Neden 3 ve 5 rakamı, bu zamana bakan manası var mı?
- Aşağıda geçen ayet-i kerimede sayı olarak 3 ve 5 kişiden buyrulmasında günümüze bakan bir manasını biliyor musun?
- Tabi ki ayet-i kerime sonsuz manaları barındırıyor lakin bu döneme hususi bir manası ne olabilir?
- Ayrıca neden başka rakamlar değil de özellikle 3 ve 5 rakamı zikredilmiş, hikmeti ne olabilir? Şimdiden, cevap verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِۜ مَا يَكُونُ مِنْ نَجْوٰى ثَلٰثَةٍ اِلَّا هُوَ رَابِعُهُمْ وَلَا خَمْسَةٍ اِلَّا هُوَ سَادِسُهُمْ وَلَٓا اَدْنٰى مِنْ ذٰلِكَ وَلَٓا اَكْثَرَ اِلَّا هُوَ مَعَهُمْ اَيْنَ مَا كَانُواۚ ثُمَّ يُنَبِّئُهُمْ بِمَا عَمِلُوا يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ اِنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ ﴿٧﴾
7. Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az,yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah, her şeyi hakkıyla bilir.
Değerli kardeşimiz,
Bu ayetin Kuran’daki yeri için bk. Mücadele, 58/7.
Ayetteki sayılarla ilgili soruya şöyle bir açıklama getirilebilir:
a) Rivayete göre müminleri kızdırmak için münafıkların ileri gelenlerinden “3-5 kişi” (bazen 3, bazen 5 kişi) bir araya gelip gizli konuşuyorlardı. Müslümanlara karşı “çok önemli şeyler konuşuyorlarmış” görüntüsünü vermek için, toplantılarını görünürde çok gizli, gerçekte -Müslümanların görmesi için- çok açık yapıyorlardı.
Bu bir avuç münafıkların düşmanca bu manzarayı sergilemeleri bazı Müslümanları tedirgin ediyordu. “Acaba Müslümanların aleyhine tehlikeli planlar mı yapıyorlar?” diye endişe ediyorlardı.
Allah, Müslümanların bu endişelerini izale etmek üzere, 3-5 kişiden ibaret olan kendini bilmez şu bir avuç insanın sayılarını olduğu gibi bildirmiştir.
b) Hz. Abdullah İbn Abbas’ın bildirdiğine göre, bu gizli toplantıları düzenleyen münafıklar da kendi aralarında şöyle konuşuyorlardı:
Onlardan biri: “Acaba Allah şu anda bizim ne dediklerimizi duyup biliyor mu?” diye sormuş.
Arkadaşlarından birisi: “Allah dediklerimizin bir kısmını bilebilir fakat hepsini bilemez” diye cevap vermiştir.
Üçüncü arkadaşları: “Eğer Allah dediklerimizin bir kısmını biliyorsa, onların hepsini biliyor demektir.” diye daha isabetli bir cevap vermiştir.
Gerçekte, eğer biri -dışarıdan müdahale eden bir sebep olmaksızın- bizzat kendisi bir konunun bir kısmına vakıf oluyorsa, o konunun tamamını biliyor olması aklen zorunludur.
c) İşte ayette, söz konusu münafıkların sayıca çok az olduklarının bildirilmesi ile Müslümanların endişeleri bertaraf edildiği gibi; toplantıya katılan mevcut münafıklardan ister daha az ister daha çok olsun, Allah’ın her an onları kontrol ettiği, ilim ve kudretiyle her zaman onların yanında hazır ve nâzır olduğu gerçeğine vurgu yapılmak suretiyle de düşmanların kuvve-i maneviyeleri kırılmış ve Müslümanlara da cesaret verilmiştir.
d) Bu sayıların özellikle tercih edilmelerinde -Müslümanların ders alacağı- şu hikmetler de olabilir:
Birincisi: Hadis-i şerifte ifade edildiği üzere, “Allah ferttir, ferdi sever”. O hâlde herhangi bir meselede sayılar söz konusu olduğunda fert/tek olan sayılara dikkat etmek maksada ulaşmak için daha elverişlidir.
İkincisi: İstişare gibi konularda tekten ziyade meclisin çift olmasını tercih etmek hikmete daha uygundur. Çünkü 3 kişiden ikisi veya beş kişiden dördü birbiriyle konuşursa bir kişi ortada kalır.
Ayette “Allah’ın onlarla beraber olduğunun” ifade edilmesi, bu açığı kapatmaya yönelik hikmetli bir derstir.
Fakat Meraği’nin yaptığı şöyle bir yorum da vardır:
İstişarelerde 3 veya 5 gibi tek sayılar olmalıdır. Çünkü genellikle iki veya dört kişi karşılıklı konuşurken bir kişi de onlara bir nevi hak görevini yapar. (krş. Zemahşeri, Razi, Kurtubi, Meraği ilgili ayetin tefsiri)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. İsa’nın duaları | Dua İklimi 18
- Her Hafta Bir Dua- 27.Hafta
- Dua Çeşitleri | Dua İklimi 2. Bölüm
- 4. Peygamberimiz cenneti dünya gözüyle mi gördü?
- Kur'an-ı Kerim'e göre şefaat var mı? Zümer, 39/43, 44 ve Bakara, 2/255. âyetler bağlamında şefaat etme izni hakkında bilgi verir misiniz?
- Cevşen-ül Kebir 81-90. Ukdeler
- Müteşabih ayetlerin hikmeti nedir?
- Fısıldaşmak neden günahtır?
- Hz. Hızır virdi ve duası nedir?
- Cevşen-ül Kebir 41-50. Ukdeler