Kötü bidat nasıl anlaşılır?

Tarih: 01.02.2025 - 15:39 | Güncelleme:

Soru Detayı

İyi bidat ve kötü bidat nedir? Nasıl anlaşılır? İyi bidatların bir listesini verebilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bidat, lügatte daha önce olmayıp sonradan ihdas edilen bir husustur. Terim manası ise, İslam’ın herhangi bir adetini/Sünnet-i seniyyeyi kaldıran ve yerine ikamet edilen bir konudur.

Buna göre sözlük anlamı itibariyle çatal-kaşık da bir bidattir. Ama terim manası itibariyle bidatin iki şekli vardır.

Birincisi: İslam’ın bir adetini değiştirmeyen, Müslümanlar tarafından güzel görünen yeni bir adettir. Hz. Ömer’in teravih namazını cemaatle kılınmasını adet haline getiren uygulaması gibi.

Bununla beraber, bazı alimler bu türden olan bidatlara “Bida-i hasene=güzel icad” demezler, bunu bidattan saymazlar.

İkincisi: İslam ruhuna aykırı olup bir sünneti kaldırıp yerine gelen bir icattır. 

Cehennem yolculuğuna bir hazırlık mahiyetinde olan asıl bidat bu icattır. Ezan-ı Muhammediyi kaldırıp yerine “Tanri uludur” şarkısının okunması buna bir misaldir.

Bu konuda Bediüzzaman hazretlerinin şu mütalaaları çok güzeldir:

Bidatlar ise, اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ (Bu gün sizin için dininizi tamamaladım, ayetinin) sırrına münafî olduğu için, merduddur. 

Fakat, tarîkatta evrad ve ezkâr ve meşrebler nevinden olsa ve asılları Kitab ve Sünnetten ahzedilmek şartıyla ayrı ayrı tarzda, ayrı ayrı surette olmakla beraber, mukarrer olan usûl ve esasat-ı sünnet-i seniyeye muhalefet ve tağyir etmemek şartıyla, bida değillerdir. Lakin bir kısım ehl-i ilim, bunlardan bir kısmını bidaya dâhil edip, fakat "bida-i hasene" namını vermiş. (1)

Buna göre, Kuran’ı bir Mushaf haline getirmek, teravih namazını cemaatle kılmak, minare ve medrese inşa etmek iyi bidate, kabirlerin üzerine türbe yapmak ve buralara mum dikmek de kötü bidate örnek olarak gösterilebilir.

Bu anlayışa göre hadislerde reddedilen kötü bidattır.

Demek ki, dar kapsamlı tarife göre bidat; “Din’de Hz. Peygamber’den sonra icad edilip, kendisiyle Allah’a daha çok ibadet etme kastedilen, dinde ilave veya eksiltme özelliği taşıyan, şer’i uygulamalara benzer gözüken yoldur.” (2)

Bu görüş savunucuları, sonradan ortaya çıkan her şeyi değil, ancak dinî mahiyeti olan şeyleri bidat kabul ederler. Bu sebeple örf ve âdet türünden olan davranış ve tutumları, gündelik hayatın getirdiği değişimleri, teknolojik icad ve yenilikleri bidat kavramının kapsamına dâhil etmezler. Görüşlerine delil olarak “Kim bizim şu işimizde, ondan olmayan bir şey ihdas ederse o reddedilmiştir.” (3) rivayetinin genel ifadesini almışlardır.

İbn Receb el-Hanbelî, hadis metnindeki “bizim şu işimizde” ifadesinden maksadın, din ve şeriat olduğunu belirtmiştir. (4)

Kaynak:
1) Lemalar, s. 56.
2) Yaran, “Bid’at”, DİA, VI, s. 129-130; Şâtıbî, el-İ’tisâm, 25.
3) Buhârî, Sulh, 5; Müslim, Akdiye, 17.
4) İbn Receb el-Hanbelî, Abdurrahman b. Şihabuddîn, Câmiu’l-Ulûm ve’l-Hikem, (Thk. Mahir Yasin Fahl), Dâru İbn Kesîr, Beyrut, 2008, s. 156.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 50
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun