Kainatın sınırları ne kadardır, insan dünya dışına da çıksa imtihan devam eder mi? Bizim imtihan safhamız sadece dünya mı, yani gelişen ilim, bilim ve teknoloji ile yaşam dünya dışına taşıyor, bu neyi gösteriyor; Kur'an'da bununla ilgili ayetler var mı?
Değerli kardeşimiz,
Sizin sorunuzdaki "kainat" ifadesini, yaratılan ve şu an var olan varlık anlamında değerlendirince gelecek ve geçmişi değil de şu anda var olan her şeyi içine alıyor diyebiliriz. Ancak "kainat" kelimesi, Allah’tan başka yaratılan her şeyi içine alırsa o zaman “ma siva” yani Ondan başka her şeyi ihtiva edeceği için yeryüzü, yedi kat semavat, arş ve kürsi’yi içine alır.
Bu konuda net bir ifade kullanmak istersek, bu "arş" kelimesi olur. İnsan dediğimiz zaman nasıl hem geçmiş ve geleceğini, hem de beden ve ruhunu anlıyorsak; arş denilince de varlık aleminin geçmişini ve geleceğini, mülk ve melekütünü yani görünen ve görünmeyen bütün alamleri içine almış olur.
İnsanın imtihan safhası ise ulaşabildiği yere kadardır. Kıyamet kopuncaya kadar nereye ulaşabiliyorsa o kadardır. Ancak insan bu kainat içinde nereye giderse gitsin yine insandır, Allah'ın kuludur ve mümin-Müslüman olarak yaşamak zorundadır.
Demek ki insanın yeri ve zamanı değişse bile insanlığı ve sorumluluğu değişmemektedir.
Göklerin yedi kat olduğu ayetlerde ifade edilir.
"Allah O'dur ki: yedi göğü ve yerden de onların mislini yaratmıştır. Onların aralarında emri cereyan eder..." (Talak, 65/12).
Kanaatimize göre burada asıl önemli olan husus; semânın yedi tabakadan veya yedi buuddan oluştuğu hususudur. Biz bunu tam manasıyla bilemeyebiliriz. Mesela, biz, rüyalarla, yaşadığımız şu zaman ve mekan buutlarının dışına çıkarız. Bu yedi buudun her birinin kendine göre ahkâmı, erkânı ve hususiyetleri vardır. İşte yedi semâdan bahsedilmesi, bizim bulunduğumuz üç buudlu mekanın dışında bazı mekanların da olabileceğine ve farklı zaman buudları içine girilebileceğine bir kapı aralama olarak anlaşılabilir. Rüyalarda da bir gerçeği sürekli hatırlatmak için aynı şeylerin takviye ve tekerrür edip durması da böyledir. Bu da, rüyalarda görülen şeyleri Allah'ın (cc) çok istihsan ettiğini, önemine binaen onları hatırlatmak için gördürdüğünü anlatmak içindir.
Yine yerkürenin de gökler gibi olduğuna dikkat çekilir.
Bu ayetten, insan hayatının devam edebileceği ve insanın yaşamına uygun başka kürelerin var olduğu anlaşılabilir. Ancak şu anda insanın yaşadığı yer yerküredir ve kainat sonsuz değildir. Sonsuz olan ezeli ve ebedi olan yalnız Allah'tır.
İlave bilgi için tıklayınız:
Bazı ayetlerde geçen semavat ve arz' ın yedi kat olması şeklindeki ifadeleri nasıl anlamalıyız?..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- On İkinci Lem'adaki yedi tabaka arz meselesini izah eder misiniz? Neden ayete itiraz edilmiş? Üstad orada ne anlatmak istiyor?
- "Mazhariyet-i esma-i İlahiye isteyecek bilmiş; o gelecek duayı kabul etmiş, kâinatı halketmiş." ile "Hak ve Hakîm-i Mutlak, o zaîf cüz'î iradeyi, irade-i külliyesinin taallukuna bir şart-ı âdi yapmıştır." ifadesini birlikte izah eder misiniz?
- "Arş" ile "alem-i emir" aynı yer mi farklı yerler mi?
- Bir kitapta dünyamızın iki günde yaratıldığını yazmaktadır. Bunun doğruluk derecesini öğrenebilir miyim?
- 1400 yıl önce dünyamızın evren içinde toz tanesi kadar yeri olduğu söylenmiş mi?
- "Her şeyin içine melekût, dışına da mülk denir. Bu itibarla insan ile kalb, birbirine hem zarf, hem mazruf olur." Devamıyla izah eder misiniz?
- "Acaba yerde iken Arş-ı Âzamı temaşa eden, harika bir deha-yı kudsî sahibi olan..." Arş-ı Âzamı temaşaya, hakaik-ı imaniyeyi keşfetmeye örnek var mı? Üstad da bu makamda mıdır?
- Risale-i Nur'da geçen "kâinat" kelimesiyle anlatılmak istenen nedir? Sadece uzay mı yoksa yedi kat sema mı belirtilmek isteniyor?
- "Hem öyle bir kanunu kırıyorsunuz ki, o kanun ile öyleler bağlıdır, eğer lüzum olsa, arzınızı yüzünüze çarpar. Gülleler gibi küreniz misillü yıldızları üstünüze yağdırabilirler." Burada geçen "öyle bir kanunu kırıyorsunuz" tabirinden ne anlamalıyız?
- Levhi mahv, Arş, Kürsi hakkında bilgi verir misiniz?