Orucun kabul olması için, ramazan girince helalleşmek mi gerekir?
- Sahabenin Ramazan-ı Şerife girmeden oruçlarının makbul olması için birbiriyle helalleştiği, dolayısıyla helalleşilmediği zaman orucun kabul olmayacağına dair sosyal medyada paylaşımlar var.
- Örneğin, Peygamber Efendimizin yaptığı gibi Ramazana helalleşerek girelim şeklinde mesajlar var.
- Bu işin aslı var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
Ramazan ayı girmeden Peygamberimizin (asm) sahabilerle veya sahabilerin kendi aralarında helalleştiği şeklinde bir hadis rivayeti bulamadık.
Ayrıca, ramazan ayına girmeden helalleşilmediği takdirde, oruçların kabul edilmeyeceği anlamında bir hadis rivayetine de rastlamadık.
Ancak, üzerinde kul hakkı olanlar, bu dünyada helalleşmeden vefat ederlerse, haşir meydanında yapılacak sorgulamada, hak sahipleri haklarını alacaklardır. Bu alacaklar da ibadetlerin sevaplarıyla ödenecek, eğer sevap yoksa alacaklının günahlarından verilerek hesaplaşılacaktır.
Nitekim, kul haklarını ihlal eden kimseyi “müflis” olarak niteleyen Hz. Peygamber (asm) bunu şöyle açıklamıştır:
“Bu kişi ahirette namaz, oruç, zekat gibi ibadetlerini yerine getirmiş olarak Allah’ın huzuruna gelir. Bununla beraber öyle günahlarla gelir ki kimilerine sövüp saymış, kiminin kanını akıtmış, kiminin malını yemiş, kimine iftira etmiştir. Bu durum karşısında onun ibadetlerinden elde ettiği sevaplardan alınıp hak sahiplerine dağıtılır. Eğer ibadetleri ve iyilikleri bu hakları ödemeye yetmezse hak sahiplerinin günahlarından alınıp hak yiyenin günahlarına eklenir. Böylece sevapları elinden gitmiş, günahları ise daha da artmış, dolayısıyla müflis durumuna düşmüş olan bu kişi cehenneme atılır.” (Müslim, Birr, 59; ayrıca bk. Buhari, Meẓalim, 10)
Demek ki, üzerinde kul hakkı olanların ibadetleri kabul olmuş ve sevaplarını almışlardır.
Fakat dünyada helalleşme olmadıysa, ahirette bunların sevapları alacaklılara verilerek helalleşilecektir. Eğer hiç sevabı olmazsa veya sevaplar kul haklarını ödemeye yetmezse, o zaman alacaklının günahlarından verilecektir.
Şu halde, üzerinde kul hakkı olanlar, hem ibadetlerini yerine getirecekler hem de en kısa zamanda helalleşmeye çalışacaklardır. Üzerinde kul hakkı var diye ibadetleri terk etmek gibi bir hataya düşmeyecekler.
Bununla beraber, haram işleyenlerin veya üzerlerinde kul hakkı olanların yaptıkları ibadetlerden alacakları sevaplar tam olmayabilir, o ibadet için bildirilen büyük sevaplara kavuşamayabilir. Çünkü günahlar bu ibadetlerin sevaplarını sevapları azaltır.
Özetle, her türlü günahtan uzak durmalı, kul hakları konusunda çok hassas olmalı ve kul haklarına girmekten sakınmalıyız. Eğer bilerek veya bilmeyerek günah işler, kul hakkına girersek, tövbe etmeliyiz ve kullarla helalleşmeliyiz. Böylece, hem namaz, oruç, zekat gibi ibadetlerimizin sevaplarını tam alırız, hem de ahirette iflas etmekten kurtuluruz inşallah.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kıyamet günü kul hakları sevap ile mi ödenecek?
- Doğrudan cehennemlik kul hakları var mı?
- En büyük zina nedir?
- Kul hakkı ile gelmeyin, diye bir hadis var mı?
- "Kıyamet günü, hasımlar arasında iyilikler alınarak kısas ve hesaplaşma olması haktır." sözü ne demektir?
- Üzerinde kul hakkı olan kişinin duası kabul olmaz mı?
- Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli nedir?
- Ateşin odunu yediği gibi, gıybetin de salih amelleri yok ettiğiyle ilgili hadis var mıdır?
- KUL
- Ahirette müflis olan kişi hakkındaki hadisi açıklar mısınız?