Bidat ehline selam vermek günah mı?

Tarih: 09.11.2022 - 08:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

1) "Bidat ehline selam veren veya onu sevindirici şeyle karşılayan, Kur’an-ı Kerimi küçümsemiş olur" anlamında bir hadis var mı?
2) "Bidat ehline selam veren veya onu sevindirici şeyle karşılayan, Kur’an-ı kerimi küçümsemiş olur" sözünden ne anlamalıyız?
3) Sözdeki bidat ehli hangi tür bidat ehlidir?
4) "Sevindirici şeyle karşılaşmak"dan bahsedilen şey nedir?
İlgili hadisler:
“Bir kimse bidat sahibinden buğz ederek yüz çevirirse, Allah onun kalbini korkudan emin kılar ve imanla doldurur. Kim bidat sahibine sert muamele ederse, Allah Teala onu en büyük korku gününde (kıyametin şiddet ve dehşetinden) emin kılar. Kim bidat sahibini hakir ve zelil görürse, Allah onu Cennette yüz derece yükseltir. Kim de bid’at sahibine selâm verir veya ona beşaretle mülaki olursa (müjde-muştu, iyi bir haberle) ve onu sevindirici şeyle karşılaşırsa, Muhammed’e (s.a.v.) indirileni istihfaf etmiş (Kur’an’ı hafie almış) olur.” [Râmuzu’l-Ehâdîs, harf-i men, bid’at 13]
- Gene Râmuz’da bu hadisin benzeri başka bir rivayet de şöyledir:
“Bir kimse bid’at sahibini korkutursa, Allah onun kalbine iman ve emniyet doldurur ve onu büyük korkudan emin kılar. Kim bid’at sahibini horlarsa, Allah onun Cennette derecesini yükseltir. Bir kimse de bid’at sahibine mülaki olduğunda ona hoş yüz gösterirse, Peygambere ineni istihfaf etmiş olur.” 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Soru 1:
Bidat ehline selam verilir mi?

Cevap 1:

Eğer kişinin sahip olduğu bidat küfre götüren cinsten ise, buna selam vermek caiz değildir. Çünkü kafirlere selam verilmez. Eğer söz konusu bidat küfre götürmüyorsa, sahibine selam verilebilir. Çünkü mümin olduktan sonra ne kadar günahkâr olursa olsun, selam vermek caizdir. Ancak muhatabın içinde bulunduğu fısk ve günahları terk etmesi ihtimali kuvvetli ise, bir uyarı mahiyetinde selam vermeyebilir.

Soru 2:
"Bidat ehline selam veren veya onu sevindirici bir şeyle karşılayan, Kur’an-ı kerimi küçümsemiş olur olur mu?” sözünden ne anlamalıyız?

Cevap 2:

Kuran’ı küçümsemek, Kuran’ın emir ve yasaklarını hafife almak manasına gelir. Fakat burada bir açıklama gerekir;

- Eğer bir günah işleyen kimse, örneğin kumar oynayan, içki içen kimse, bu davranışı ile Allah’ın emir ve yasaklarını hafife alıyorsa, “Haram da olsa bunları yaparım.” diyorsa, bu kişinin dinden çıkma riski büyüktür. Nitekim, alimlerin büyük çoğunluğuna göre, namazı terk etmek küfre götürmez, faka namaz emrini hafife almak küfre götürebilir. Bu soruda söz konusu edilen kimse de eğer "Bidat ehline selam veren veya onu sevindirici bir şeyle karşılıyorsa”, bakılır şayet bunları yaparken, Kuran’ın emir ve yasaklarını hafife alıyorsa, bu davranış ciddi bir dini risk alıyor demektir. Şayet “sırf Allah’a isyan olsun, Kuran’a muhalefet olsun...” diye yapmayıp, dünyevi, nefsani bazı lezzet ve menfaatler için yapıyorsa, bu yaptıkları ile küfre girmez, yalnız günahkâr olur ve selam verilebilir.

Soru 3:
Sözdeki "bidat ehli" hangi tür bidat ehlidir?

Cevap 3:

Bidat herhangi bir sünneti ortadan kaldırıp dinde yeri olmayan yabancı bir unsuru icra etmektir. Hz. Peygamberin (asm) ortaya koyduğu sünnetine/şeriatına, İslam dinine muhalif  olan her şey bidattir. Bunlardan bazıları dalalettir, bazıları haramdır, bazıları mekruhtur, bazıları mübahtır. Örneğin, sabah namazını 5 rekât olarak kılmak haramdır. Rüku ve secdedeki tesbihleri üçten aşağı zikretmek mekruhtur. Yerde değil de masada yemek yemek veya kaşık-çatalla yemek mübahtır. Bazıları buna bida-i hasene diyor. İmam Gazali, masada yemek yemeyi caiz olan bidattan sayar. 

Sözlü bidatın en açık misali, Ezanın Türkçeye çevrilmiş olarak okumaktır. 

Soru 4:
"Sevindirici şeyle karşılaşmak"dan bahsedilen şey nedir?

Cevap 4:

“ve onu sevindirici şeyle karşılaşırsa” ifadesinin doğrusu “...karşılarsa” şeklindedir. Yani ne olursa olsun, maddi-manevi mutluluk verici bir hediye ile Bidat ehlini karşılarsa, Kuran-ı kerimi hafife almış olur. Çünkü Kuran’da iman etmeyen, inkâr eden kafirler, münafıklar ve fasık kimseleri sevindiren ifadelerden uzak durulmuştur. Yerine göre, onlar azarlanmış ve sert sözlerle tahkir edilmiştir.

Kuran’ın hakkında iyi şeyler söylemediği kimseler için huzur, mutluluk ve sevinç veren ifadelerin kullanılması, Kuran’ın mevcut ifadelerine aykırıdır. Kuran’ın ders verdiği tarzın tersine bir üslubu kullanmak, dolayısıyla Kuran’ı istihfaf etmek demektir.

Bu hadisin kaynağına rastlayamadık. Türkçe internette -birbirlerinden kopya edilen- bilgilerin hemen hepsi Ramuz’dan alındığı ifade edilmiştir.

"Ramuzu’l-Ahadis", kitabı güzel bir hadis kaynağı olmakla beraber, içinde zayıf ve mevzu hadislerin bol olduğu bir eserdir. Bu sebeple, sorudaki hadisi bu bilginin kaynağı olarak gösteremeyiz. Fakat zayıf da olsa, manası doğru görülmektedir. 

- Sorudaki “Bir kimse de bidat sahibine mülaki olduğunda ona hoş yüz gösterirse, Peygambere ineni istihfaf etmiş olur.” ifadesi için de Kuran için söylediğimiz aynı gerekçeler gösterilebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun