Kur'an'da geçen dünya kelimesi, tecvide göre "düyya" şeklinde okunması gerekmez mi?
- Bazı Kur’an-ı kerim tilavetlerinde 've lakin ' kelimesinden sonra ra ya da lam harfleriyle başlayan bir kelime de gelse idğam kuralları işletilmiyor; yani ve lakil ya da lakir denmiyor, yine lakin diye devam ediliyor.. sebebi nedir?
- Dünya kelimesinde cezimli “n” den sonra “ye” harfi geldiği halde yine neden tecvid kuralına uyulup 'düyya' denmiyor da yine dünya deniyor?
Değerli kardeşimiz,
Sözlükte “bir şeyi güzel ve sağlam yapmak, onu süslemek” anlamındaki tecvîd kelimesi için “ifrat ve tefrite kaçmadan sıfatlarına uygun şekilde harfleri mahreçlerinden çıkarmak”, “Kur’an harflerinin mahreç ve sıfatlarının konu edildiği ilim”, “Kur’ân-ı Kerîm’i harflerin mahreç ve sıfatlarına riayet edip vakıf, vasıl, sekte vb. tilâvet kurallarına uyarak güzel ve hatasız okumayı öğreten ilim” gibi tanımlar yapılmıştır.
Tecvid nazarî bilgilere dayanmakla birlikte pratik ve sanat yönü ön plana çıkar. Nitekim Birgivî tecvidi tarif ederken harflerin mahreç ve sıfatlarını hakkıyla telaffuz etme melekesinden söz etmiş, Keşfü’ž-žunûn’da tecvid mûsikiye benzetilip sadece bilginin yeterli sayılmadığı ve üzerinde alıştırmalar yapılarak kazanılacak bir meleke olduğu ifade edilmiş, tecvidin amelî yönünün ehlinden (fem-i muhsin) öğrenilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.
İdğam-ı bila ğunne, Kur’an okurken yapılan tecvid kurallarından biridir. Gunnesiz idgam demektir.
Tenvîn veya sâkin nûndan sonra lâm ( ل ) ve râ ( ر ) harfleri geldiğinde tam bir idğâm yapmak ve bunu da ğunnesiz olarak gerçekleştirmekle “İdğâm-ı Bilâğunne” olur. Burundan ses getirmeden yapılan idğamdır.
Tenvîn veya sâkin nûn ile lâm ve râ harflerinin ayrı ayrı kelimelerde olmaları gerekir. Yani tenvîn veya sâkin nûn birinci kelimenin sonunda, lâm veya râ harfleri de ikinci kelimenin başında yer almalıdır.
İdğâm-ı Bîlâğunne’nin Sebebi: Nûn harfi ile lâm ve râ harflerinin mahreclerinin birbirlerine çok yakın olmasıdır.
مِنْ لَدُنْهُ = مِلَّدُنْهُ ، مِنْ رَبِّهِمْ = مِرَّبِّهِمْ ، غَفُورٌ رَحِيمٌ = غَفُورُرَّحِيمٌ
خَيْرًا لَهُمْ = خَيْرَلَّهُمْ
( مِنْ رَبِّهِمْ ) lafzında sâkin vaziyette bulunan nûn harfi birinci kelimenin sonunda yer almaktadır. Kendisinden sonra ise bilâğunne harflerinden râ harfi gelmiştir. Müdğâm olan sâkin nûn harfini, müdğâmün fîh olan râ harfine tamamen katmamız, onun içinde eriterek yok etmemiz ve bunu yaparken de genzimizden ğunne sesi getirmeden idğâmı gerçekleştirmemiz gerekmektedir. (مِرَّبِّهِمْ)
Buna göre, “Lakin” kelimesinden sonra “ra” ya da “lam” harfleriyle başlayan bir kelime gelirse, lakin kelimesinin sonu sakin ra ya da sakin la şeklinde okunur. Örneğin, “Ve lâkin Rasülellâhi” ayeti, “Lâkir Rasülellâhi”; "Ve lâkin liyetmeinne" ayeti de "Ve lâkil liyetmeinne" şeklinde okunur.
Dünya kelimesine gelince:
Bunun açıklamak için öncelikle idğâm-ı mea’l-ğunnenin açıklanması gerekir.
1. Ğunneli tam idğâm
Tenvîn veya sâkin nûndan sonra “mim” ( م ) veya “nun” ( ن ) harflerinden birisi geldiğinde ğunneli tam idğâm olur.
مِنْ مَاءٍ = مِمَّاءٍ ، مِنْ نُورٍ= مِنُّورٍ ، شَيْئٍ نُكُرْ = شَيْئِنُّكُرْ
( عَذَابٌ مُهِينٌ ) Burada tenvînden sonra mîm harfi gelmiştir. Tenvînin mîm’e çevrilmesi ve mîm harfinin şeddelenerek okunması gerekmektedir. Böylece ( عَذَابُمُّهِينٌ ) şekline çevrilerek okunmalıdır. Ayrıca şeddeleme sırasında genizden hafif ve gizli bir nûn sesi çıkartılarak okunur.
2. Ğunneli nâkıs idğâm
Tenvîn veya sâkin nûndan sonra “vav” ( و ) ve “ya” ( ي ) harflerinden birisi gelirse ğunneli nâkıs idğâm meydana gelir.
Bu tür idğâmlarda dikkat edilmesi gereken en önemli husus, nûn-i sâkin ile vav ve yâ harflerinin ayrı ayrı kelimelerde olmasıdır.
Ğunneli nâkıs idğâmda müdğâm olan birinci harf, müdğâmün fîh olan ikinci harfe tamamen çevrilmez, yani ikinci harf şeddelenmez.
مَنْ يَقُولُ ، مِنْ وَالٍ ، وَ رَعْدٌ وَ بَرْقٌ ، لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ
Ğunnenin bâkî kalabilmesi için idğâmı nâkıs yapmamız gerekmektedir.
Ancak sakin nun ile “vav” ( و ) veya “ya” ( ي ) aynı kelimede bulunursa idğam yapmak gerektiği halde, kelime yapısı bozulmaması için idğam yapılmaz ve izhar yapılarak dünyâ, kınvân, sınvân, bünyân şeklinde okunur.
أَلدُّنْيَا - قِنْوَانٌ - صِنْوَانٌ – بُنْيَانٌ
İdğam-ı meal ğunne’nin hükmü
Bütün imamlar tenvin ve sakin nun’dan sonra “mim” ( م ) veya “nun” ( ن ) harfi gelince “idğam meal ğunne” yapma hususunda ittifak etmişlerdir ve burada “ğunneli tam idğam” yapmak vaciptir.
“Vav” ( و ) ve “ya” ( ي ) harfinde (Halef ğunnesiz idğam yaptığı için) “ğunneli nakıs idğam” yapılır ve hükmü caiz’dir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Tecvid kaideleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Tecvid nedir, konuları ve hedefleri nelerdir, tecvidi öğrenmek zorunda mıyız?
- Huruf-u mukattaa (elif-lam-mim...) hakkında açıklama yapar mısınız?
- Arap alfabesinde sadece dört sesli harf var, geçmişte nasıl okuyorlardı?
- Allah isminin etimolojisi nedir? Türemiş bir kelime midir?
- Kalem suresi birinci ayeti açıklar mısınız?
- "Harun'un ve Musa'nın Rabbi" ayeti, başka yerde neden "Musa'nın ve Harun'un Rabbi" diye geçiyor?
- Kur'an okurken yapılan imale ve işmam nedir?
- Hat sanatında vav harfinin önemi nedir? Bursa gezisinde Ulu Camii'deki hat sanatlarını incelerken, vav harfinin öneminden bahsedildi. İslamiyet'te vav harfiyle Allah arasında ne gibi bir ilişki var veya bu harfin bu kadar önemi nedir?
- Kur'an'a elif harfi eklenip çıkarıldığı iddiası doğru mudur?