Evlilikte yaş farkını nasıl değerlendirmek gerekir?
Değerli kardeşimiz,
Eşlerin yaşça birbirlerinden büyük olmaları evliliğe mani değildir. Özellikle bir iki yaş gibi az bir farklılığın bir sıkıntı olmayacağı kanaatindeyiz.
Evlenecek eşler arasında yaş bakımından bir denkliğin olması önemlidir. Yirmi yaşındaki genç bir kızın elli-altmış yaşında bir erkekle evlenmesi, yaş farkı bakımından birtakım sakıncaları doğurur. Bu meseleye ölçü olacak hususları Peygamberimizin (a.s.m.) hayatında görüyoruz.
Hz. Fatıma validemiz evlilik çağına gelince, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer gelerek onu Resulullah'tan (a.s.m.) istediler. Fakat Peygamber Efendimiz (a.s.m.), "Henüz küçüktür." buyurarak nikâha rıza göstermedi. Aynı talep Hz. Ali'den gelince, uygun gördü ve Hz. Fatıma'yı Hz. Ali ile nikahladı. (Nesei, Nikah:7) Nitekim, o sıralar Hz. Ebû Bekir elli bir, Hz. Ömer kırk iki ve Hz. Ali yirmi dört yaşlarında idiler. Hz. Fatıma ise on sekiz yaş civarında idi.
Erkekle kadın arasında aşırıya kaçmamak kaydıyla birkaç yaş farkının bulunması uygun görülmektedir. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) ile Hz. Ümmü Seleme validemiz arasında birkaç yaş farkı vardı. Peygamberimiz ondan birkaç yaş büyüktü. Bunda bir sakıncanın olmadığını Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle dile getirdiler:
"Bir kadının kendisinden daha yaşlı bir erkekle evlenmesinde bir mahzur yoktur."
Kadının erkekten yaş bakımından biraz farklı ve küçük olmasının fizyolojik açıklaması da vardır. Kadın erkeğe göre daha çabuk yıpranır, kırk-elli yaşlarında menapoza girmektedir. Böylece arada beş-on senelik bu yaş farkı bu dengesizliğe engel olacaktır.
Peygamber Efendimiz (asm) evlilik ile ilgili şöyle buyurur:
“Bir kadınla dört nedenle evlenilir: Mal ve Mülkü, Soyu ve sopu, güzelliği ve gösterişi, dindarlığı ve namuslu oluşu. Sen dindar olanını tercih et.”
Dinimize göre evlenilmesi haram olanlar bellidir. Evleneceğimiz kızın bizden büyük olması veya tam tersine bizden küçük olması evlenmeye engel değildir. Burada esas olan kişilerin anlayışı ve uyumudur. Böyle bir evliliğin halk tarafından yadırganması ise çok da önemli değildir. Yeter ki bizim dinimizi daha iyi yaşayacağımıza ve bir problem teşkil etmeyeceğine kanaatimiz gelmiş olsun.
Nitekim Peygamberimiz (asm), ilk hanımı ve altı çocuğunun anası olan Hz. Hatice (ra) validemizle evlendiğinde hanımı kırk yaşındayken, kendisi yirmi beş yaşındaydı. O zaman Mekke’nin en ileri gelen ve en güzel kızları Peygamberimiz (asm) ile evlenmek için yarışıyorlardı. Demek ki güzellik, yaş, soy sop gibi özelliklerden daha çok din, ibadet, namus ve ahlak güzelliğini ele almalıyız. Çünkü, ahiretimizi burada kazanacağız.
Geçici dünya için ebedi hayatımızı mahvetmeyelim. Unutmayalım ki buradaki eşimiz cennette de eşimiz olacak. Aile ise bizi ya cennete ya da cehenneme götürebilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Aile Reisi Ve Baba Olarak Hz. Peygamber (A.S.M.)
- Hz. Hatice’nin kırk yaşında olduğunu gösteren kesin bilgiler yok mudur?
- Miraç gecesi namaz elli vakitten beş vakite mi indirilmiştir? Peygamber Efendimiz ile Hz. Musa arasında geçen konuşma doğru mudur? Bu konuşmanın Hz. Musa ile olmasının hikmeti nedir?
- Peygamberimiz'in yaşlı hanımlarla evlendiği belirtiliyor. Peygamberimiz'in hanımlarının doğum tarihleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Ahzab suresi 52. ayetin de "isterse güzellikleri hoşuna gitsin" deniyor. Peygamberimize evlenme sınırı getirilmemesinde cinsel boyut var mı?
- Hz. Muhammed, yaşlılara sahip çıkmak için mi çok evlendi?
- Peygamber Efendimizin evlilikleri, çok evliliği ve evinin ezvac-ı tahirat okulu olması konusunu anlatır mısınız?
- Hz. Ayşe / Aişe validemiz, Peygamber Efendimiz ile evlendiğinde kaç yaşındaydı?
- Peygamberimiz'in, Hz. Zeynep ile Hz. Zeyd'in evlenmesi konusunda ve Hz. Ali'nin Hz. Fatıma'dan sonra ikinci bir evlilik yapmaması konusundaki tutumunu değerlendirir misiniz? Burada bir otoriter tutum mu sergilenmiştir?
- Peygamber Efendimizin zevceleri kaç tanedir; çok evlenmesinin hikmeti nedir?