Kuran’ı kullanarak tartışmayın sözü doğru mu?

Tarih: 21.10.2025 - 09:31 | Güncelleme:

Soru Detayı

İbni Abbas'ın, Hariciler ile tartışmaya giderken aldığı tavsiye sahih midir? Güvenilirse günümüze bakan bir ciheti var mı?
İbn Abbas’ın, Haricîlerle tartışmaya giderken şu tavsiyeyi aldığı rivayet edilir: «لا تُخاصمهم بالقرآن؛ فإن القرآن حمال أوجه، ذو وجوه، تقول ويقولون، ولكن حاججهم بالسنة؛ فإنهم لن يجدوا عنها محيصًا.» “Onlarla Kuran’ı kullanarak tartışmayın; çünkü Kur’an birçok anlama gelebilir, farklı şekillerde yorumlanabilir. Siz bir şey söylersiniz, onlar başka bir şey söyler. Bunun yerine Sünnetle tartışın; çünkü ondan kaçış yolu bulamazlar.”
Bu sözün İbn Abbas’a söylendiği rivayet edilmektedir; ancak internette bu olayla ilgili güvenilir bir kaynak bulamadım. Bu söz gerçekten söylenmiş midir ve doğruysa nasıl anlamak gerekir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, Kuran’ı açıklayan ve uygulayan Hz. Muhammed (asm) Efendimizdir. Bu nedenle sünnet olmadan Kuran’ı anlayamayız.

İşte soruda geçen durum, Kuran’da geçen bir ayeti yanlış yorumlayarak Hz. Ali efendimize kafir diyenlere cevap verirken, Kuran ile beraber, Kuran’ın açıklaması olan sünnet ile de cevap verilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir.

Bu kıssa hakkında leh ve aleyhinde bazı yorumlar olmuştur. Biz bunun doğru olduğuna inananlar olarak konuyu şöyle izah edebiliriz.

1) İbnü’l- Esir, bu rivayeti nakletmektedir. (1)

2) Konu Razi tefsirinden, Zemahşeri’den ve daha başka kaynaklardan nakledilmiştir. Ancak biz oralarda bu konuya rastlayamadık.

3) Eleştirenler “Kuran’ın zu vücuh” vasfına takmışlari fakat bize göre bunda bir yanlışlık yoktur.

4) Konu özellikle başta İbnu ebi’l-hadid’in Nehcu’l-Belağa şerhinde olmak üzere Şii kaynaklarında da yer almaktadır.

5) Söz konusu kıssanın manasını teyit eden hadisler de vardır. Mesela:

“Her ayet için bir zahir var, bir batın var.” (2)

Diğer bir rivayette ise şu ifadelere yer verilmiştir:

“Her ayet için bir zahir var, bir batın var. Ve her harfin (her zahir ve batının) birer had ve muttalaı vardır.  Ve her had ve muttalaın çok şücun ve gusunu (dal-budakları) vardır." (3)

Sünnetin açıklayıcılığı

Sünnet, Resulullah (asm) Efendimizin sözleri, fiilleri, onayları olarak Kuran’ın nasıl anlaşılacağına ışık tutar.

Bu ifadeye göre, “Kur’an ile sadece, tek başına tartışmak” doğru olmaz çünkü yorum ve tevil imkanı geniştir; ama “Sünnet ile tartışmak” daha dar, daha kesin ve delil açısından daha sağlamdır.

Yani bu sözün asıl mesajı: tartışmada sadece Kuran’ı delil gösterip, onda çok yönlülükten dolayı tartışmalara düşmekten kaçının; Sünnetin delilleriyle açıklama yapın demektir.

Bu ifade, bazı grupların Kuran’ın ayetlerinin belirsiz yanlarını alıp kendi yorumlarını dayatmalarına karşı bir uyarı gibidir.

Sünnet, İslam'ın temel kaynaklarından biri olduğu için, bu tavsiye Müslümanların inanç ve ibadetlerinde Sünnet’e dayalı bir yaklaşımı benimsemeleri gerektiğini vurgular. Bu bağlamda, Sünnetin rehberliğinde hareket etmek, tartışmalarda daha sağlam bir zemin oluşturabilir.

Özetle, tartışmada, fikir alış verişinde ve münazarda hem Kuran’a hem Sünnete müracaat edilmelidir.

Kaynak:
1) İbnu’l-Esir, en-Nihaye, 1/444.
2) Eseri tahkik eden Şuayp Arnavut, hadisi “Hasen” olarak değerlendirmiştir. bk. İbn Hıbban, Ebû Hâtim Muhammed b. İbni Hıbban b. Ahmed el-Büstî, Sahihu İbn Hıbban bi Tertibi İbn Belabân (Tahk.: Şuayp Arnavut), 1/276, nr. 75, (Beyrut 1997).); Muhammed el-Gımârî (1380/1961) ise, hadisi mürsel ve merfu olarak nakleden çeşitli kaynakları zikrettikten sonra İbn Hıbban’ın Sahihinde rivayet ettiği bu hadisin “sahih” olduğunda bir şüphe olmadığı sonucuna varmıştır. bk. el-Gımârî, Muhammed b. Sıddîk el-Hasenî, el-Müdâvî li İleli’l-Câmii’s-Sağîr ve Şerhayi’l-Münâvî, 3/52-53 (Beyrut 1996).
3) bk. el-Münavî Feyzü'l-Kadîr, 3/54.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun