Nisa suresi 3. ve 129. ayetlerde bir paradoks oluşmuyor mu?

Tarih: 31.10.2016 - 02:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Nisa Suresi 3. Ayette "Yetim kızlar hakkında adaleti sağlamaktan korkarsanız uygun gördüğünüz diğer kadınlardan iki, üç ve dörder olmak üzre nikah ediniz. Bunlar arasında adaleti sağlayamayacak olursanız o zaman bir kadın veyahut sahip olduğunuz bir cariye ile iktifa ediniz..." denmekte olup yine aynı surenin 129. Ayetinde "Ne kadar gayret ederseniz edin kadınlar arasında adalete güç yetiremezsiniz...." denmektedir.
- Şayet ne yaparsak yapalım adalete güç yetiremeyeceğimiz belirtiliyor ise bir önce belirtmiş olduğum ayette 4 kadına kadar adalet sağlandığı takdirde evlilik yapılabileceği cevazı neden verilmiştir.
- Haşa bu bir paradoks olmuyor mu?
- Eşim ile imani bir tartışmada bana bunu sordu ve madem adalet ile davranılamayacağı kesin bir şekilde belirtildi, o halde hiç çoklu evlilik cevazı verilmeseydi dedi. Cevap veremedim. Benim de aklım karıştı.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle şunu ifade edelim ki, Kur'an Allah’ın kelamıdır ve onda asla hiçbir çelişki yoktur ve olamaz.

İslamiyet her ne kadar birçok kadınla evlenmeye müsaade etmişse de bir tek kadınla evlenmeyi esas olarak kabul etmiştir.

Birden fazlasına müsaade “ahlaki ve sosyal zaruretler” haline tahsis edilmiştir. Bu durumda kadınlar arasında adaletin şart olduğu açıklanırken, ruhi temayüllerde eşit davranmanın pek mümkün olmadığına dikkati çekilmiştir:

 “Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davranmaya güç yetiremezsiniz.” (Nisa, 4/129)

Cenab-ı Hak bir ayette adaleti emrederken, diğer ayette de insanların hanımları arasında adaleti gerçek manada gerçekleştiremeyeceklerini açıklaması, birden fazla kadınla zaruret olmaksızın evlenmemeye işaret içindir.

Nisa Suresi 3. ayetin yetin dolaylı olarak temas ettiği birden fazla kadınla evlenme (teaddüd-i zevcât, poligami) imkanı ve adeti, İslâm'ın geldiği çağdan çok öncelere kadar uzanmaktadır.

O çağlarda Mısır, Hindistan, Çin ve İran'da, eski Yunan ve Roma toplumlarında, Yahudilerde ve Araplarda ya nikahlamak ya da evde veya evin dı­şında bir yerde dost tutmak suretiyle erkekler, birden fazla kadınla evlilik yapıyor veya evliliğe benzer ilişkiler yaşıyorlardı.

Bu devirlerde birden fazla kadınla ev­lenmenin çeşitli sebepleri vardı.

İslâm'ın geldiği bölgede özellikle köylerde ve dağ başlarında yaşayan bedevilerin çok kadınla evlenmelerinin baş sebebi, hem düş­mana karşı korunmanın, hem de çevresi üzerinde hakimiyet sağlamanın güçlü ve muharip nüfusa ihtiyaç göstermesidir.

Diğer sebepler arasında kırsal hayatın güç­lüğü ve birçok emekçiyi gerekli kılması, kabileler arasında sürüp giden savaşların, yağma, baskın ve talan hareketlerinin çok sayıda erkek ölümüne sebep olması, bu­nun sonucu olarak da kadın-erkek arasındaki sayı dengesinin erkek aleyhine bo­zulması gösterilebilir.

Şu halde erkeğin birden fazla kadınla evlenme imkan ve uygulamasını İslâm getirmemiş, mevcut uygulamayı belli şartlara ve hukuk kurallarına bağlamak suretiyle iyileştirerek devam ettirmiştir.

Devam ettirirken de iki durumu birbirinden ayırmış gibidir:

Nisa suresi 3. ayette, eşler arasında adil davranamamaktan korkan kimselere bir kadınla yetinmeleri tavsiye edilmişti.

Nisa suresi 129. ayette ise, ne kadar istense, üze­rine düşülse, gayret edilse de birden fazla eş arasında her yönden adil davranma­nın mümkün olmadığı açık ve kesin bir ifadeyle dile getirilmiştir.

Bu gerçek kar­şısında beklenirdi ki birden fazla kadınla evlenmek yasaklansın. Ancak Allah Teala zaruretleri, mübrem ihtiyaçları, fevkalade halleri bildiği için bunu yasaklama­dı; kullarının uygulamada zorlanacakları bir yasak hükmü koymak yerine, iki al­ternatifli bir tavsiye ile yetindi:

a) Tek hanımla evli olanlar -bir zaruret bulunma­dıkça- bununla yetinmelidirler. Çünkü Allah ilgili ayetlerde adalet ve hakkaniyete vurgu yapmaktadır. Oysa erkekler birden fazla kadınla evlenmeleri halinde hak­sızlıklar olacak ve bundan dolayı günaha girebileceklerdir.

b) Zaruretler neticesinde birden fazla kadınla evli bulunan erkekler ise; gö­nül ilişkisi, sevgi ve bağlılık gibi insanın elinde olmayan durum ve farklılıklar dışında,
- Maddî konularda objektif,
- Ölçülebilir hak ve menfaatlerde kadınlarına eşit davranacak, biriyle evlilik hayatını fiilen yaşarken diğerini askıda, örneğin yalnız bırakıl­mış, ilgi ve ilişkiden dışlanmış, ihtiyaç içinde veya maddî bakımdan diğerlerinden aşağı durumda bırakmayacaklardır.

Demek ki, ayetler arasında asla bir çelişki yoktur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+

Yorumlar

muncaginta

Allah sizden razı olsun. Şu emeğiniz Allah rızası ile ödüllensin...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun