Abdestin Âdâbı (Müstehabları) Nelerdir?


Şu hususlar abdestin âdâbındandır. Yâni, yapılırsa sevab kazanılır. Yapılmazsa hiçbir ceza, itab ve kınama yoktur.


1 - Abdest alırken suyun sıçramasından korunmak için yüksek bir yere çıkmak.


2 - Kıbleye doğru yönelerek abdest almak.


3 - Abdest alırken kimseden yardım istememek. Yani abdest ibadetini, kimsenin yardımı olmaksızın bizzat kendi yapmaya çalışmak. Hastalık v.s. gibi başkasının yardımını zarurî kılan özür hâli bundan müstesnadır. Bir de kişi kendisi yardım taleb etmeden, başka birinin ona gönüllü olarak yardım etmesinde de bir mahzur yoktur. Âdâb ihlâl edilmiş olmaz. Nitekim ashaptan bâzılarının, Resûlüllah Efendimize -Resûlüllah`tan bir yardım isteği gelmediği halde- abdest alırken ibrikle su döktükleri ve duâ-yı Nebevîye mazhar oldukları hadîs kitablarında kayıtlıdır. Bu da gösteriyor ki, başkasının gönüllü olarak yaptığı, abdest suyunu hazırlamak ve dökmek gibi herhangi bir hizmeti kabûlde mahzur yoktur.


4 - Zaruret olmadıkça abdest alırken konuşmamak. Çünkü dünyevî lâkırdı, insanı abdest dualarını okumaktan alıkor.


5 - Abdest almaya kalben olduğu gibi dil ile de niyet etmek ve bu niyeti abdestin evvelinden nihayetine kadar unutmayıp kalbde tutmak.


6 - Her uzvu yıkarken ayrı besmele çekmek ve seleften nakledilen abdest dualarını okumak. Eğer bu duaları bilmiyorsa, Peygamber Efendimize salât ü selâm getirmek...


7 - Dar olmayan, altına su nüfuz edebilen yüzüğü oynatmak. Dar olan yüzük, zaten altına suyun geçebilmesini sağlamak için oynatılmalıdır.


8 - Ağıza ve buruna su vermeyi sağ el ile yapmak...


9 -Buruna çekilen suyu, sol el ile atmak.


10 - Abdest alırken suyu ne israf derecede fazla ve ne de uzuvlardan, hiç damlamayacak kadar az kullanmak. Yani israf da etmemek, çok da kısmamak... Resûlüllah Efendimiz bir gün Ashaptan Sa`d bin Ebî Vakkas`ı suyu bol bol dökünerek abdest alır halde görmüş ve ona hitaben: - Bu israf nedir ki? demiştir. Sa`d de bunun üzerine hayret dolu bir sesle: - Abdestte israf olur mu ya Resûlâllah? diye sormuştur. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Sa`d`e şu cevabı vermiştir: - Evet, akan bir nehrin kenarında bile abdest alsan, suyu fazla harcadın mı, israf olur..."


11 - Özür sahibi olmayan için, ibâdete hazırlık olmak üzere, vakit girmeden abdest almak veya her vakit abdestli bulunmaya gayret etmek. Vakit girmeden abdest almak, çok faziletlidir. Çünkü, bu durum onu ruhen ibâdet havasına hazırlar, kalben ibâdete müteveccih kılar. Devamlı abdestli bulunmak ise, çok büyük sevablara ve mânevî faydalara vesiledir. Çünkü, böyle bir kimse, abdestle işlenmesi gereken sâlih amellerden hangisini dilerse, nerede olursa olsun, kaçırmadan işleyebilir. Cemaatle namaz kılabilir, nafile namaz kılabilir, cenaze namazı kılabilir, tilâvet secdesi yapabilir, istediği zaman Mushaf`ı tutabilir. Kısacası her türlü sâlih ameli işlemek, busayede mümkün olur. Ayrıca abdestli iken vefat ederse, şehidlik mertebesine nâil olması da umulur. Hadîs-i şerîf`te, daima abdestli bulunan ve yatağa abdestli olarak yatanlar için, meleklerin devamlı istiğfarda bulundukları zikredilmiştir. Abdeste devam eden kimseye, yedi hasletin ihsân edileceği rivâyet edilir: * Melekler onun sohbetine rağbet ederler. * Kalem ona sevab yazmaktan asla boş durmaz. * O kimsenin bütün âzaları tesbih ederler. * Câmi ve cemaatten geri kalmaz. * Melekler, onu gece karanlığında kendisine isabet edebilecek zararlı şeylerden muhafaza ederler. * Sekerat hâlinde ölümü kolay olur. * Cenâb-ı Hakk`ın hıfz ve emânında olur.


12 - Abdest üzerine abdest almak... Hadîs-i şerîf`te bir kimse abdestli iken bir daha abdest alsa, ona on sevab yazılacağı beyan edilmiştir.


13 - Abdestin sonunda kıbleye karşı ayakta olarak şehadet getirmek ve:  اَللّهُمَّ اجْعَلْنى مِنَ التَّوَّابينَ وَاجْعَلْنى مِنَ الْمُتَطَهِّرِينَ


 "Allahümme`c`alnî minettevvâbîne ve`c`alnî mine`l-mütetahhirîn" (*) diye dua etmek.


14 - Güneşte ısınmış su ile abdest almamak. Güneşteki gözle görünmeyen zararlı ışınların suya geçeceği, abdest alan kimsenin sıhhatına zarar vereceği söylenmektedir.


15 - İbrikle abdest alanların, ibriklerini boş bırakmayıp, diğer abdest için su ile doldurmaları... Bu, namazın geciktirilmesi hususunda şeytanın tama`ını ve ümidini kesmesine sebeb olur, denilmiştir.


16 - Abdest sonunda kelime-i şehadeti söyledikten sonra Kadr sûresini üç kere okumak.


17 - Kolları, yüzü ve ayakları yıkamakta mübalâğa yapmak. Yani kolları yıkarken omuza kadar yıkamak, ayakları yıkarken dize kadar suyu çıkarmak, yüzü yıkarken suyu boyna kadar indirmek de, âdâbdandır. Bunun sebebi, kıyâmet gününde Muhammed (asm) ümmetinin yüzlerinin ve abdest âzalarının parlak ve nurlu olmasıdır. Bu, sadece İslâm ümmetine verilmiş bir özelliktir. Abdest âzalarındaki bu parlaklığı, nur ve beyazlığı daha da arttırmak ve büyütmek için hadîs-i şerîf`te abdest âzalarının yıkanmasında mübalâğa edilmesi istenmiştir: "Muhakkak, ümmetim kıyâmet gününde gurra ve tahcil sâhibi, yani, yüzleri nurlu ve abdest âzaları abdest eserinden bembeyaz olarak geleceklerdir. Sizden kim bu nur ve beyazlığını uzatabilirse uzatsın".


18 - Abdestten sonra, kerâhet vakti değilse iki rek`at nafile namaz kılmak da âdabtandır. 

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun