Kişi hanımını dövebilir mi?

Tarih: 18.04.2024 - 14:54 | Güncelleme:

Soru Detayı

“Kişiye, hanımını neden dövdüğü sorulmaz!” (Ebû Dâvûd, Nikâh 42).
- Bu hadisi nasıl anlamalıyız?
- Hanımını dövenlere bir şey sorulmaz, diyor...

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu hadis-i şerif, hanımını sebepsiz yere döven erkeğin sorguya çekilmeyeceği anlamına gelmez. "Niçin dövdün?" sorusu aile mahremiyetine girmek sayılır.

Hz. Ömer (ra) ’den rivayet edildiğine göre Nebî (asm) şöyle buyurdu:

« لا يُسْأَلُ الرَّجُلُ فيمَ ضَربَ امْرَأَتَهُ »

“Kişiye, hanımını neden dövdüğü sorulmaz!” (Ebû Dâvûd, Nikâh 42).

* * *

İslâm’ı bilen bir aile reisinin, hanımını neden dövdüğünü sormak onun dindarlığı, yani Allah’ın gözetimi altında bulunduğu şuurundan ve dolayısıyla yetkilerini kullanmakta haddi aştığından şüphe etmek anlamına gelir. Aile, ilahi murakabe şuurunun en çok işleyeceği kurumdur. Zira ailenin mahremiyeti vardır. O sebeple teftişe müsait değildir. Olay, açıklanması utanç verici veya çok özel bir sebebe bağlı olabilir. Bu mahremiyeti ifade için;

“Kol kırılır yen içinde kalır.”,
“Kirli çamaşırlar sokakta yıkanmaz.”

denilmiştir. Karı-koca arasındaki ilişkiler, onlara bırakılmıştır. Kendileri açmadıkça başkaları aile sırlarını öğrenemezler. Halkımız ne güzel söylemiş: “Karı-koca dövüşmüş, aklı olmayan karışmış!”

Hadiste, kocanın karısını dövmekten mutlak manada sorumlu olmayacağı söylenmiyor. “Uhrevî sorumluluğu da yoktur.” denilmiyor. İslâm şeriatının müsaade ettiği hâl, şekil ve şartlarda olması hâlinde dövme işi sorumluluk getirmez. Aksi ise, tam bir sorumluluktur.

Mısırlı âlim Muhammed Gazzalî gibi bu hadise sırf “hukûkî açıdan” yaklaşarak, onu kadın haklarına aykırı görüp tenkid etmeye kalkanlar, işi yeterince düşünüp değerlendirmeyenlerdir. Nevevî gibi “ahlaki açıdan” ve “aile mahremiyeti” noktasından yaklaşılması gerekir. Mesele hukukî bir zemine kaydırıldığı takdirde, elbette kimin haklı kimin haksız olduğu adlî mercilerce araştırılacak ve koca da sorgulanacaktır.

Tekrar edelim ki, “sorulmama” keyfiyeti, hâkim ya da kâdıya gelmemiş olaylar için geçerlidir. Yetkili makamlara ulaştırılan bir dövme olayı varsa, elbette haklının ortaya çıkması için o soruşturulacak ve araştırılacaktır.

M. Akif Ersoy, Safahat’ında “Köse İmam” başlıklı manzumesini bu hadîs-i şerîfin yorumuna yardımcı olacak bir olayla başlatır. Merak edenler o manzumenin okuyabilirler.

"Köse İmam" şiirinden kısa bir parça:

(...)

— Girsene hemşîre hanım!
— Varmayın üstüme!
— Nen var a kuzum; anlayalım?
— Ne kafam kaldı dayaktan, ne gözüm, hep şişti;
Karşı koysaydım eğer mutlak işim bitmişti.
Ağladım, merhamet et, yapma dedim... Kim dinler.
Boşamakmış beni dünden beri efkârı meğer.
Üç çocuk annesi, emzikli kadın tek başına,
Koca berhâneyi silsin de süpürsün de sana,
Yine sen bilmeyerek zalim onun kıymetini,
Dene bîçârede kalkıp kolunun kuvvetini!

— Dur kızım; ağlama sen, şimdi haber gönderirim;
Karı dövmek ne kolaymış, ona ben gösteririm!
Çağırın bekçiyi...

(...)

Hasılıkelam;

1. Terbiye etmek için -gerektiğinde- koca hanımını dövebilir. Bu bir ruhsattır.

2. Aile içi ilişkiler, eşlerin dindarlığına ve özellikle murakabe şuuruna bırakılmıştır.

3. Aile mahremiyeti sonuna kadar korunmalıdır. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 69)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 99
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun