Kaza-i mübremi istersem değiştirebilirim, sözü doğru mudur?
- Evliyaların büyükleri kaza-i mübrem üzerinde etkisi var mıdır?
"Kaza-i mübremi kimse değiştiremez. Fakat ben, istersem, onu da değiştirebilirim."
- Gavs-ı Azam Abdulkadir Geylani (k.s) Hazretlerinin bu sözünü nasıl anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Bu sözün manasını, İmam Rabbani şöyle açıklamaktadır:
Kaza, yani Allah Teâlâ'nın yaratacağı şeyler, Levh-i Mahfuzda iki kısımdır:
Kaza-i muallak, Kaza-i mübrem.
Birincisi, (yani değişebilir olan) şarta bağlı olarak, yaratılacak şeyler demektir ki, bunların yaratılma şekli değişebilir veya hiç yaratılmaz.
İkincisi, (yani mübrem, mutlak olan) şartsız, muhakkak yaratılacak demek olup, hiçbir suretle değişmez, muhakkak yaratılır.
Kaf sûresinin yirmi dokuzuncu ayetinde mealen, “Sözümüz değiştirilmez” buyruldu. Bu ayet-i kerime, kaza-i mübremi bildirmektedir.
Kaza-i muallak için de Ra'd sûresinde, "Allah Teâlâ, dilediğini siler, dilediğini yazar" mealindeki, yirmi dokuzuncu ayet-i kerime vardır.
Hocam, Muhammed Bâkî-billâh buyurdu ki, Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî, bazı kitaplarında buyurmuş ki: “Kaza-i mübremi kimse değiştiremez. Fakat ben, istersem, onu da değiştirebilirim.” Bu söze şaşar ve "Olacak şey değildir." derdi. Hocamın bu sözü, uzun zamandan beri, zihnimi kurcalamıştı.
Nihâyet, Allah Teâlâ, bu fakiri de bu nimeti (bu meseleyi çözmeyi) ihsan etmekle şereflendirdi.
Bir gün, sevdiklerimden birine, bir bela geleceği, ilham olundu. Bu belanın geri döndürülmesi için, Allah’a çok yalvardım. Bütün varlığım ile O'na sığındım. Korkarak, sızlayarak, çok uğraştım. Bu belanın, Levh-i Mahfûz'da kaza-i muallak (değişebilir kaza) olmadığını, bir şarta bağlı olmadığını gösterdiler. Çok üzüldüm, ümidim kırıldı. Abdülkâdir-i Geylânînin sözü hatırıma geldi. İkinci defa olarak, tekrar sığındım, çok yalvardım. Aczimi, zavallılığımı göstererek niyaz ettim. Lütuf ve ihsan ederek kaza-i muallakın (değişebilir olanının) iki türlü olduğunu bildirdiler:
a. Birisinin şarta bağlı olduğu Levh-i Mahfûzda gösterilmiş, meleklere bildirilmiştir.
b. İkincisinin şarta bağlı olduğunu yalnız Allah Teâlâ bilir. (Yani melekler dâhil kimseye şarta bağlı olduğu bildirilmemiştir.) Levh-i Mahfûz'da, kaza-i mübrem gibi görülmektedir ki bu kaza-i muallak da birincisi gibi değiştirilebilir. (Çünkü Allah'tan başka kimse bilmese de şarta bağlıdır.)
Bunu anlayınca, Abdülkâdir-i Geylânînin sözündeki, kaza-i mübrem ifadesinin, bu ikinci kısım kaza-i mu'allak olduğunu ve kaza-i mübrem (mutlak) şeklinde görüldüğünü yoksa “hakîkî kaza-i mübremi değiştiririm” demediğini anladım.
Böyle kaza-i muallakı, pek az kimseye tanıtmışlardır. Ya, bunu değiştirebilecek kim bulunabilir?
O sevdiğim kimseye, gelmekte olan belanın, bu son kısım kazadan olduğunu anladım ve Hak “sübhânehu ve teâlâ”nın bu belâyı geri çevirdiği malum oldu. Allah Teâlâ'ya, bunun için çok şükür olsun. (Mektubat-ı Rabbani, 217. Mektup)
İlave bilgi için tıklayınız:
-
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- 17. “Kur’an’da kadere iman yoktur” diyenlere Rad Suresi’nin 39. ayeti cevap veriyor
- Kaç çeşit kaza vardır? Kaza-i muallak-mutlak gibi kavramlar neyi ifade ediyor??Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O?nun yanındadır." (Ra?d Suresi 39) Ayet-i kerimesini açıklayabilir misiniz?
- "Ana babaya itaat ömrü uzatır, yalan rızkı eksiltir. …” hadisini izah eder misiniz?
- Allah insanın yapacağı fiilleri bilmez iftirası...
- Kaç çeşit kaza vardır?
- İnsanoğlunun ömrünü uzatması mümkün müdür?
- Her şey mukadder olduğu halde, neden özellikle ecel ve rızık mukadderdir deniliyor?
- Levh-i mahfuzda ahiret hayatında sonsuza kadar olacaklar da yazılmış mıdır?
- Yunus suresi 37. ayet levh-i mahfuzdan mı bahsediyor?
- Kader değişir mi? [Kadere İman]