bir gün Peygamber efendimizin torunu Hz. Hasan kanama ile ilgili bir rahatsızlığa yakalandı. Ashab durumu Peygamberimize bildirdi. Bunun üzerine Cebrâil aleyhi’s-selam Rasûlülláh’a gelerek "Ey Allah’ın Resûlü; Hasan’ın hastalığı Rîhul ahmer, Dâül ekber’den dir" buyurdu. Şifası içinse; aynı isimle anılan bu duayı okumasını tavsiye etti.
- Peygamber efendimizde Hz Hasanın üzerine bu duayı okudu ve rahatsızlık tamamen geçti, şifaya kavuştu.
- Bazı rivayetlerde Cebrail’in Peygamber efendimize ve yine bazı rivayetlerde ise;
Korkunç bir ruhani ve yaratık şeklinde (o devirde) insanlara görülüp zarar veren, aynı adı taşıyan ‘Rûhı Ahmer’ bu duanın on dört (14) çeşit hastalığa şifa olduğunu beyan etmişlerdir. Ve bu hastalıklar da genel olarak insanın karşı karşıya gelebileceği her nevi rahatsızlıkları kapsamaktadır.
- Bu Rîhi Ahmerin aslı nedir ve ne manaya gelmektedir diyenler içinse şöyle bir rivayet vardır.
- Bir gün Süleyman peygamber veziri Âsıf b. Berhiyâ Hz’leri ile sohbet esnasında, Âsıf b. Berhiya Süleyman aleyhisselama senin emrine verilmeyen canlı mahlukat var mıdır diye sorar, tam bu esnada oldukça korkunç ve etrafa ateşler saçarak gelen bir yaratık görünür. "Ben Süleyman aleyhisselamın emrine verilmedim" der.
Bunun üzerine Süleyman aleyhisselam "Sen kimsin ? "diye sorar.
- Benim adım "Rîhi Ahmer dâü ekberdir. Allah bir kimseye baş ağrısı, yel (vücutta gezen ağrılar), kanla ilgili rahatsızlıklar, basur, mesane ve iç hastalıkları, karın ve kasıklarda şişme, kalp ve mide ağrıları, sonradan gelen delilik, kısmi yada umumi felç ve sonradan gelen cin ve şeytanla ilgili vesvese, kâbus, baygınlık, titreme vb herhangi bir rahatsızlık vereceği zaman beni vazifelendirir. Ben de gider o kişiye musallat olur, o rahatsızlığın verilmesine vesile olurum buyurdu.
- Bu cevap karşısında Süleyman aleyhisselam öfkelendi ve bu hastalık ve dertlerden korunmanın veya bu rahatsızlıklara yakalananların kurtulmalarının bir yolu olup olmadığını sordu. Bunun üzerine bu korkunç mahlûk kendi adıyla anılan bu ‘Rîhul Ahmar, Dâül Ekber’ duasının yukarıda saydığımız rahatsızlıkların hepsine şifa olduğunu ve bu duayı okumaya devam eden kimselerinde asla böyle bir rahatsızlığa yakalanmayacağını söyledi.

Rıh-i Ahmer Duası (Orjinal Tam Metin)

