Kuran hafızaya mı kalbe mi yazılır?
kalp ve göğüs ifadesi var, bu durum nasıl açıklanabilir?
“… ve her zaman milyonlar hâfızların kalblerinde zevkle yazılması ve çok tekrarla ve kesretli tekraratıyla usandırmaması ve çok iltibas yerleri ve cümleleriyle beraber çocukların nazik ve basit kafalarında mükemmel yerleşmesi; (On Birinci Şua, Onuncu Mesele)
- Ferman etmiş ki: “Ahir zamanda, hâfızların göğsünden Kur’ân nez’ediliyor, çıkıyor, unutuluyor.” (Kastamonu Lahikası 91. Mektup)
Değerli kardeşimiz,
Hafıza: Zihin kuvvetinin idrak ettiği, hatırladığı manaları hatırlatan bir mekanizmadır. Buna kuvve-i zakire de denilir. (bk. Kamusu’l-kül, ilgili yer)
“Şüphesiz bu Kuran âlemlerin rabbi tarafından indirilmiştir. Onu, senin kalbine uyarıcılardan olasın diye açık bir Arapça ile Rûhulemîn indirmiştir.” (Şuara, 26/192-195)
mealindeki ayetlerde Kuran’ın Rabbu’l-âlemin tarafından indirildiği, onu Hz. Muhammed’in (asm) kalbine ise Arapça diliyle Cebrail’in indirdiği ifade edilmiştir.
a) “Kuran’ın Rabbu’l-âlemin tarafından indirildiği” ifadesinde onun kâinat kitabı ile olan yakın ilişkisine dikkat çekilmiş ve “Kuran’ın kâinatın bir tercüme-i ezeli olması” hakikatine işaret edilmiştir.
Ve Bediüzzaman Hazretlerinin “İşte Rabbimizi bize tarif eden Kuran-ı Hakîm; şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi... Şu sahaif-i arz ve semada müstetir künuz-u esma-i İlahiyenin keşşafı... Şu sutur-u hadisatın altında muzmer hakaikın miftahı…” (bk. Sözler, s. 242) şeklindeki ifadelerinin bir mercii de bu ayetlerdir.
b) “Kur’an’ın Hz. Peygamberin (asm) kalbine indirilmesi” ise, kalbiyle onu hıfz edip ezberlediği anlamına gelir.
Demek kalp, makes-i hissiyat olması yanında mahfaza-i zikriyyattır; hafızayı da içine alır.
Maddi kalbin vücuda yönelik birçok görevi olduğu gibi, “kozalak şeklinde tasavvur edilmemesi” gereken manevi kalbin de birçok görevi vardır. Bunlardan biri de mahfazalık vazifesidir. Nitekim Araplar “Ezberleme” işini “zahrel-kalb” sözcüğü ile de ifade ederler.
c) “Kur’an’ın açık bir Arapça lisanıyla Hz. Peygamberin (asm) kalbine indirilmesi” vahyin hem lafız / söz hem mana olarak söz konusu olduğuna işarettir.
d) Bazı fencilerin yorumsal bilgilerine göre, biyolojik olarak beyindeki hafıza gibi bir organ kalpte yoktur. Fakat biyolojik hafıza biyolojik kalp ile ilişkilidir.
Dolayısıyla buraya kadar açıklandığı üzere bu, manevi kalbin hafızasının olmadığını göstermez.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Muhammed'e, peygamber olmadan önce verilen "el-Emin" unvanının sadece emanetçiler için kullanıldığı iddiası doğru mudur?
- Türkçe ibadet yapılabilir mi?
- Duyguların beynin fonksiyonu olduğu halde Kur’an’da kalbe atfedilmesinin, hadiste “İnsandaki et parçası düzelirse beden düzelir.” denilmesinin o zamanki Arap bilgisini yansıttığı iddiasına ne dersiniz?
- Kur'an'da geçen "kalp" kelimesi, beyin anlamında mıdır?
- Kuran'ın Arapça hat olarak yazılması vahiy ile midir?
- Kur'an'ın, Allah'ın kelamı olduğunu söyleyen Batılı filozoflar var mıdır?
- Kur'an-ı Kerim alfabesinde bazı Arapça harfler neden yok?
- Allahümme sehhır li ve meyyil li ve eczib li gulübe ıbadıke,..., diye başlayan duanın anlamı nedir?
- On sekiz bin alem var mıdır; bilinenleri kaç tanedir?
- Ayette dil yabancı muhatap Arap deniliyor, muhatap tüm insanlık değil mi?