Kur'an-ı Kerim'de, ilk Müslüman'ın Hz. İsa olduğu ve şeytanın secde etmeden önce kafir olduğu ifade edilmiş midir?

Tarih: 24.08.2011 - 03:59 | Güncelleme:

Soru Detayı

1) Bakara suresinde Hz. İsa'nın Müslüman olduğu belirtilmekte, başka bir sure de ise Hz. Muhammed'in ilk Müslüman olduğunu ifade eden ayet mevcuttur. Bu durumu açıklar mısınız?
 2) Bakara suresinde, şeytana secde et denilince etmediği belirtilmekte ve "zaten o kâfirlerdendi" diye anlatılmaktadır. Secde emrinden önce sanki şeytanın kâfir olduğu söylenmektedir.
- Ancak bizim bilgimize göre itaatsizlikten sonra olduğudur? Hangisi doğrudur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sorularınızda yer verdiğiniz ayetlerin numaralarnı da söylerseniz çok daha uygun olur.

1. Bakara suresinde Hz. İsa (as)’yı “Müslüman” olarak vasıflandıran bir ayete rastlayamadık. Bu sorunun doğru şekli şöyle olmalıdır: Hz. İbrahim,

 “... Ben Müslümanların ilkiyim / ilk Müslümanım.” (Enam, 6/163)

demiştir. Buna mukabil Hz. Muhammed (a.s.m) de

“Ben ilk Müslüman olmakla emrolundum.” (Zümer, 39/12)

demiştir. Bu iki ifade arasında zahiren bir çelişki vardır. Buna cevap olarak deriz ki; İslam kavramı, Allah’a teslimiyeti ifade etmektedir. Bu açıdan İslam Hz. Âdem (as) ’de beri bütün semavî dinlerin ortak unvanıdır. Buna göre her peygamber elbette kendi devrinde ilk Müslümandır. Çünkü her peygamberin kendi döneminde herkesten önce Allah’a iman etmesi ve onunu  emirlerine teslim olması sosyolojik olarak da kronolojik bir zorunluluktur. Buna göre, Hz. İbrahim (as) kendi döneminin ilk Müslümanıdır; Hz. Musa (as) kendi devrinin ilk Müslümanıdır ve Hz. Muhammed (asm) de kendi döneminin ilk Müslümanıdır.

2. Şeytanın Hz. Âdem (as)’e secde etmesiyle ilgili ayetin meali şöyledir:

“Bir vakit meleklere: 'Âdem‘e secde edin!' dedik. İblis dışındaki bütün melekler secde ettiler. İblis bunu yapmadı, kibrine yediremedi ve kâfirlerden oldu.” (Bakara, 2/34).

Ayette yer alan “KANE” fiili yerine göre “idi”, yerine göre de “oldu” olarak tercüme edilmek zorundadır. Hatta bazen geniş zaman kipindeki fiilin manasını ifade eder. Özellikle Allah için kullanıldığı zaman... Mesela, “Kanellahu alimen hakimen” ifadesi, “Allah alim ve hakimdir/her şeyi hikmetle yapar ve her şeyi hakkıyla bilir”; “ve kanellahu bi külli şeyin alimen” ayeti ise "Allah her şeyi bilmektedir” şeklinde tercüme edilir.

Demek ki, ayette şeytanın secde meselesinden önce kâfir olduğunu gösteren bir ifade söz konusu değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun