Namaza başlarken alınan tahrime/iftitah tekbirinden sonra, elleri önce yana salıvermek sonra bağlamak mı gerekir?
Değerli kardeşimiz,
İmam Gazalî, tekbir konusunda şunları söylüyor:
“Kişi namaza başlamak istediği zaman, önce hangi namazı kılacağına dair niyeti kalbinde hazırlamalıdır. Daha sonra, ellerini önce yanlarına bıraktıktan sonra, -elleri omuz hizasına, başparmakları kulakların yumuşak kısmının hizasına, parmak uçları da kulakların uçlarının hizasına gelecek şekilde- onları kaldırıp tekbir almalıdır. Böylece değişik hadis rivayetleri de bir araya toplamış olur.”
Bu ifadenin ardından bir iki şey daha söyledikten sonra, konuyu pekiştirmek üzere eski ifadesini kısaca şöyle tekrarlamıştır:
“Eller durması gereken yerde durduğunda (kulakların hizasındaki konumlarını kast ediyor), tekbir almaya başlar. Bunu yaparken, içinde niyeti hazır olacak ve ellerini de salıverecektir. (Buradaki salıverme anlamına gelen “irsal” kelimesi, yanlara salmayı değil, kulakların hizasından aşağıya indirmeyi / aşağıya bırakmayı ifade eder)”.
“Sonra, ellerini göbek ile göğüs arası bir yere, sağ el, sol elin üstüne gelecek şekilde koyacaktır.”
Sonra şu üç kelimeye işaret eden üç hadis rivayetine işaret ediyor:
“Nitekim, tekbirin alınması; ‘ellerin yukarıya kaldırılmasıyla’, “onların yerlerinde karar kılmazsıyla (kulakların yanında konumları kest ediliyor)” ve “ onların salıverilmesiyle” olacağına dair rivayetler vardır.” (bk. İhyau’l-Ulum, 1/159/1358/1939/Kahire).
- İhya’nın hadislerini tahric eden Zeynu’l-Irakî, bu üç kavramı şöyle açıklamıştır:
- “Hz. Peygamber (a.s.m)’in tekbir getirirken, elleri yukarıya kaldırdığı”na dair hadisi, Buharî ve Ebu Davud rivayet etmiştir.
- “Hz. Peygamber (a.s.m), tekbir getirirken, ‘elleri yerlerinde karar kılıyordu, yani; yukarıda olduğu halde duruyorlardı.’ hadisini Muslim ve Ebu Davud rivayet etmiştir.
- “Hz. Peygamber (a.s.m), namaza kalkarken, ellerini omuzlarının hizasına kaldırır, sonra tekbir getirir.” hadisini Ebu Davud rivayet etmiştir”(Irakî, Tahricu ahadisi’l-İhya-İhya ile birlikte-, a.g.y).
- Daha sonra Gazalî, “Hz. Peygamber (a.s.m) tekbir getirirken ellerini salıverirdi, okumak istediğinde, sağ elini sol elinin üstüne koyardı” şeklindeki rivayet sahih ise, bu bizim daha önce zikrettiğimiz hususlardan daha güzeldir.”(İhya, a.g.y). Gazalî’nin bu ifadesinden öyle anlaşılıyor ki, -daha önce geçenlerden farklı olarak- burada söz konusu edilen “salıverme” yani; “irsal” dan maksat, elleri yanlara bırakıvermektir.
- Zeynu’l-Irakî, bu hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir.(a.g.e; a.g.y)
- Hanefî, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre, namaz kılan kişi, tekbirden sonra -sağ eli sol elinin üstüne gelecek şekilde / sağ el, sol elin bileğini kavrayacak şekilde- ellerini bağlar. Çünkü, bu konuda sahih hadisler vardır. Bu hadislerin hiç birinde ellerin yanlara salıverildiğine dair bir bilgi yoktur. (bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/686).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Sabah Namazının Kılınışı:
- Namaza başlarken alınan tahrime/iftitah tekbirinden sonra elleri önce yana salıvermek sonra baglamak mı gerekir?
- Şafii mezhebinde rükudan kalkınca ellerin kaldırılmasının nedeni nedir?
- Namaz Nasıl Kılınır?
- Kur'an meali okumak, Kur'an'ı orijinalinden okumaktan daha mı evladır?
- Rükudan sonra ayaktayken eller bağlanır mı?
- Namaza başlarken getirdiğimiz iftitah tekbirini alırken nelere dikkat etmemiz gerekmektedir?
- Öyle bir zaman gelecek ki evlenmemek helal sayılacaktır, anlamında bir hadis var mıdır?
- Hanefi birinin namazda (sünnet ve nafile namazlarında) rükuda Şafi mezhebindeki gibi ellerini kaldırması caiz midir? İftitah tekbiri dışında namazda iki eli kaldırmanın hükmü nedir?
- Haram aylarda perşembe, cuma ve cumartesi günleri oruç tutmakla ilgili hadis var mıdır?