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

بِسْمِ اللهِ وَ بِاللهِ وَ مِنَ اللهِ وَ اِلَى اللهِ وَ فِي سَبِيلِ للهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَلاَ اِلَهَ اِلاَّ اللهُ وَ اللهُ اَكْبَرُ وَ اَعَزّ ُ وَ اَجَلّ ُ وَ اَعْظَمُ وَ اقْدَرُ مِمَّا اَخَافُ وَ اَخْزَرُ وَ اللهُ اَكْبَرُ كَبِيرًا . وَ سُبْحَانَ اللهِ بُكْرَةً وَ اَصِيلاً . بِسْمِ اللهِ الشَّافِي . بِسْمِ اللهِ الْكَافِي . بِسْمِ اللهِ الْمُعَافِي . بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَ يَضُرّ ُ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي اْلاَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاءِ وَ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ . وَ نُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَ رَحْمَة ٌ لِلْمُؤْمِنِينَ . اَللَّهُمَّ اَنَا الرَّاقِي وَ اَنْتَ الشَّافِي . اَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا قَضَيْتَ اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ ايُّهَا الْمَلَكَانِ الْعَظِيمَانِ . اَعُوذُ بِاللهِ رَبِّى . وَ رَبُّكُمُ اللهُ وَخَالِقِي وَ خَالِقُكُمَا وَ مُصَوِّرِى وَ مُصَوِّرُكُمَا خَالِقُ الصُّورِ وَ رَازِقُ الْبَشَرِ . اَعُوذُ بِاللهِ مِنْ جَمِيعِ اْلآفَاتِ وَ الْعَاهَاتِ وَ الْبَلِيَّاتِ وَ اْلاَمْرَاضِ وَ اْلاَرْيَاحِ وَ اْلاَوْرَامِ وَ اْلاَسْقَامِ وَ الْكَسَلِ وَ الْجُنُونِ وَ الْخُمُودِ وَاْلآلاَمِ . اَعِينُوا حَمِلَ كِتَابِى هَذَا بِاَسْمَاءِ اللهِ الْكِرَامِ وَ آيَاتِهِ الْعِظَامِ بِنُورِ وَجْهِ اللهِ ذِي الْجَلاَلِ وَ اْلإِكْرَامِ . مَالِكِ الْمُلْكِ وَ الْمَلَكُوتِ وَالْعِزَّةِ وَالْجَبَرُوتِ الْحَىِّ َلدَّاءِمِ الْبَاقِي الَّذِي لاَيَمُوتُ . سُبْحَانَهُ مَا اَعْظَمَ شَانَهُ وَ اَرْفَعَ مَكَانَهُ وَ اَعَزَّ سُلْطَانَهُ فَاطِرَ السَّمَوَاتِ وَ اْلاَرْدِ عَلِمَ الْغَيْبِ وَ الشَّهَادَةِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ مَلْجَأَ الْقَاصِدِينَ مُغِيثَ الْمَلْهُوفِينَ . رَاحِمَ الضُّعَفَاءِ وَ الْمَسَاكِينَ وَ رَازِقَ الْخَلْقِ اَجْمَعِينَ . ذُوالْعَظَمَةِ وَ السُّلْطَانِ وَالرَّاْفَةِ وَ اْلاِحْسَانِ وَ الْجُودِوَاْلاِمْتِنَانِ الْحَنَّنِ الْمَنَّانِ الرَّؤُفِ الدَّيَّانِ الْقََهَّارِ الَّذِي لاَيُقْهَرُ الْغَالِبُ الْمُجِيرُ الَّذِي لاَ يُجاَرُ عَلَيْهِ ۞ اَعُوذُ بِِهِ مِنْ شَرِّ الْفِتَنِ وَالْمِحَنِ وَجَمِيعِ اَمْرَاضِ الْبَدَنِ وَمِنَ الرِّيحِ اْلاَحْمَرِ وَالدَّاءِ اْلاَكْبَرِ فِي النَّفْسِ وَالرُّوحِ وَاللَّحْمِ وَالدَّمِ وَالْجِلْدِ وَالْعَظْمِ وَالْعُرُقِ وَالْعَصَبِ وَالشَّغْرِ بِعِذَّةِ مَنْ اِذَا قَضَى اَمْرًا فَاِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ ۞ فسُبْحَانَ الَّذِي بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيئٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ۞ اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ ۞ يَا رَبِّ يَا بَارِئُ يَا مُغِيثُ يَاجَبَّارُ يَاقَهَّارُ يَا مُقْسِتُ يَا قَاءِمُ يَا دَاءِمُ يَا مُبْدِئُ يَا مُعِيدُ يَا صُبُورُ يَا وَدُودُ يَا كَافِي يَا مُعَافِي يَا وَاقِي يَا بَاقِي يَا صَرِيخَ الْمُسْتَصْرِخِينَ يَاغِيَاثَ الْمُسْتَغِيثِينَ ۞ يَا مَنْ اَمْرُهُ بَيْنَ الْكَافِ وَالنّ ُنِ ۞ يَا عَطُوفِ يَا

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Rih-i Ahmer duası doğru değildir. Kar amaçlı istismar edilen bir hazine görünümündedir. Çünkü;

a) er-Rihu’l-Ahmer, cinlerin musallat olmasından kaynaklanan bir hastalık olarak bilinmektedir. Bu hastalığın tılsımları arasında bu duaya rastlayamadık.

b) Aslı Arapça internet sayfalarından Türkçeye tercüme edilmiş bir bilgidir. Orada istismara taraftar olmayanların verdiği bilgiye göre, bu duanın, Peygamberimiz (asm)'den yapılan rivayetlerin aslı-astarı yoktur.

c) Kıssanın Hz. Süleyman ile ilgili tarafını rivayet edenler “Ruviye an Asab b. Berhiya / Asab b. Berhiya’dan rivayet edilmiştir...” tarzında bir klişe kullanılmaktadır.

Bu zat, Hz. Süleyman peygamberin zamanında, onun ileri gelen cemaatinden biri olduğu bilinmektedir.

İnsan merak etmez mi; acaba bu kıssayı binler sene önce yaşamış bir zattan kim rivayet etmiş olabilir? Ravisi belli olsaydı, meçhul sigasıyla “Ruviye = rivayet edilmiştir ki...” diyerek, bu önemli kıssanın değerini düşürme hakları var mıydı?

d) Bu kıssanın buraya kadarki versiyonu -kuvvetli ihtimalle- İsrailiyat denilen hurafeler hazinesinden alınmıştır.

e) Hz. Muhammed (asm) ve torunu Hz. Hasan’la ilgili versiyonu için ise, hiçbir ravi uydurulamamıştır. Buradaki klişe “ve Kad ittefeka...” (Bir tesadüf eseri Hz. Hasan da böyle bir hastalıktan şikayet etti… ve Hz. Cebrail bu duayı getirdi...) şeklindedir.

Hz. Hasan’a cinlerin çarptığına dair kaynaklarda hiçbir bilgiye rastlayamadık...

f) Söz konusu duada ayetler ve hadislerde geçen ifadeler ve esma-i hüsnadan isimlerin bulunması, duanın ziynetini arttırmaya yönelik gibi görünmektedir.

g) Duanın muhtevasına bir diyeceğimiz olamaz. Fakat bunu Hz. Peygamber (asm)’e isnad edilmesi, hadis kriterleri bakımından bir yalancılıktır...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun