DEYYUS NEYE DENİR ?

Deyyûs Arapça bir kelime olup, karısının ve yakınlarının namuslarına halel getirecek davranışlarına karşı gayret (kıskanma) duymayan, onların ırzlarını sakınmayan kimse demektir. Bu kelimenin Süryânice`den Arapçaya geçtiği de söylenmiştir..(Ibnü`I-Esîr, en Nihâye N/47)

Türk Dil Kurumunun sözlügünde; "Karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine gözyuman kimse" anlamında sövgü sözü, diye tanımlanır. Devellioğlu; karısının namussuzluğuna gözyuman ve katlanan kimse, diye anlatır. Kâmus`a göre: "Bî-gayret`u namus, kaltaban ve kurumsağa denûr".

Lisânül`arap`ta; kelimenin aslının yumuşatma, zelil kılma anlamına geldiği söylendikten sonra "deyyûs"un terim olarak, kendi ehli (karısı ve yakınları) için "kavvâd"lık yapan, yani başkalarının onlarla buluşmasına aracılik eden ve ehlini kıskanmayan kimse olduğu anlatılır: "Deyyûs" ve "deybûs" gözü önünde başka erkeklerin mahremlerinin yanına girdiği kimsedir. Bu tavırla o, sanki nefsine bunu yumuşatmış, ikna etmiş ve onu zelil kılmış demektir. Yani kelimenin aslıyla irtibatı budur.(Ibn Manzûr, Lisânü`1-Arap, "De-ye-se" md.)

Ne bu kelime, ne de bundan türetilmiş başka bir kelime Kur`ân-ı Kerimde geçmez. Hadîslerde ise pek az rastlanır. Nesâî ve Ahmed`de geçen bir hadîste şöyle buyrulur: "Üç kimse vardır ki, Kıyâmet günü Allah onların tarafına bakmaz; Anne-Babasına âsî olan çocuk, erkeğe benzemeye çalışan kadın ve deyyûs"(Nesâi, zekât 69; Ahmed N/134)

Ibnü`1-Esîr de yukarıda verdiğimiz kaynakta: "Cennet deyyûsa haram kılınmıştır." anlamında bir hadîs nakleder: Aynı hadîs Lisânü`1 Arab`in yine işaret edilen maddesinde de vardır.

Bu tariflerden sonra "deyyûs" kelimesinin "kavvâd" ile eş anlamlı olarak, çok ağır bir manaya gelen büyük bir hakaret sözü olduğu, ehlini bizzat namussuzluga iten veya gitmelerine göz yuman anlamı taşıdığı anlaşılmış oldu. Binaenaleyh, karısını, kızını kapatmayan, eğer bunu bizzat isteyerek yapıyorsa, günah işliyor olmakla beraber, deyyûs değildir. Bu ayrı bir günahtır, deyyûsluk ise ayrı bir şeydir. Karısını, kızını açmakla beraber, deyyûsluk yapmayan birisine deyûs ya da kavvâd diyen, Islâm ceza hukukuna göre ta`zir cezasıyla, belki de "hadd-i kazıf" ile cezalandırılır. Müslümanların konuşmalarına dikkat etmeleri ve her duydukları sözü olur olmaz her yerde söylememeleri gerekir. Farkına varmadan günaha girerler.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun