Hacerülesvedi öpmeli miyiz?

Tarih: 13.03.2025 - 12:34 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Ömer tavaf yaparken Hacerül esved taşını öpmüş mü?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, Hz. Ömer (ra) Kâbe'yi tavaf ederken Hacerülesved'i öpmüştür.

Âbis İbni Rabîa (ra) şöyle dedi:

: رَأَيْتُ عُمَرَ بنَ الخطاب ، رضي اللَّه عنه ، يُقَبِّلُ الْحَجَرَ يَعْنِي الأَسْوَدَ ويَقُولُ:

«إِني أَعْلَمُ أَنَّكَ حَجَرٌ مَا تَنْفَعُ ولا تَضُرُّ ، ولَوْلا أنِّي رأَيْتُ رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، يُقَبِّلُكَ ما قَبَّلْتُكَ»

Ben, Ömer İbni Hattâb’ın Hacerülesved’i öptüğünü gördüm. O esnada diyordu ki:

"Ben senin taş olduğunu, bir fayda ve zarar veremeyeceğini biliyorum. Şâyet Resûlullah (asm) in seni öptüğünü görmeseydim, ben de öpmezdim." (Buhârî, Hac 50; Müslim, Hac 251)

Arap toplumu, İslam nimetiyle şereflenmeden önce, büyük ekseriyetiyle putperest bir toplumdu. İslam dini, tevhid inancına aykırı olan her düşünce ve davranışı ortadan kaldırmayı hedefliyordu. En başta şirki, puta tapıcılığın her çeşidini ve onun toplumdaki izlerini yok etti. Çok kısa bir zamanda, insanlık tarihinde eşi görülmeyen bir inkılabı gerçekleştirdi. Bu inkıap tevhidin şirke, inancın küfre, ilmin cehle, adaletin zulme, aydınlığın karanlığa galebesinden ibaretti.

Hz. Ömer (ra), bir taş olan Hacerülesved’i öpüp selamlarken, bu konuda bir açıklama yapmak ihtiyacı duymuştu. Bunun sebebi, insanların putlara tapınma devrinden henüz yeni kurtulmuş olmaları idi. Hz. Ömer, bir kısım cahiller, kendisinin Hacerülesved’i öpmesini, Câhiliye döneminde olduğu gibi, taşlara ve putlara ibadet edildiğini zannederler diye korkmuştu. Onun için, Hacerülesved’i öpmesinin ve selamlamasının sebebini, sadece Allah’ı tazim ve Resûl-i Ekrem (asm)’in emrine itaat, fiiline yani sünnetine ittiba olduğunu bütün ümmete açıklama ihtiyacı duymuştu. Böylece, yaptığı bu işin, haccın esaslarından biri olarak Allah Resûlü tarafından emredildiğini, Câhiliye devrindeki putperestlikle asla bir ilişkisi bulunmadığını anlatmak istemişti.

Nitekim çok sonraki asırlarda birtakım müsteşrikler bile, yazdıkları kitaplarda bu haksız ve yersiz isnadlarda bulunmaya cüret etmişler, hadis, tefsir, fıkıh, tarih ve siyer ilimlerinin belli başlı bütün mûteber kaynaklarında, değişik rivayet tarikleriyle nakledilen bu sahih hadisleri görmezlikten gelerek, ilmî ve ahlakî olmayan bir yolu tercih etmişlerdir.

Hz. Ömer (ra), Hacerülesved’in öpüldüğünü, ancak bunun his ve akıl cihetinden açıklanabilecek bir sebebinin bilinmediğini anlamış, bir görüş bildirmeyi veya kıyas yapmayı terkederek, sadece Allah Resûlü’nün (asm) sünnetine uyduğunu belirtmiştir. Bu vesileyle bir kere daha şu hususu hatırlamalıyız:

Hz. Peygamber (asm)’in yaptığı bir fiilin, işlediği bir işin sebebi ve hikmetini anlayamamış olsak bile, ona uymak, dinin temel kaidelerinden biridir. Bu konudaki sünnetin kavlî, fiilî veya takrirî olması arasında bir fark yoktur. Hz. Ömer (ra), Hacerülesved’in bir taş olarak, bizatihi kendisinin bir fayda veya zarar vermeyeceğini, özellikle açıklama ihtiyacı duymuştu. Çünkü Câhiliye devri Arapları, bir taşa veya puta dokunmanın, onlara saygı göstermenin ve onları öpmenin, kendilerini Allah’a yaklaştıracağına, fayda vereceğine, birtakım hastalıklarına şifa olacağına inanırlardı. Halbuki, Hz. Ömer (ra)’in davranışının bunlarla hiçbir alakası yoktur. O sadece Allah emrettiği için Kâbe’ye doğru yönelerek namaz kılındığı gibi, Resûl-i Ekrem (asm)’in sünnetine uyarak Hacerülesved’i öpmekteydi.

Buna göre;

- Sebep ve hikmeti bilinip anlaşılmasa bile, Hz. Peygamber (asm)’in sünnetine tabi olmak gerekir.

- Hz. Peygamber(asm)’in sahih bir hadisini duyan kimse, o hadisin mana ve mahiyetini anlamasa bile, hadis dinde delil olarak kullanılır.

- Devlet reisi veya bir âlimin yaptığı işi, insanların anlamayıp fitneye düşmelerinden korkulursa, o işin neden öyle yapıldığı güzelce açıklanmalıdır.

- İbadetler tevkîfîdir, yani mahiyetleri ve hikmetleri tam anlaşılmasa da Allah’ın emrettiği ve Resul-i Ekrem (asm)’den görüldüğü şekilde yerine getirilir.

- Hacerülesved’i öpmek ve selamlamak (istilâm) sünnettir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., H. No: 169)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun