Sözlü dua, fiilî dua dengesi nasıl olmalı?

Tarih: 22.11.2025 - 15:09 | Güncelleme:

Soru Detayı

Ben gün içinde sözlü duamı çok yapıyorum ama baya bazen saatlerce sürüyor, onun dışında fiili dua olarak çalışmamı iyi yapmıyorum böyle olmasının yanlış olduğunu biliyorum ama sözlü dua beni çok rahatlatıyor ondan kopamıyorum. Yani bunun oranı ne olmalıdır. Bir de zaten çok kaza namazı borcum var iş bu sebeple duamı kısa tutup ondan kalan sürede kazalarımı kılmam daha mantıklı bir hareket olacaktır değil mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Duanın iki kanadı vardır:

Sözlü dua (kavlî dua): Allah’a yönelmek, içini dökmek, O’nu anmak. Kalbi rahatlatır, stres ve darlığı alır. Bir mümine asla yasaklanmaz, aksine teşvik edilir.

Fiilî dua: Sonuç için gereken sebepleri yerine getirmek. Çalışmak, üretmek, gayret etmek.

Buna göre denge şöyle olmalı:

Sözlü dua, kalbi Allah’a bağlar; fiilî dua, Allah’ın koyduğu sünnetullah kanunlarına uygun davranmaktır.

Biri fazla, biri eksik olursa çark tek kollu döner.

Sizin durumunuz: Saatlerce dua edip fiilî tarafı ihmal etmek…

Dua sizi Allah’a yaklaştırıyor, güzel. Ama fiilî taraf eksilince, hayat bölümü aksıyorsa, dua “tamamlanmamış” dua olur.

Dua sizi rahatlatıyor diye bırakmak gerekmiyor; ama duanın hayatı düzenleyen bir etkisi olmasını istiyorsan, belli bir ölçü koymak gerekir.

“Ne kadar dua, ne kadar fiil?” sorusuna pratik ölçü:

Kesin bir süre veya yüzde yoktur. Din bu konuda oran koymaz. Çünkü herkesin hâli, imkânı, psikolojisi, kulluk seviyesi farklıdır.

Fakat alimlerin tavsiye ettiği genel ölçü şöyledir:

Sözlü dua: Kalbi besleyecek kadar.

Fiilî dua: Sonuç alacak kadar.

Başka bir ifadeyle: Dua sizi ibadetten alıkoyuyorsa, dua amacının dışına çıkmıştır.

Dua sizi tembellik noktasına götürüyorsa, o dua doğru dengede değildir.

Kaza namazım varken duamı kısa tutmalı mıyım?

Bu sorunun cevabı daha nettir:

Evet, daha isabetli olan: zikri ve duayı kısa tutup, boş zamanı kazaya vermektir.

Kaza namazı, özellikle çoksa, kulun önündeki en acil ibadettir. Farz ve vacip borcu olan kişinin nafilelerle çok meşgul olması uygun değildir.

Dua nafiledir. Kaza farzdır. Farz daima öne geçer.

Bu şu demek değil: “Dua etme!”

Hayır, dua edeceksin ama ölçü içinde.

Uygulanabilir pratik bir program:

1. Günlük kısa ama düzenli dua vakti: 5–10 dakika kalpten dua (sabah veya yatsıdan sonra). Bu, duadan kopmanı engeller ama hayatı da bloke etmez.

2. Gün içinde istediğinde kısa “mini dualar”: Aralarda kısa niyazlar, tesbihler, salavatlar. Bunun sınırı yok, dilediğin kadar yapabilirsin.

3. Asıl yoğun zamanı kazaya ayırırsın:

Mümkünse her namazdan sonra 2 veya 4 rekat kaza örneğin her namaz vaktinde bir de kazasını kılmak gibi veya gün içinde ayıracağın 30–60 dakika örneğin bir günlük kaza namazı kılmak gibi.

Böylece hem ruhun dua ile beslenir hem de sorumluluk (kaza) azalır.

Dua, müminin en önemli ibadetlerinden biridir ve sözlü dua ile fiili dua arasında bir denge kurmak, ibadetlerinizi daha verimli hale getirebilir.

4. Sözlü dua, kalbinizden geçen dileklerinizi Rabbimize iletmenin güzel bir yoludur. Ancak, zamanınızı aşırı sözlü dua ile harcamak, diğer ibadetlerinizi yerine getirmenizi engelleyebilir. Sözlü duanın rahatlatıcı etkisi olsa da fiili ibadetlerin de önemi büyüktür. İkisini birlikte dengeli bir şekilde sürdürmek hem ruhsal hem de manevi anlamda fayda sağlayacaktır.

5. İbadetlerinizde süreklilik ve istikrar önemlidir. Uzun süreli ve aşırı sıkı bir ibadet programı, zamanla bıkkınlık oluşturabilir. Bu nedenle, her ibadeti düzenli ve dengeli bir şekilde yapmak hem ruh halinizi hem de ibadetlerinizi daha olumlu etkiler.

6. Unutmayın ki, dua ederken samimi bir niyetle ve kalbinizle dua etmek, Allah katında daha makbul olacaktır. İbadetlerinizi bir yük olarak değil, Allah ile kurduğunuz bir iletişim olarak görmeniz, ibadetlerinizden aldığınız hazzı artıracaktır.

Sonuç olarak, sözlü dua ile fiili dua arasında bir denge kurarak, her ikisinden de faydalanabilir ve ibadetlerinizi daha verimli hale getirebilirsiniz. Allah (cc) gayretlerinizi ve samimiyetinizi kabul etsin.

Özetle:

Dua çok büyük bir nimettir, devam etmeli.

Fiilî taraf zayıfsa dua eksik kalır.

Kaza namazı varsa, dua daha kısa tutulmalı ve vakit kazaya yönelmeli.

Duaların psikolojik rahatlatıcı yönü çok kıymetli; bunu kaybetmeden ölçü koyman yeterlidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun