Neden şeytanın tarafında olanlar daha çok?
- Kıyamete kadar neden iman etmeyenler, iman edenlerden fazladır?
Değerli kardeşimiz,
- İman etmek bir sorumluluk ister. İmanın gerektirdiği güzel işler yapmayı ister. İnsanların çoğu böyle büyük sorumluluk altına girmek istemez.
- İmtihan gereği olarak insana iyi duygularla birlikte kötü duygular da verilmiştir. İnsanların çoğu aklın ön gördüğü güzel duyguları dinlemez, nefsin hoşuna giden duyguların peşinde gider.
- İnsanların çoğu, hazır lezzetleri veresiye lezzetlere, hazır sıkıntıları veresiye sıkıntılara tercih eder. Onun için bazen bir dirhem hazır lezzeti ilerideki batmanlarca veresiye lezzetlere -muhakemesiz bir tarzda- tercih eder.
Keza, kulluğun halihazırda var olan bir dirhem kadar sıkıntısından kaçar, ileride batmanlarca olan sıkıntıları göz ardı eder.
- İnsanların çoğu, yaratılışında var olan bazı duyguları yanlış yerde kullandığı için, bu yanlışın kurbanı olarak dinden uzaklaşırlar. Mesela:
“İnsanın fıtratındaki şiddetli merak ve hararetli muhabbet ve dehşetli hırs ve inadlı taleb ve hâkeza şedid hissiyatlar, umûr-u uhreviyeyi kazanmak için verilmiştir. O hissiyatı, şiddetli bir surette fâni umûr-u dünyeviyeye tevcih etmek, fâni ve kırılacak şişelere, bâki elmas fiatlarını vermek demektir.” (Bediüzzaman, Mektubat, s. 33)
Demek ki, insanların çoğu ahiret için verilmiş şiddetli hissiyatı, fani dünya için kullandığından ahiret azığından mahrum kalıyor.
- Risale-i Nur’da geçtiği üzere, "Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azab çekmektir." kaidesi sırrınca, insanların çoğu, fıtratlarındaki Cenab-ı Hakk'ın zât ve sıfât ve esmasına sarf edilecek muhabbet ve marifet istidadını ve şükür ve ibadet cihazatını, nefislerine ve dünyaya gayrimeşru bir surette sarf ettikleri için, bil-istihkak cezasını çekiyorlar.” (bk. Hanımlar Rehberi, s. 72 - 73)
- Allah ezeli ilmiyle, insanların kendilerine verilen pek çok cihazlarını su-i istimal ederek yanlış yerde kullanacaklarını bildiği için, bir gaybi haber hüviyetindeki bir mucize olarak “insanların çoğu iman etmez” buyurmuştur. Bu konuyu beyan eden bir kaç ayetin meali şöyledir:
“Elif, Lâm, Mîm, Râ. İşte bunlar sana indirilen kitabın ayetleridir. Sana Rabbin tarafından indirilen Kur’ân haktır, gerçektir, ama insanların çoğu buna inanmazlar.” (Rad, 13/1)
“Fakat sen ne kadar hırs göstersen, insanların çoğu iman edecek değildir.” (Yusuf, 12/103)
- Ve insanların çoğu ahireti kaybeder, çünkü Allah’ın kendilerine ihsan ettiği akıllarını, basiret ve ferasetlerini doğru kullanmadıkları için akılsız, ferasetsiz ve basiretsiz bir tarzda dünyaya oyuncak olmuş bir figür haline gelirler.
“Biz cehennem için (özgür iradeleriyle kötü akıbetlerini hazırlayan) cinlerden ve insanlardan öyle kimseler yarattık ki onların kalpleri vardır ama bu kalplerle (gerçekleri) idrak etmezler, gözleri vardır onlarla (gerçeği) görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler (gerçekleri duymazlıktan gelirler). Hasılı onlar hayvanlar gibi, hatta onlardan da şaşkındırlar. İşte asıl gafil olanlar onlardır.” (A'raf, 7/179)
mealindeki ayette, insanların çoğunun niçin imana gelmediklerinin gerekçesi açıkça beyan edilmiştir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Çoğunluk cehennemde mi?
- Allah, bazı insanları cehennem için mi yaratmıştır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Sevdiğim insanlara istemeden haset ediyorum ve karşılık göremiyorum?
- Şeytanın zannında doğru çıkmasını neye bağlıyorsunuz?
- Cezalar ahirete bırakılıyorsa, bu dünyada insanların ceza vermesi ne anlama gelir?
- "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalış." sözü hadis midir, hadis ise nasıl anlamak gerekir?
- Cennetteki bitkilerin cinsiyeti olacak mı?
- İnsanlığın cinlerin de varlığını bilmesine ne lüzum vardı?
- Sahabeler, olayları kalp gözü ile bilip, neden engel olamadılar?
- Dünyevi isteklerden kurtulup Allah'ın rızasını aramaya nasıl yönelebilirim?
- Yüce Allah, neden meydan okuyor?
- Son Gün Bilinmeli mi?