Kuran, annenin %50 DNA sağladığını inkâr mı ediyor?

Tarih: 22.10.2025 - 16:10 | Güncelleme:

Soru Detayı

Kadınlarınız sizin tarlanızdır ifadesi, annenin çocuğa hiçbir şey vermediğini, sadece besleyip büyüttüğü anlamına mı geliyor? Ayetin neden hangi olay üzerine indiğini biliyorum hocam. Sadece şunu merak ediyorum: Bu ayette söylenene göre Kuran, kadınların çocuğa genetik materyal (DNA) vermediğini, çocuğa hiçbir şey katmadığını, sadece besleme ve büyütmeyle sorumlu olduğunu mu savunuyor? O zaman bilim yanıldı mı demeliyiz. Çocuğun %50'sini anne oluşturuyor çünkü. Bazı insanlarda görmüşsünüzdür eminim: çocuk annesinin neredeyse kopyası bile olabiliyor. Yoksa bu tarla ifadesi normal tarladan farklı olarak basit, üzerinde durulmayacak bir benzetme mi? Kısaca Kuran, annenin %50 DNA sağladığını inkâr etmiyor değil mi? Bu arada cevaplarınız için çok teşekkür ederim.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Edebiyatta bir sözün muhtelif ifade tarzları vardır. Bunlardan bazıları; teşbih (benzetme), istiare (eğretileme), mecaz-ı mürsel (ad aktarması), kinaye (dolaylı anlatım), teşhis (kişileştirme), intak (konuşturma) ve tariz (iğneleme) gibi. 

Burada benzetme sanatı kullanılmıştır. Halk arasında sıkça kullanılan bir benzetmeye misal; “baba evin direğidir” sözü. Burada baba çadırın ortasında bir direk olarak düşünülmez. Direk nasıl çadırı ayakta tutuyorsa baba da evi ayakta tutan önemli bir direk gibidir.

Kuran’da da bu tarz anlatımlar vardır.

Kuran’da “Kadınlarınız sizin tarlanızdır” ifadesinde benzetme sanatı kullanılmıştır. Tarlaya tohum atıldığı gibi, çocuğun tohumu manasında babadan annedeki yumurta hücresine sperm atılmaktadır. Kuran burada yumurtanın mahiyetine, şekil ve yapısına girmez. Bunun teferruat ve tafsilatına bilimsel çalışmalara bırakır.

Bilimin ortaya koyduğu ise, yumurta hücresinde de spermdeki kromozom sayısı kadar 23 adet kromozom vardır. Bunlar bir araya gelince 46 adet kromozomlu, yeni bir yavrunun meydana gelmesine sebep olan zigot hücresi teşekkül eder.

Kuran’da; “Sizin genetik yapınız tamamen babanızdan gelen meniden ibarettir. Çocuğun genetik yapısında annenin herhangi bir katkısı yoktur” gibi bir ifade yoktur. Kuran’da böyle bir ifade kullanılmıyor.

Aksine “İnsan neden yaratıldığına bir baksın. O anne ile babadan çıkan, atılmış bir sudan yaratıldı. İnsanı böylece yaratan, onu tekrar diriltmeye de kâdirdir.” (Târık, 86/5-7), “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık.. (Hucurat, 49/13) mealindeki ayetlerde de ifade edildiği üzere, çocuk, anne ve babadan yaratılıyor.

Diğer taraftan, Kuran'da geçen "Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır" ifadesi, oldukça derin ve çok yönlü anlamlar taşımaktadır. Bu ifade, kadınların sadece çocukları besleyip büyütmekle sorumlu oldukları anlamına gelmez. Aksine, bu benzetme, kadınların aile yapısındaki merkezi rolünü, değerini ve önemini vurgulamak için kullanılmıştır.

Kuran, kadınların toplumda ve ailedeki yerini, onlara duyulan saygıyı ve hürmeti belirtmek amacıyla bu tür benzetmeler kullanır. Bu bağlamda, kadınların çocuklarına genetik katkıda bulundukları gerçeği de göz ardı edilmemektedir.

Ayrıca, "tarlanız" ifadesi, kadınların sadece çocuk sahibi olma görevini değil, aynı zamanda aile yapısındaki diğer önemli rolleri ve toplumsal hayattaki yerlerini de işaret etmektedir. Kadınlar, sadece fiziksel olarak değil, manevi ve toplumsal olarak da ailenin temel direklerindendir.

Dolayısıyla, bu benzetme, kadınların çok yönlü katkılarını ve önemini göz ardı etmemekte, aksine onların değerini vurgulamaktadır.

Demek ki, Kuran, annenin genetik katkısını inkar etmemekte, çocuğun anne -babadan yaratıldığı vurgulanmakla beraber, kadının toplumdaki ve ailedeki rollerini yüceltmektedir.

Bu ifadeyi sadece yüzeysel bir benzetme olarak görmek, kadınların gerçek değerini anlamayı zorlaştırır.

Sonuç

Kuran yaklaşık 1500 yıldır insanlara hitap ediyor. Her devirdeki insanın bilgi kapasitesi ve anlayışı faklıdır. İşte Kuran her devrin insanının anlayış ve düşüncesine ters gelmeyecek şekilde kâinat kitabından bahsettiği için konuların ayrıntısına çok girmez. Meseleler; Allah’ın varlığı ve birliği, ahiretin varlığı, kitap ve peygamberlerin varlığı, bir hesap günün olacağı gibi ana hatlarıyla anlatılır.

Genetik yapının esasını teşkil eden DNA’nın varlığı 1950’li yıllarda ortaya kondu. 1400 yıl önce DNA’dan bahsedilse o günün insanlarının bunu anlayıp yorumlaması nasıl mümkün olacaktı? 

Netice olarak; Kuran Allah’ın kelam sıfatının eseridir. Bilimlerin konusu olan kâinattaki bütün varlıklar da Allah’ın Kudret sıfatının eseridir. Buna kâinat kitabı da denir. Yani her iki kitap da Allah’ındır.

Dolayısıyla kâinat kitabının bir bakıma tefsiri olan Kuran’ın bildirdiği hususlar kâinat kitabının açıklaması olan bilimlerin ortaya koyduğu değerlerle çatışmaz.  Bundan kesinlikle emin olabilirsiniz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun