"Nefsin arzularına (hevaya) uymaktan sakının. Çünkü o, (insanı) doğruya karşı sağır ve kör yapar." hadisini açıklar mısınız?

Tarih: 23.02.2007 - 14:09 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Nefsin bütün isteklerini mi reddetmek lazım, yoksa iyi geçinmek mi lazım?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hadisin kaynağı için bk. Süyûtî, Camiu’s-Sağîr, 1/338, No: 2928.

Nefsimizden bolca şikâyetler ediyoruz. Niçin? Bize kötülüğü emrediyor diye. Diğer yandan ona kuvvet verecek düşünce, fiil ve davranışlardan da geri kalmıyoruz. Bizi beğenmeyenler, nefsimizin hoşuna gitmeyenler kara listemize geçiyor.

Dünyayı olasıya seviyor, uğrunda ölesiye çalışıyoruz. Bütün bunlar nefsi besliyor, büyütüyor, şımartıyor, çılgınlaştırıyor. Ve ondan şikâyete başladığımızda vicdanımız bizi tasdik etmiyor. İçimizden bir ses “Onu bu hâle sen getirdin.” diyor, “Şikâyetlerinde samimi değilsin.” diyor. Bu son söze itiraz edecek oluyoruz. İspatı kolay diye karşılık veriyor bize. Önümüze bir seri teklif sıralıyor: Falandan özür dileyebilir misin? Filânın hakkını iade edebilir misin? Şu kadar sadaka verebilir misin?

Bütün bu tekliflere, o dinç ve gürbüz nefis olanca gücüyle karşı çıkıyor. Ve bize ümitsizlik içinde kıvranmak kalıyor; o kadar. Günde beş kez ‘kurtuluş’ a çağrılırız, “Haydin felâha, haydin felâha!..” diye. Bu çağrıya cevap olarak ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyil-azîm” deriz; gerçek kuvvet ve kudret sahibinin ancak Allah olduğunu ifade ederiz. İlk bakışta o çağrı ile bu cevap arasında fazla bir alâka yok gibi gelir. Ama, hiç de öyle değil. Bilerek veya bilmeyerek en güzel cevabı vermiş oluruz.

Bu cevapta önemli bir mesaj var: Kurtuluşa ulaşmanın ilk şartı, kendi gücünü ve kuvvetini emanet bilmektir. Dün bedenimiz yok idi, önceki gün ruhumuz. Gözümüzün feri ve pazımızın gücü gibi, zekâmızın kuvveti, aklımızın dirayeti de hep Allah’ın ihsanı.

Bu pazarda herkes misafir, herkes asker, herkes memur. Kim neye sahipse, onun bekçiliğini yapmakta. Ne ışık güneşin öz malı, ne hayat bizim. Beyin hücresinde akıl ne gezer! Gıda, ne bilir doymaktan, doyurmaktan! Su, kandırmadan ne anlar! Toprağın, yer çekimiyle ne ilgisi var

Kimde ne varsa emanet. Bütün kuvvetler o’nun kudretinin bir cilvesi. Ve işte nefsin, şeytanın şerrinden ve dünyanın aldatıcı zevklerinden kurtuluş reçetesi: Kendini kul, gücünü, kuvvetini ve her şeyini emanet bilmek.

İlave bilgi için tıklayınız:

- İradeyi güçlendirmek: İradem çok zayıf; irademi güçlendirmek için ne yapmalıyım?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun