Akıl kalpte mi?

Tarih: 04.07.2024 - 14:28 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ahzap 4 ayeti ve iniş sebepleri hakkında sorum var öncelikle sitenizde belirtiğiniz üzere Kuran’da geçen kalp manevi kalptir lakin eski insanlar aklın kalpte olduğunu inanırlardı ve Ahzap 4 ile ilgili Taberi’de geçen rivayetlere bakacak olursak:
a) Asr-ı saadette bir adam vardı; “Benim iki nefsim / kalbim var. Biri bana emreder, diğeri nehyeder / sakındırır.” diyordu. Bu ayette bu iddia sahibi yalanlanmıştır.
b) Rivayete göre İbn Abbas şöyle demiştir:
Bir gün Hz. Peygamber (asm) namaz kılarken sehiv yaptı. Aynı namazda yer alan bazı münafıklar, “Muhammed’in iki kalbi var; birisi bizimledir, birisi de başkalarıyladır.” dediler. Bu ayet bu iddiayı yalanlamak için inmiştir.
c) Kureyş’ten bir adam vardı -deha derecesinde akıllı, zeki olduğundan- ona “iki kalpli” diyorlardı. Bu ayette, bu iddia çürütülmüştür. (bk. Taberi, ilgili ayetin tefsiri)
- a şıkkı dışında hepsi maddi kalbe örnektir çünkü b şıkkında peygamber efendimizin sehiv yaptığı bunun üzerine bir kalbi bizimle diğeri başkası ile diyenlerin kastı açıktır ki akıldır bir aklı bizle derken diğeri başkası ile demek istiyorlar.
- c şıkkında ise akıllı olduğunu iddia eden biri beynini değil kalbinin 2 olduğunu iddia etmiş burada da maddi kalpten bahsetmekte.
- b şıkkı İbn Abbas'tan rivayet ediliyor diğerlerine göre daha güçlü bir rivayet, eğer ki durum buysa kalbe nasıl manevi diyebiliriz ki?
2. sorum ise: ayette sadece erkekleri ele alması kadınları almaması bunu nasıl yorumlamalıyız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Akıl, beden fabrikamızı idare eden ruhumuza ait manevi bir özelliktir.

Cevap 1:

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Allah bir kişinin göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır, annelerinize benzeterek haram olsun dediğiniz eşlerinizi anneleriniz kılmamış, evlatlıklarınızı da gerçek oğullarınız yapmamıştır. Bunlar sizin kendi iddianızdır; hak ve hakikati Allah söyler, doğru yolu da o gösterir.” (Ahzab, 33/4)

a) İnsanda var olduğu kabul edilen “Kalb”in manevi olduğu, “sanevberiyyuşşekl” (kozalak şeklinde) olmadığı hususu hemen hemen bütün ilgili kaynaklarda mevcuttur. Dolayısıyla Cahiliye döneminde bazıları tarafından kabul edilmiş “iki kalp” kavramı “eski insanların hepsinin bir inancı olduğunu iddia etmek” ilmi değildir.

Taberi’nin ilgili ayetin tefsirinde aktardığı birçok yorumları yanında, kendisinin bizzat tasvip ettiği görüş: “Kuran’da iki kalp ile ilgili iddiaların reddedildiğini bildiren yorumlar olduğunu” belirtmiştir. Bu beyanların içerisinde maddi veya manevi kalpten söz edilmemiştir. (Taberi, Semarkandi, Maverdi, Razi, ilgili yer)

b-c) Bizim kanaatımıza göre, bu ayetin nüzul sebebi, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin, Hz. Zeynep validemizle ile evlenmesidir. Çünkü aynı ayette bir kimsede iki kalbin olmadığı gibi, “sen bana anam gibisin” dediği eşinin de gerçek annesi olamayacağına, evladım diye çağırdığı “evlatlığın da gerçek evlat olmadığına” kuvvetlice işaret edilmiştir. (Ahzab, 4, 37)

Bize göre, soruda işaret edilen yerlerde “kesin olarak maddi kalpten söz edildiğini söylemek için” hiçbir kesin delil yoktur.

Kaldı ki Kuran’ın bu iddiayı tekzip etmesinden sonra, onun zaten bir kıymet-i harbiyesi kalmamıştır.

Araf suresinin 179. ayetinin tefsirini yapan el-Meraği şunları söylemiştir:

“Kalp kavramı, insanın sol tarafında bulunan -kozalak biçimindeki- maddi kalp için kullanıldığı gibi, akıl, vicdan gibi manevi mekanizmalar için de kullanılır.” (bk. Meraği, ilgili ayetin tefsiri)

Buna göre maddi anlamda kullanıldığında bedenimizdeki kalp, manevi anlamda kullanıldığında ise ruhumuza ait olan kalp kastedilir.

İbn Aşur’a göre, “Kalp” kelimesi, Arapça lügatinde “akılların bulunduğu mahallin adıdır.” (bk. İbn Aşur, Bakara:7. Araf, 179. Ayetin tefsiri)

Cevap 2:

Konu erkekleri ilgilendiren hususlar olduğu için onlardan misal verilmiştir. Mesela:

a) İslam alimlerinin kabulüne mazhar olmuş ayetin en önemli nüzul sebebi, Hz. Peygamberin (asm) “Oğlum!” diye çağırdığı Hz. Zeyd’in boşanmış karısıyla evlenmesidir. Olayın kahramanı erkektir.

b) Ayette söz konusu edilen konulardan biri de bir erkeğin eşine “Sen bana anam gibisin / Sırtın anamın sırtı gibidir.” şeklindeki ifadesidir. Burada da zıhar olayının kahramanı erkektir, onun için erkek merkezli bir muhtevaya işaret edilmiştir.

c) Verilen misaller olumsuz bir zemine sahiptir. Bu olumsuzluk örneği, erkek için verilmesi, erkeğin tahammül gücüne uygun olduğu gibi, şefkat kahramanı olan kadınlara teşmil edilmemesi onlar için bir “pozitif ayrımcılıktır.”

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun