Mezar taşına şarkı sözleri yazılması vasiyet edilmişse ne yapmak gerekir? Bu vasiyet yerine getirilir mi?

Tarih: 09.03.2007 - 19:28 | Güncelleme:

Soru Detayı
Eşim ölmeden önce bana, "Mezarıma sevdiğim şarkını sözlerini yazdır." demişti; yapsam mı yapmasam mı anlayamadım. Yardımcı olur musunuz; bu isteği yerine getirmeli miyim?..
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hayatta iken böyle bir vasiyette bulunmuş olması illa da sizin bunu yapmanızı gerektirmez. Şu an eşinizden sorulma imkanı olsa da sorulsaydı her halde bu arzusundan vazgeçerdi.

Haram olan vasiyetler: Haram bir işin yapılması için vasiyette bulunulması ittifakla haramdır. Mesela, bir Müslümanın kilise yapılması, şarap fabrikası inşası gibi haram olan bir şeyi vasiyet etmesi haramdır. Bu tür vasiyetlere uyulmaz.

Söylenmesi, okunması haram olan sözleri mezar taşına yazmak doğru olmaz.

“Şeriatça bazı savtlar (dinî bakımdan bazı sesler) helâl, bazıları haram kılınmıştır. Evet, ulvî hüzünleri, Rabbanî aşkları iras eden (hatırlatan) sesler helâldir. Yetimane hüzünleri, nefsanî şehevâtı tahrik eden sesler haramdır. Şeriatın tayin etmediği kısım ise senin ruhuna, vicdanına yaptığı tesire göre hüküm alır.” (İşaratü’l-İ’câz, s. 78; Sözler, s. 382, 687-688)

Alim, sâlih, seyyid zatların kabirlerinin kaybolmaması için yanlarına taş konulmasında ve adlarının yazılmasında bir sakınca yoktur. Diğer ölenlerin de eserleri kaybolup, zillete maruz kalmamaları için başlarının ucuna birer taş dikilip adlarının yazılmasında bir sakınca görmeyenler vardır. Ancak bu taşlara âyet-i kerime yazılmamalıdır.

Hadis-i şeriflerde kabirler üzerine konan taşlara gelişigüzel yazı yazılmasının yasaklanması (İbn Mâce, Cenâiz, 43; Tirmizi, Cenaiz, 57) sebebiyle İslâm hukukçuları, mezar taşlarına âyet yazmanın, yere düşüp çiğnenmesi ihtimali bulunması yüzünden caiz olmadığını söylemişlerdir. (İbn Abidin, Reddül-Muhtar, Terc. A. Davudoğlu, İstanbul 1983, III, 493 vd.; Bilmen, a.g.e.; 264-266).

Hadislerde gelişigüzel yazı yazılmasının yasaklanmasına rağmen, bütün İslâm ülkelerinde ve özellikle Türkiye'de mezarlıklar, şiir, dua, âyet ve hadis olarak yazılan kitâbeler sergisi haline getirilmiştir. Bunlar daha sonra ortaya çıkmış olup yapılmaması İslâm'ın ruhuna daha uygundur.

Hz. Peygamber (s.a.s), oğlu İbrahim ve Medine'de vefat eden ilk Muhacir oları Osman b. Maz'un'un kabri başına, kabrin tanınması için bir taş koymuştu. İslâm alimleri, Hz. Peygamber (s.a.s)'in bu davranışını esas alarak mezara bir taş konabileceğini ve bu taşa yalnızca isim ve ölüm tarihinin yazılmasının yeterli olacağını belirtmişlerdir (Sünen-i Tirmizi, Terc. O. Zeki Mollamehmedoğlu, II, 236). Bu açıklamalardan sünnet olan mezar şeklinin, toprak yüzeyi biraz yükseltilmiş ve deve hörgücü gibi yapılmış olmasının yanında, taşına kişi hakkında övücü veya kaderden şikâyet edici yazılar yazılmayarak, sadece ölenin adı ve ölüm tarihi yazılı bulunan mezarlar olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda dinimizin hoş karşılamadığı bir şeyi "vasiyettir" diye yapmak doğru olmaz.

İlave bilgi için tıklayınız:

Dinimizin müzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir? Bazı ilahi ve ezgiler var ki sanki bazen dünyevi bir müzikmiş gibi...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun