Muhalefetün lil-havâdis:
Allah`ın, sonradan vücud bulan varlıklara benzememesi demektir. Allah Teâlâ ne zâtında, ne de sıfatlarında kendi yarattığı varlıklara benzemez. Biz Allah`ı nasıl düşünürsek düşünelim, O, hâtır ve hayâlimize gelenlerin hepsinden başkadır. Çünkü hâtıra gelenlerin hepsi hâdis, yani, sonradan yaratılmış, yok iken vâr edilmiş şeylerdir. Allah Teâlâ ise, vücûdu vâcib, kadîm ve bâkî, her şeyden müstağnî, her türlü noksandan uzak, bütün kemâl sıfatlara sahip olan İlâhî ve mukaddes bir zâtdır. Şübhe yok ki, böyle yüce bir Zât, önce yok iken sonra vâr olan, bil`âhare tekrar zeval bulan varlıklara benzemez. Nitekim Cenâb-ı Hak kendi zâtını Kur`ân-ı Kerîm`de: arapça var. "Onun "Hak Teâlâ`nın) benzeri yoktur. O, her şey`i işitici ve görücüdür" (Şûra 11) sözleriyle tavsif etmiştir. Peygamber Efendimiz de (asm) bu mânayı te`yiden: "Her ne ki senin aklına geliyor, işte Allah Teâlâ onun gayrısıdır" buyurmuştur.
BENZER SORULAR
- Allah'a İman
- Esmâ-i Husnâ Nedir?
- "Enva’ın efradında, bilhassa haşerât ve hevâm kısmında görünen fevkalâde çoklukta müşahede edilen hârikulâde gayr-ı mütenahî bir cûd u sehavet vardır..." Devamıyla izah eder misiniz?
- Peygamberin mezhebi mi vardı?
- "Belki yalnız o defter, o kâtibin yazı kaleminin ucu ile teması var..." İzah ederek temsilin hakikatteki karşılığını açıklayabilir misiniz?
- Cenab-ı Hakk'ın sıfatları zatının aynı mıdır, yoksa gayrı mıdır?
- Vücûd:
- Kıdem:
- Allah`a İman Ne Demektir?
- İmkân Esasına Dayanan Deliller