Kağıt para üzerinden alınan fazlalığın faiz olmadığı iddiası doğru mudur?

Tarih: 13.02.2013 - 07:49 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu soruyu, biraz daha geniş bir perspektiften değerlendirmekte fayda vardır.

- Hanefî mezhebine göre, “Riba’l-Fadl” denilen faiz çeşidinin haram olmasının illeti / sebebi, mübadele edilecek mallar arasında cins ve ölçü-tartı birliğinin bulunmasıdır.

Buna göre mübadele edilecek iki malın hem cinsleri, hem de ölçü-tartı sınıfları aynı ise, peşin olarak ve eşit miktarlarda mübadele edilmek durumundadır;aksi takdirde faiz gerçekleşmiş olur. Örneğin, sekiz ölçek buğdayı dokuz ölçek buğdayla -peşin olarak da olsa, kaliteleri farklı da olsa- mübadele etmek, Riba’l-Fadl olarak bir faizdir. (bk. Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 4/676-77)

Bu şartların gerçekleşmediği mallarda ölçülen-tartılan cinsten olmayıp da sayılan veya metre olarak hesaplanan cinsten olan mallarda faiz söz konusu değildir. (a.g.y) Buna göre, örneğin cep telefonları faizin geçerli olduğu mallardan değildir. Bu sebeple bir cep telefonunu iki cep telefonu ile mübadele etmek faiz değildir.

- Şafii mezhebine göre ise, faizin illeti “tu’miyet ve semeniyettir.” Yani, gıda, meyve, tedaviye yönelik her türlü yiyecek maddesi ile altın, gümüş, paradır.

Demek ki, bu iki maddeden olan eşya arasında fazlalık olursa, faiz cereyan eder. Buna göre, mübadele edilen mallar aynı cinsten olursa -söz gelimi- buğday ile buğday, nakit ile nakit arasında bir mübâdele söz konusu

olduğu zaman, şu üç şartın gerçekleşmesi gerekir:

a. Her ikisi de hulûl / peşin olmalı.
b. Mümaselet = eşitlik, yani ölçüde-tartıda aynı miktarda olmalı.
c. Takabuz, yani, karşıllıklı malların alışveriş meclisinde hemen kabzedilmesi.

Bu şartlardan biri eksik olursa, işin içine faiz girmiş olur.

Mübadele edilen ilgili mallar arasında şayet cins birliği yoksa, mesela; buğday ile arpa, altın ile para arasında bir mübadele söz konusu olduğunda, mümaselet şart değil, yani aralarında fazlalık olabilir, fakat peşin ve o anda kabz etmek, malı almak şarttır.

Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, Şafii mezhebine göre, yiyecek / gıda, meyve, ilaç ile nakit / altın, gümüş, diğer paralar dışında kalan mallarda faiz işlemez. Buna göre, bir koyunu iki koyunla (canlı olarak yiyecek sayılmadıkları için), bir cep telefonunu iki cep telefonu ile mübadele etmekte faiz cereyan etmez. (krş. a.g.e, 4/686-89)

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, Şafii mezhebinin alimleri, hadiste yer alan (Buğday, arpa, hurma, tuz, altın, gümüş) altı maddeyi, iki kısımda mütalaa etmişler ve bunları; TAAM (gıda, meyve, tedaviye yönelik her türlü yiyecek, içecek) maddesi ile, SEMEN / NAKİT (altın, gümüş, para) maddesi olarak değerlendirmişlerdir.

Çok marjinal bir grubun dışında Şafii mezhebinin alimlerine göre, bu gün tedavülde bulunan her türlü para, hadiste zikredilen altın ve gümüş yerine geçmiş olduğundan, onlar da “semeniyet” özellikleriyle faiz malzemesi olarak değerlendirilecektir. (bk. el-Cezeri, el-Fıkhu ala’l-Mezahibi’l-Arbaa, 2/250-251)

Demek ki, paraların hepsi faiz malzemesidir. Zaten bu gün altın ve gümüş -aktif bir bedel olma fonksiyonunu- tamamen yitirmiş gibidir. Onun yerini değişik ülkelerin tedavülde tuttuğu paralar yer almıştır. Vekil asıl gibidir. Alışverişlerde, altın ve gümüşe vekalet eden paraların, faiz konusunda da aynı vekaleti üstlenmesi gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun