Evrim teorisi, bilimsel bir teori midir?

Evrim teorisi, bir takım ön kabullere ve metafiziğe, yani fizik ötesine, dayandığı için bilimsel değildir. Evrim teorisinde; evrimin eldeki en iyi açıklama olduğu sıkca ileri sürülür. Böyle bir iddia ise, bilimsel olmayan bir hükümdür. Evrimin doğruluğu başta kabul edilir, ondan sonra bunu destekleyecek deliller aranır. Böyle bir yaklaşım tarzı bilimsel değildir.

Hunter, Darwin’in Tanrısı adlı kitabında bunu şöyle ifade eder:

Darwin, Antik Çağ’dan beri süregelen ve metafiziğe dayalı evrim düşüncesini dinsel bir yaklaşımla sunmuştur. Böylece Darwin, ölümleri ve bir takım olumsuzlukları tabiata vererek, kendince, Yaratıcıyı, doğadaki kötülüklerden kurtarmıştır”.1

Tabii ki, böyle bir yaklaşım tarzı, dini argümanlara ve  tahminlere dayalı olduğu için, bilimsel değildir

Evrimcilerin evrim teorisine güçlü bağlılıkları, onları her türlü metafiziksel tahminleri yürütmeye sevk etmiştir. Evrimin belli başlı argümanları ve bunların başarısı, onun bilimsel desteğinden değil, yaratılışa karşı oluşundan kaynaklanmaktadır.

Evrim teorisinde esaslı, ama gizli bir dinsel etki vardır. Hem Darwin ve hem de günümüzün modern evrimcileri, metafizik önermelere başvurmaktadırlar.

Evrime her ne kadar bilimsel bir şekil verilmeye çalışılsa da, metafiziksel varsayımlara yapışıldığı görülmektedir. İstenilse de bu metafizik düşünceden kaçınmak mümkün değildir. Çünkü, maddenin ve âlemin varlığı,  canlılığın mahiteyi, Yaratıcı’nın kimliği ve vasıfları gibi konuların büyük bir kısmı Evrim Teorisi’nin gündeminde olduğu sürece, metafizik yaklaşımlar kaçınılmaz olacaktır.

Kant, Yargı Gücünün Eleştirisi adlı eserinde biyolojinin farklı bir bilim dalı olduğunu belirtmekte ve fiziksel bilimlerin metodolojisinin biyolojiye uygulanamayacağına dikkati çekmektedir. Onun bu yaklaşımı, biyoloji felsefesi ve metodolojisi açısından önemlidir.

Kant, bir bilimin ancak matematiksel olduğu oranda gerçek bilim olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre, Evrim Teorisi’nin içinde matematiksel argümanların çok az oluşu, onun bilimsel bir teori sayılmasını  tartışmalı hale getirmektedir.2

Ünlü felsefeci Bertrand Russell de evrimin gerek metot ve gerekse ilgilendiği problemler bakımından  bilimsel olmadığını dile getirerek “Dünya Üzerine Bildiğimiz” adlı eserinde şunu söyler:

Evrimcilik, şu ya da bu biçim altında çağımızın ağır basan bir inanç şeklidir. Evrimcilik, gerek metoduyla ve gerekse ele aldığı problemlerle, gerçek bir bilim değildir”.3

Norman Geisler, evrimin bilimsel bir metotla  irdelenmediğini ve ön kabullere dayandığını dile getirir ve şöyle derler:

“Evrim teorisinin prensiplerine göre, daha iyi bir çözüm bulana kadar evrimin doğru  olduğu kabul edilecektir.

Ancak, bilim böyle yapılmaz. Bu savunmada evrime, bilimde yeri olmayan özel bir konum verilmiştir. Teorilere önceden özel bir konum atfedilemez. Sırf bir alternatif henüz ileri sürülmediği için, onların muhakkak doğru olduğu ileri sürülemez. Dahası, henüz yanlışlanamadıkları için, doğru oldukları da varsayılamaz. Böyle bir yaklaşım, bilimsel değildir.4

Meşhur antropolog Servier, “Etnoloji” adlı eserinde, evrimciliğin laik bir din dogması haline geldiğine ve bu nüfuzun kırılması gerektiğine şöyle işaret eder:

Evrimcilik, Batı’nın laik din dogması haline gelmiştir. Yeni görüş ve değerlendirmelerin ortaya konabilmesi için, önce evrimciliğin reddi gerekir.5

Cornelius Hunter, “Darwin’in Tanrısı adlı eserinde, evrim metodunun bilimsel olmadığını ifade eder ve şöyle der:

“Evrim, çeşitli bilim disiplinlerine baş vurmaktadır ama, kendisi bilimsel değildir. Bu bakımdan daha iyi bir bilimsel açıklama sunması beklenmemelidir”.6

Çağımızın seçkin bilim felsefecisi Karl Popper’e göre bilimselliğin ölçütü, doğrulanmaya değil, yanlışlanmaya elverişliliktir. Ona göre bir bilgi veya sonucun özelliği, yanlışlamaya müsait olmasıdır. Halbuki Darwinciliğin öyle bir teste elverdiği söylenemez. Darwinciliği doğrulayan bazı olgusal veriler gösterilebilir. Ama bilimselliğin ölçütü doğrulanmaya değil yanlışlanmaya elverişliliktir. Başka bir ifadeyle, Darwinciler teorilerinin hangi muhtemel gözlem sonuçlarıyla yanlışlanabileceğini ortaya koymuş değillerdir. Dolayısıyla Darwincilik bilimsel bir teori olmaktan çok metafiziksel bir yapıya sahiptir.7

Prof. Dr. Adem Tatlı


[1] Hunter, C.G. Darwin’in Tanrısı. Gelenek Yayıncılık. Çev. Orhan Düz. İstanbul, 2003, s. 195.
[2] Mayr, E.  The Growth of Biological Thought. The Belknap Press of Harward University Press, Cambridge, 1982, s. 862.
[3] Russell, B. Dünya Üzerine Bildiğimiz. Terc. Vehbi Hacıkadiroğlu. Alaz Yayınları. İstanbul, 1980, s. 24-25.
[4] Geisler, N.L. and Brooks, R. M. Come let us Reason. Grand Rapids: Bakir,  1990, S. 95-96.
[5] Servier, J. Etnoloji. Tercüme M. Ali Kayabal. İletişim Yayınları, 1992, s. 113, 124.
[6] Hunter, C. G. Darwin’in Allah’ı. Gelenek Yayıncılık. Çev. Orhan Düz. İstanbul, 2003, s. 212.
[7] Popper, K. Unended Quest, Fontana-Collins, 1976, s. 171.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun